Psikanalitik yaklaşımın duyulup, önem kazanmasıyla ise rüyalar, bilinçaltında saklı kalan düşüncelerin büyük bir canlılıkla açığa çıkması olarak algılanmaya başlamıştır. Freud, rüyanın içeriğini oluşturan malzemenin yaşantıdan türetilmiş, yani rüyada yeniden üretilmiş veya hatırlanmış olduğuna vurgu yapmış, E.Fromm, rüyaları insanların kendileri ve çevreleri hakkında çoğu kez farkına varamadıkları görüşlerin ve inançların bir yansıması olarak değerlendirmiş ve rüyaların bireyin arzularını, korkularını ve iç gözlemlerini açığa çıkarmasının bir yolu olarak görmüştür. Jung’a göre resimlerle ortaya çıkan eser, bastırılan ve unutulan düşünce, anı, fantezi, yaşantılar ve onların sembolik biçimlenmeleridir.
Resim yapan kişi uzun zamandan beri unuttuğu olayları çağrışım yoluyla hatırlar. Jung buna “içteki resmin yapılması ve seyredilmesi” der. Yapılan resimler, eski arkaik duygular, efsaneler, masallar, töreler ve rüyalardan kaynaklanır. Bazı incelemeler sanatçıların rüya yorumlarının onları serbestçe yaratmaya motive ettiğini göstermiştir. Örneğin; Henry Fuseli’nin ‘Kabus’, Francisco de Goya’nın ‘Aklın Uykusu Canavarlar Yaratır’, Jean Lecomte du Nouÿ’nün ‘A Eunuch Rüyası’, Pierre-Cécile Puvis de Chavannes’in ‘Rüya’, Odilon Redon’in ‘Rüya’, Henri Rousseau’nun ‘Uyuyan çinge’, Salvador Dali’nin ‘Uyanmadan Bir Saniye Önce Nar Etrafında Uçan Arının Sebep Olduğu Rüya’, Henry Matisse’in ‘Düş’, Frida Kahlo’nun ‘Düş veya yatak’ adlı çalışmaları.
Sadece sanatçıların değil, bilim insanlarının gördükleri rüyaları yaşamlarında uygulamaları sonucunda meydana getirdikleri eserlere, buluşlara örnek vermek gerekirse;
- Yazar Voltaire (1694- 1778) “La Henriade” eserini bir rüyası sırasında oluşturmuştur.
- Besteci Giuseppe Tartini (1692 – 1770) bir rüyasında bir müzik parçası dinlemiş, uyandıktan sonra bu dinlediği parçayı taklit etmeye çalışarak “Şeytanın Sonatı” adlı eserini yaratmıştır.
- Kimyager Friedrich Kekule von Stradonitz (1829 – 1896) rüyasında gördüğü çözüm yolu sayesinde kimya tarihinde bir ilke imza atarak modern kimyada devrim yaratmıştır.
- Farmakolog Otto Loewi (1873 – 1961) sinir akımına ilişkin araştırmalarını rüyasından ilham alarak sürdürmüş ve akımdaki aktarımın kimyasal tabiatlı olduğunu ortaya koyarak 1936’da Tıp ve Fizyoloji dalında Nobel Ödülü almıştır.
Çok güzel bir içerik, teşekkürler.
Bak bu güzeldi zevkle okudum👌