Üniversitelerin açılmasının beraberinde bazı riskleri de getirebileceğine değinen Kayıpmaz,
“Bu risklere baktığımızda birincisi şehirler arası hareketliliğin artacağı kesin. Çünkü sayısı milyonlara varan öğrencilerimiz var ve herkes kendi yaşadığı şehirde okumuyor. Mecburen de yaşadığı şehirden başka bir şehre eğitim için gitmesi gerekebiliyor öğrencilerin. Bundan dolayı da şehirler arası bir hareketliliğin olacağı kesin. İkincisi şehir içi ulaşımda da öğrencilerin barındıkları evlerden, yurtlardan, pansiyonlardan kampüslere gidişlerde şehir içi ulaşımda da bir artış olacağı kesin. Bunun yanı sıra üniversite öğrencilerinin hepsinin bireysel konaklayacağı evleri yok. Dolayısıyla ev arkadaşları ile kalıyorlar, yurtlarda konaklıyorlar, doğal olarak da bu barınma ortamlarında öğrencilerin fiziki mesafeye dikkat edip etmeme durumunu risk olarak düşünebiliriz. Bunun yanında ortak yemek yenen yemekhane gibi yerler eğer dikkat edilmezse risk içerebilir” açıklamasını yaptı.
Üniversiteler açılırsa.... Binlerce öğrenci.... .... Anfilerde derse girecek... Yurtta kalacak.... Kantinde oturacak.... Yemekhaneyi kullanacak... Kütüphaneyi kullanacak... Toplu taşıma kullanacak.... Şehirler arası otobüs kullanacak... ..... Virüs için biçilmiş kaftan.... ....
İlk dönem kesin olarak açılmayacak. İkinci dönem büyük olasılıkla açılacak.
Üniler bu sene açılmasın. 251-500T otobüsüne haftanın beş günü binmek istemiyorum. Geç kalırsam metro da giriyor işin içine. 3 saat gidiş 3 saat geliş. Üniler normalde tıklım tıklım. Sınıf yetersizliği var. Haberlerde devlet ünilerinin bu konuda büyük sorunlar yaşadığını belirtmişlerdi. Birkaç ünlü özel okul dışında, çoğu özel üninin kampüsü çok küçük. Birde bazı öğrenciler gerçekten çok gevşek. Hibrit olduğu için benim okulum şu an bile dolu. Kampüsteki cafe dopdolu. Zaten üniden öğrendiğim tek şey, "imkanı varsa" öğrencinin evde de online olarak dinler, öğrenir (sağlık bölümlerini dışarıda tutuyorum.) Okula gitme sebebi sosyalleşmektir. Onu da bu zamanlarda yapmayıver. Zıvanadan çıkmaya gerek yok.