Atatürk Havaalanı'nın ülke ve hatta uluslararası ölçekte hizmet veren bir ulaşım ve lojistik tesisi olduğu vurgu yapılan raporda, bu tesise yönelik gerçekleştirilen bir planlama işleminin sadece havaalanını içine alan çok sınırlı bir alanda yapılan mevzi bir değişiklikle gerçekleştirilemeyeceği ifade edildi. Havaalanın konumu, hizmet etki alanı, yarattığı ulaşım talebi ve entegre olduğu ofis, otel, fuar alanı gibi diğer kullanımlar düşünülmeden hazırlanmasının, İstanbul'un tüm kentsel sistemlerini etkileyeceği uyarısı yapıldı.
“ÇEVRE DÜZENİ PLANINA AYKIRI”
Bilirkişi raporunda, 2009 tasdik tarihli Çevre Düzeni Planı'nın ana kararları ve ilkelerinde, Atatürk Havalimanı'nın çalışma sürecinin devam edeceğinin öngörüldüğü hatırlatıldı. Raporda, “Bu havaalanında kapasite artışı desteklenmekte ve üçüncü bir havalimanı ise Çorlu'da önerilmektedir. Dava konusu Çevre Düzeni Planı Değişikliği ile Atatürk Havaalanı'nın kapasitesi düşürülmüş, yeni havaalanı kent makroformu ile uyumsuz biçimde kuzeye önerilmiş, doğu-batı doğrultusunda doğrusal büyüyen kent makroformu ilkesi desteklenmemiş ve Çevre Düzeni Planı ana kararlarına aykırı düzenleme yapılmıştır” değerlendirmesine yer verildi.
“PLANLAMA ESASLARI VE TEKNİKLERİNE AYKIRI”
Davaya konu plan değişikliği ile Atatürk Havalimanı'nın mevcut büyüklüğünün önemli ölçüde azaltıldığı, kapasitesinin düşürüldüğü ve tarifeli uçuşlara kapatıldığı hatırlatılarak “Dava konusu Çevre Düzeni Planı değişikliğinde Atatürk Havaalanı yerine ise başka sosyal altyapı alanları önerilmiştir. İstanbul Havaalanı farklı bir plan değişikliğinde yer almaktadır. Birbiri ile bağlantılı değişiklik kararlarının olduğu değişikliklerin plan bütünlüğü bakımından aynı planda yapılması planlama esaslarına ve tekniklerine aykırıdır” denildi.
Atatürk Havalimanı'nın altyapısı tamamlanmış, yüksek erişilebilirliğe sahip, raylı sistemler ile birlikte Anadolu Yakası'nda yer alan Sabiha Gökçen Havalimanı ile bağlantılı durumdayken ve Çevre Düzeni Planı kararlarına göre kapasitesi arttırılarak işletmesinin devam etmesi öngörülmekteyken yapılan plan değişikliğinin çevre düzeni planının ana kararlarıyla çeliştiğine dikkat çekildi.
“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE UYUM HEDEFİ GERÇEKÇİ DEĞİL”
Kentin kuzeyinde yer alan yaklaşık olarak 3 bin 500 hektarlık orman ve yeşil örtüsü yeni İstanbul Havaalanı için gelişmeye açılırken, dava konusu plan değişikliğiyle 500 hektarlık 'Millet Bahçesi' önerildiği hatırlatılan raporda, 'Bu nedenle salt dava konusu plan değişikliğinde önerilen 500 hektarlık bir yeşil alan önerisiyle iklim değişikliğine uyumun hedeflendiği gerekçesinin yeterli analitik değerlendirmeye dayanmadığı ve gerçekçi olmadığı düşünülmektedir” denildi.
şehir merkezinde havaalanı otogar ve sanayi bölgesi olmaması gerekir normalde bu yüzden bizim cenahın Atatürk Havalimanı fetişini yersiz buluyorum yeşilköydeki havaalanı tümden kaldırılır Atatürk ismi yeni havaalanında yaşatılır olur biter
Phaselis Fransiz Yetimhanesi Uzungol Salda Kuzey Ormanlari Patara Kaz Daglari,adi sayilamayacak yuzlerce HARIKA tabiat bolgeleri. ISID hani yenilgiye ugramisti?Zombie kepce operatorlerine kfm girsin.