Fatih Altaylı’nın, “Bana mantıksız gelen uygulamalar var. Kendi aracınızla gitmek yasak tek başınıza ama 50 kişiyle aynı otobüste gitmek serbest gibi. Bazı yasakları niçin İçişleri Bakanlığı kararlaştırıyor da Sağlık Bakanlığı ya da Bilim Kurulu kararlaştırmıyor gibi. Bilim Kurulu bu konuda ne düşünüyor?” sorusuna Okyay şu yanıtı verdi:
'Aslında salgının yönetimi hükümet içindeki ana sorumlusu her zaman Sağlık Bakanlığı olmalıdır. Bütün dünya örnekleri de böyle. Almanya’ya baktığınız zaman bir karar açıklanması gerekiyorsa, Almanya Sağlık Bakanı çıkıyor ya da devlet başkanları Merkel açıklıyor. Güney Kore bunu, Sağlık Bakanı günde 2 kez açıklamalar yaptı. Salgının kritik döneminde. Örneğin İngiltere’nin şu anda kapsamlı “Baharda Kovid’i karşılama planı” diye çok büyük bir şeyi var. Ama tek bir bakanlık açıklamıyor. “Kabine ofisi” denen bir bölümleri var oraya gittiğinizde 48 sayfalık büyük bir doküman, 4 tane koşul olursa, aşılar sağlanırsa, etkin olursa vs. gibi… İşte bugünler de onların da duyduğumuz gün gün. Yani biz mesela biz 1 Haziran sonrasını bilmiyoruz, yarın belki bir şeyler açıklanacak bugünden 1 Haziran sonrası için senaryolarımızı en baştan ta bu işi kurgularken bilmek durumundayız.
Adınızı "ne bilim" kurulu olarak değiştirin o halde
Hükümet ne yaptığını bilmeden ortaya karışık nereye denk getirirsem kararları almakta olduğu için bilim kurulusuz devam etse de olur bu başarısızlığına.
Evet aabi ya. Bize böyle gerçekleri konuşacak kişiler lazım. Aynı hassasiyeti özellikle doktorlardan bekliyorum. Vaka sayıları doğru mu değil mi? Ne dönüyor hiç haberimiz yok. 40 yılda bir biri çıkacakta doğruları konuşacak diye bekliyoruz. Omurga diliyorum bu tarz işlerin içinde olupta sus pus takılan herkese.