''Uzaklarda Kalan'' Doğa Adamı, Yazar, Şair ve Filozof : Henry David Thoreau

1854'de yayınladığı başyapıtı 'Walden' Amerika'nın en önemli entelektüel akımlarından biri olan New England Transendentalizmi için bir örnek eserdir. Eserde yer alan çevre konusundaki düşünceler ise modern çevreciliğin ve çevre korumanın en önemli satırlarıdır diyebiliriz. Amerikan düşünce tarihi, transendentalizm ve naturalizmde bıraktığı izler ne kadar önemliyse, 'Sivil İtaatsizlik' (Civil Disobedience, 1849) isimli makalesi de siyasi tarihe bıraktığı iz de o kadar önemlidir. Meksika savaşı yüzünden, ki ona göre bu savaş sadece köleliği geliştirmek içindi, ödemeyi reddettiği vergi sonucu hapiste geçirdiği bir gece, onun 'Sivil İtaatsizlik' isimli makalesini yazmasına neden olmuştur. Daha sonraları Gandhi'nin en büyük ilham kaynağı olacak bu makale Thoreau'nun belki de en ünlü eseridir. Gandhi'nin dışında Tolstoy ve Martin Luther King gibi önemli isimler de Thoreau'nun düşüncelerinden ve eserlerinden ilham almışlardır.

''Kedere bir övgü yazmak değil niyetim, sadece seher vaktinde tüneğinde dikilen bir horoz gibi kuvvetle ötmek ve komşularımı uyandırmak''

Sivil itaatsizlik anlayışının öncülerinden sayılan Amerikalı yazar, filozof ve şair Walden Gölü kıyısında, şehirden ve modern hayattan kopuk bir biçimde geçirdiği yıllara ait deneyimlerini ''Walden-Ormanda Yaşam'' adlı kitabında okurlarıyla paylaşırken sosyal ve ekonomik hayata dair, bugün için bile marjinal sayılabilecek fikirlerini sürmekten geri durmuyor.

''Evimde üç sandalye vardı; birincisi yalnızlık, ikincisi arkadaşlık, üçüncüsü de topluluk için.''

''Yepyeni bir manzara benim için mutluluk kaynağıdır.''

Zaman olta attığım bir akıntıdan başka bir şey değildir. Bu akıntıdan içerim; fakat içerken kumlu dibini görür, ne kadar sığ olduğunun farkına varırım. Zayıf dalgaları akar gider, fakat ebediyet kalır. Daha derinden içmek, dibinde yıldızlar yatan gökyüzüne olta atmak isterim. Bire kadar bile sayamam. Alfabenin ilk harfini bile bilemem. Doğduğum günkü kadar bilge olamadığım için hep pişmanlık duymuşumdur. Zeka bir baltadır; şeylerin gizeminin farkına varır ve bu gizeme bir yol açar. Ellerimin gerektiğinden daha meşgul olmasını istemiyorum. Başım, ellerim ve ayaklarımdır. En iyi kabiliyetlerimin başımda yoğunlaştığını hissediyorum. İçgüdülerim başımın bir kazma organı olduğunu söylüyor, nasıl bazı hayvanlar burunlarını ve ön pençelerini kullanıyorsa bende başımı kullanıp bu tepelerin içinde maden kazıp yolumu açacağım. Henry David Thoreau- Walden-Ormanda Yaşam Kitabı'ndan

''Kişinin kaderini belirleyen daha doğrusu gösteren kendisi hakkında düşündükleridir.''

Şüphe yok ki hayatın çeşitliliğini ve zevklerini tüketmiş olan sıkıcılık ve bıkkınlık Adem kadar eskidir. Ancak insanın kapasiteleri hiçbir zaman ölçülememiştir; bu kadar az şey denenmişken geçmiş örneklere bakarak insanın neler yapabileceğini yargılayacak bir konumda da değiliz. Şu an dek ne kadar başarısız olmuşsan ol, ‘’üzüntüye kapılma çocuğum, kim el sürmemiş olduğun bir şeyden ötürü sorumlu tutabilir ki seni?’’ Henry David Thoreau- Walden-Ormanda Yaşam Kitabı'ndan

''Yabanda dünyanın kurtuluşu yatar.''

Ne kadar da açıkgözüz! Kaçınabildiğimiz sürece inanca göre yaşamamaya kararlı, tüm gün boyunca tetikte olan biz geceleri istemeyerek dua edip kendimizi belirsizliklere adarız. Yaşamaya öyle içten ve derinlemesine mecburuz ki; yaşamımızı yüceltir ve değişim ihtimalini inkar ederiz. ‘’tek yol budur’’ deriz, fakat bir merkezden çizilebilecek çizgiler kadar çok yol vardır aslında. Tüm değişimler üzerinde düşünülmesi gereken, her an meydana gelen birer mucizedir. Konfüçyus, ‘’Bildiğimiz şeyleri bildiğimizi ve bilmediğimiz şeyleri bilmediğimizi bilmek; işte gerçek bilgi budur.’’ Der. Kişi hayal gücünün olgusunu anlayışının olgusuna indirgediğinde, nihayetinde tüm insanların hayatlarını bu temel üzerine kuracağını tahmin ediyorum. Henry David Thoreau- Walden-Ormanda Yaşam Kitabı'ndan

''Bilgi edinme arzusunu arada bir duyarım, ama kafamı ayaklarımın bilmediği ortamlara sokma arzusu sürekli tekrarlanır.''

