12. asırda yaşayan Hazini, bir derviş gibi giyinir, çok az yer ve evinde tek başına yaşar. Ve bunun yanında teknoloji tarihine geçen önemli bir mekanikçi olur. Ona mekanikçi payesi verilmesindeki en önemli neden Archimedes'in hidrostatik prensiplerine dayanarak inşa edilmiş olan su terazileri üzerine yoğunlaşmasıdır.
Asıl olarak el Esfizari tarafından geliştirilen su terazisi Sultan Sencer'in hazinecibaşısı tarafından birtakım sahtekarlıkların ortaya çıkacağı korkusuyla yok edilir. Bunun üzerine Hazini, 'Bilgelik Ölçüsü' adlı eserinde su terazisini şu şekilde tasarlar: Terazi, 2 metre uzunluğunda, 2 cm kalınlığında bir tahta parçasından oluşur ve 4,5 kiloda 0,75 gr farkı gösterir.
maalesef müslüman dünyası bu alimleri örnek almak yerine boş insanların peşinden gitti. fatih istanbul'u fethederken ilim olarak da dünyanın en ileri ülkelerinden birisi olan osmanlı idi. ama zamanla maalesef yanlış yerler ön plana çıktı.
Asıl adı Mehmet bin Hamza olan daha çok İstanbul'un fethinde ki manevi katkıları ile tanınan Akşemsettin dünya tarihinde ilk kez mikrobun varlığından bahseden kişi olmuştur. O mikrobu tohum olarak tanımlamıştır.
bir kısım insanların bihaber olduğu bir diğer kısım insanların ise görmek bilmek istemedikleri bilim insanları, alimler...