Bu sorunun sebebi neden hala bulunamıyor? Bu sorunun arka planında dev bir çelişki yatıyor. Bilim insanları bu konuda çözüm üretemiyor değil, üretmiyorlar. Gelin bu konuya biraz derinden bakalım.
Bu sorunun sebebi neden hala bulunamıyor? Bu sorunun arka planında dev bir çelişki yatıyor. Bilim insanları bu konuda çözüm üretemiyor değil, üretmiyorlar. Gelin bu konuya biraz derinden bakalım.
Bu sorun bu kadar yaygınken bir çözüm bulunmaması çok ilginç değil mi?
Çok büyük bir işgücü kaybından bahsediyoruz.
Hiç düşündünüz mü? Sonuçta bu karmaşık, tuhaf bir hastalık değil. Düşününce bilimin bu konu hakkında çaresiz olması tuhaf değil mi?
Bu konunun arkasında seksist bir sebep olduğunu şimdiden anlamışsınızdır. Evet, bilim insanları erkeklerle ilgili 'meselelerle' uğraştığından sıra buna gelmiyor.
Erkeklerin sertleşme bozukluğu ile ilgili çalışmaların sayısı PMS ile ilgili çalışmalardan tam 5 kat daha fazla. Hem de erkeklerin sadece %14'ü sertleşme sorunu yaşıyor. Peki oran bu kadar azken niye bununla bu kadar uğraşılıyor? Cevap tabii ki erkeklerin büyüttükleri sorunları.
Bu büyük uçurum tedavi noktasında da eşitsizliği ortaya koyuyor. PMS'den dert yanan kadınların %40'ı tedaviye cevap vermiyor. Daha kötüsü de var. Kadınların %5 ila 8'i arasındaki bir topluluk PMS'in daha beter bir versiyonu olan PMDD (Premenstrual Dysphoric Disorder) ile hayatından beziyor.
PMDD'den mustarip kadınların %15'i intihara teşebbüs ediyor. Elbette sertleşme sorunu nedeniyle intihar eden erkekler de olmuştur, ancak bu kadar yüksek bir oranda değil.
Bilindiği üzere dünya üzerindeki bilimsel araştırmalar bu konudan çıkar sağlayacak ya da bir sebepten bu konuyu destekleyen bağışçılar tarafından destekleniyor.
Washington Üniversitesi'nden Psikiyatrist Kathleen Lustyk, bağışçıların bu düşüncesini açıklamak üzere; 'Bu sorunun kadınların sadece aklından geçen bir şey olduğunu söylemenin süslü bir şekli olduğundan şüpheleniyorum' diyerek, konunun aslen ne kadar yüzeysel algılandığını vurguluyor. Amaaan, kadınların sorun büyütmesi işte!
Dünyanın önde gelen üniversitelerinden Yale'deki biyolog ve kimyagerlerin araştırmasına göre, ne yazık ki aynı yeteneklere sahip kadın ve erkek bilim insanlarının işe alımında erkekler ezici bir üstünlüğe sahip. Kadınların işe alınması durumunda da maaşları yıllık 4 bin dolar daha düşük düzeyde.
Bilim dünyasındaki kadınların işleri cidden çok zor.
İşlerini elde tutmaya çalışan kadınların aileleri ve işleri arasında seçim yapmaya zorlandığı net bir şekilde görülüyor. Bu şekilde kadınlar bilimin tamamen dışına atılıyorlar. Kadın sorunlarını araştırmak için ne yazık ki kadın araştırmacılara ihtiyaç var. Erkekler anlamadıkları bir problemi araştırmak istemiyor. Olan da kadınlara oluyor.
Kız çocuklarının bilime yönlendirilmesi yetmiyor, onları kabul edecek ve işlerini zorlaştırmayacak bir anlayışa ihtiyacımız var. Umuyoruz ki her geçen gün kadınların eşitliği daha fazla kabul edilecek ve yakın gelecekte bu acılar son bulacak.
hala gelmiş burda suçu kadınlarda bulan bi kesim var gerçekten neyin kafasını yaşıyosunuz anlamıyorum. regldan iğrenen erkekler bilin ki regl sayesinde dünyaya geliyosunuz
Harikasınız. Tam da derdimin üstüne tuz basmışsınız. Her ay kusuyorum,felçli gibiyim,ölüyorum,bir kaç kere bayıldım ağrıdan,psikolojim bozuldu,dışarıda yakalandığım zaman bir bankta yattığımı bilirim,millet hastaneye götürmüştü. Bu kadar feci bir ağrı yaşarken, doktora gittiğim de "normal doğurunca geçer ehehh" demesi kadar salakca bir şey var mı? artık bununla ilgili gezmediğim hastane kalmayacak ve gerekirse yurtdışına gidiceğim. ve bir doktor daha normal derse ağzına sıçıcam.
Sadece bir icerikten dolayı net bir karara varmak istemiyorum ama neden olmasın diye de düşünmekten kendimi alamıyorum. Fakat bu konu bir yana erkeklerin hicbir fikirlerinin olmadigi bir konu üzerinde ahkam kesmeleri beni bu icerik kadar rahatsiz etti. Biz sizin testis ağrılarınız icin sizlere hocalık taslıyor muyuz? hayır. O halde siz de taslamayın.