Ama herhalde bir gün buralar da sadece birkaç kişinin kısıtlı ve ayrıcalıklı bir şekilde sefasını süreceği bir mesire yeri olarak parsellenecektir. İşte o zaman çitler çoğalacak ve insanların UMUMİ yoldan ayrılmasını engellemek için tuzaklar ve daha başka makineler keşfedilecek, Tanrı’nın yarattığı yeryüzü üzerinde yürümek bir beyefendinin topraklarına izinsiz girmek anlamına gelecektir. Henry David Thoureau-Yürümek /Sivil İtaatsizlik Kitabı'ndan

''Güzel olan iyi olana ne kadar da yakın!'' Ben ise şöyle diyorum : ''YABANİ olan iyi olana ne kadar da yakın!''

Şeyh Sadi Şirazi’nin Gülistan’ın da, diğer adıyla Gül Bahçesi’nde şöyle yazar:’’ Bilge birine sormuşlar; Cenabı Allah’ın azametli ve gölgeli yaratmış olduğu meşhur birçok ağaçtan, meyve vermeyen servi dışında hiçbirine azat edilmiş, özgür denilemez; bunda ne hikmet vardır? Şöyle cevap vermiş; her birinin kendine uygun bir meyvesi ve belirlenmiş bir mevsimi vardır, bu mevsim dışında ise kuru ve solmuştur; servi bu dönemlerin hiçbirini yaşamaz, her daim serpilir; azatlar da, yani inançlı özgürler de aynı doğaya sahiptir –gönlünüzü geçici olana bağlamayın; çünkü Dicle, halifelerin soyu tükendikten sonra da Bağdat’ın içinden akmaya devam edecektir, eğer elinizde çok varsa, hurma ağacı gibi cömert olun; fakat verebileceğiniz hiçbir şey yoksa servi gibi bir azat, özgür biri olun.’’ Henry David Thoreau - Walden-Ormanda Yaşam Kitabı'ndan

''Ormana gittim çünkü...''

Ormana gittim çünkü bilinçli yaşamak istiyordum, hayatı tatmak ve yaşamın iliğini özümsemek istiyordum, yaşam dolu olmayan her şeyi bozguna uğratmak için ve ölüm geldiğinde aslında hiç yaşamamış olduğumu fark etmek için - Henry David Thoreau

Bonus: Christopher Johnson McCandless, ''Supertramp'', Thoreau'dan oldukça etkilenmiştir.

”Hiçbir insan, yoldan çıkma pahasına aklına tabi olmadı. Sonuç, belki fiziksel bir zayıflık olabilir, ama daha yüksek prensiplere uyan bir yaşamdan kimse pişmanlık duyduğunu söyleyemez. Eğer gündüzü ve geceyi neşeyle selamlıyorsan, hayat çiçekler ve hoş kokulu bitkiler gibi güzel kokular saçıyorsa, daha esnek, yıldızlı ve ölümsüzse – işte o zaman başardın demektir. Doğa, bütünüyle sana yapılmış kutlamadır, anbean kendini kutsamış olursun. En büyük kazançlar ve değerler en az takdir edilenlerdir. Varlıklarından kolaylıkla şüphe edebiliriz. Çabucak unutulurlar. En yüksek gerçek onlardır. Belki de, en şaşırtıcı ve gerçek şeyler bir insandan diğerine aktarılmaz. Günlük yaşantının gerçek ürünü, gündüzün ve akşamın çizgileri gibi tarif edilmez ve elle tutulup görülmezdir. Yıldızlardan yakalanan toz zerreleri, gökkuşağının sıkıca kavradığım bir parçasıdır.” (Henry David Thoreau – Walden – Chris McCandless’ın eşyaları arasında bulunan kitabın altı çizilmiş satırları)

Popüler İçerikler

HTŞ Lideri Colani'den İsrail'e ve Batı'ya Zeytin Dalı, İran ve Rusya'ya Uyarı
Restoranlarda 'Harcama Limiti' Başladı: En Az 1500 TL Hesap
Kayıplara Karışan Köfteci Yusuf Yeni Adımla Ortaya Çıktı
YORUMLAR
17.09.2019

İçeriğinizle geç karşılaşmanın üzüntüsünü yaşadım. Gördüm ve alkışımı bastım. Yazıyı okuyup yorumları merak edenler ve Thoreau ile yürümek isteyenleri bizim bloga davet ediyoruz. Thoreau, Nerede ve Ne İçin Yaşadı?

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