Bu sözleri bilimi reddedenlerin kapısına asmak lazım.Hayatî bilişsel fonksiyonları gerileyecek ve neyin iyi hissettirdiği ile neyin gerçek olduğunu ayırt edemeyecekler. Neredeyse hiç farkında olmaksızın, yeniden bâtıla ve karanlığa gömüleceğiz.Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı kitabındaki bu alıntıdaki gelecek, sanki bugün mü?Şayet şüpheci yaklaşmamak için otoriteye kuşkucu sorular soramıyorsak o zaman tam anlamıyla bir kaos içindeyiz.Saçmalığın dünyaya hakim olduğuna inanan huysuz bir ihtiyar haline gelirsiniz. Öte yandan, saflık noktasında açık olursanız ve içinizde bir nebze bile kuşkuculuk olmazsa o zaman yararlı düşünceleri yararsız olanlardan ayırt edemezsiniz. Eğer tüm düşünceler eşit derecede geçerli olsaydı o zaman kaybolurdunuz çünkü o zaman bana öyle geliyor ki hiçbir düşünce artık hiçbir geçerliliğe sahip olmazdı.Onu öldürmenin cinayet sayılması için şempanzenin ne kadar zeki olması gerekir? Misyonerlerin onu dine davet etmeye layık görmeleri için başka ne gibi nitelikler göstermesi istenmektedir?İnsanların hata yapabileceğini açıkça kabul eden bir şekilde evreni şüpheci olarak sorgulama yöntemidirAncak Tanrı sözcüğü ile kastedilen, evreni yöneten fiziksel yasalar ise öyle bir Tanrı’nın varlığı açıktır. Bu Tanrı duygusal olarak doyurucu değildir... Yer çekimi yasasına dua etmek mantıklı olmaz.Artık gerçeği bulmakla ilgilenmeyiz, aldatmaca bizi tuzağa düşürmüştür ve tuzağa düştüğümüzü kendimize bile itiraf etmek, son derece acı vericidir.
Bir çoğu Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı adlı kitabında sarf ettiği altı çizilmiş cümleler.
''Tarihin en acı derslerinden biri, yeterince uzun zamandır aldatılmışsak aldatmacayı ortaya koyan her türlü kanıtı reddetmeye başlarız.'' Adam günümüzü türkiyesini açıklamış resmen
en favori sagan sozum: "extraordinary claims require extraordinary evidence" olaganustu iddialar olaganustu kanit gerektirir.