Delta etkisiyle artan vakalar 4. dalga riskini artırıyor. Uzmanlar, 4. dalganın “aşısızların pandemisi” olacağı görüşünde.
Delta etkisiyle artan vakalar 4. dalga riskini artırıyor. Uzmanlar, 4. dalganın “aşısızların pandemisi” olacağı görüşünde.
Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Türkiye'deki aşılama çalışmalarını, 2. ve 3. dozun önemini TRT Haber canlı yayınında değerlendirdi.
Delta varyantının özellikle aşı olmayanlarda etkisinin daha fazla olacağı yönünde araştırmalar olduğunu söyleyen Prof. Dr. İlhan, şunları söyledi:
“2 doz aşısını yaptıran vatandaşlarımızın sayısı 21,5 milyonu geçmiş durumda. Ama bunun hedefin 3'te 1’i olduğunu vurgulamak gerekiyor. Şu an 2 doz aşılamada yüzde 34'lerdeyiz. ‘Ben 1. dozu oldum, 2. dozu olmayabilir miyim?” ya da 'Ben gencim koronavirüs beni etkilemez mi?’ diyenlerin olduğunu görüyoruz. Son dönemde hastanede yatanlara baktığımızda aşısız olanların çoğunlukta olduğunu vurgulamak lazım. Bu bize aşının koruyuculuğunu gösteriyor. '
Prof. Dr. İlhan, sözlerini 'Dünya genelinde 4. dalganın ‘aşısızlar pandemisi’ olabileceğine dair bir kanı var. Bu sebeple 4. dalgayı ülkemizde en az hasarla atlatmamız için yapmamız gereken şey aşıya ağırlık vermek ve maske, mesafe, hijyen kurallarına dikkat etmek.” şeklinde sürdürdü.
Bayram nedeniyle yaşanan yoğunluğa dikkat çeken Prof. Dr. İlhan, korunma önlemlerinin son derece önemli olduğunu vurgulayarak ancak aşılamayla bu salgının üstesinden geleceğimizi söyledi.
hastaneye yatanlarin yuzde doksan yedisi asisiz, pandemi artik asi karsitlarinin pandemisi
Hala, " Aşı şirketleri herhangi bir yan etkide sorumluluğu alsın, aşı olurum." diyen amipler var. Senelerdir ilaç içiyoruz, aşı oluyoruz, iğne oluyoruz; hepsinde ufak da olsa yan etki mevcut. 2-3 gün sürecek hafif etkileri yüzünden aşı olmak istemiyorlar. Sana çip takacaklar, aynen. Telefonla sana çipi takmışlar, haberin yok. Aşılar keşke kısırlık yapsa da sizin sayınız yok olup gitse. Aklınız yok, fikriniz var.
Sinovac aşısı protein içeriklidir yani virüsün zararsız parçalarını içeren bir aşıdır. Aşı olduğumuzda vücudumuz o proteinlerin vücudumuzda bulunmaması gerektiğini anlar ve gelecekte virüsle karşılaştığımızda onunla savaşacak antikor ve T lenfosit dediğimiz bağışıklık sistemi savaşçılarını üretir. Bağışıklık sistemimiz önceden hazırlıklı olduğu için de virüsle enfekte olursak onunla savaşmamız da bir o kadar kolaylaşır çünkü vücudumuz düşmanı daha önceden tanımış olur.