Hastalığın yayılması Kovid'den zor olsa da neredeyse Kovid'den daha fazla ölümcül olabilen bir virüs olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz, 'Bir diğer sıkıntı da çiçek hastalığının akrabası bir virüs olmakla birlikte, hayvan rezervuarlarında bulunabilmesi. Gerçek hayvan rezervuarı hangisi, onu bile bilmiyoruz. Böyle bir hastalık olduğu zaman, hayvanlarda da etken olabiliyorsa, Kovid'den de biliyoruz, o zaman kontrolü daha zor oluyor. Bir de kişi semptomatik olduktan sonra yani hastalık belirtileri başladıktan sonra bulaştırıcılık oldukça uzun sürüyor. Kabuklanmaların hepsi, vücutta çıkan döküntülerin hepsi yok olana kadar bulaştırıcılığı sürebiliyor. Ama hastaları yakalamak kolay olduğu için, döküntülerden hemen tanıyıp hastayı izole edip, çevresini de 'ring aşılama' dediğimiz şekilde aşıladığınız zaman kontrol altına alınabileceği düşünülüyor' şeklinde konuştu.
'Bizim de Türkiye olarak hızlıca vaka tanımlaması yapmamız lazım ve sürveyansı (takip) artırmamız lazım' diyen Prof. Dr. Yavuz, şu uyarılarla sözlerine devam etti: 'İnsanların farkındalığını arttırmamız lazım. Vakayı görecek olan hekimlerin eğitimlerini artırmamız lazım çünkü uzun zamandır görülmeyen bir hastalık. Biz KLİMİK Derneği olarak bugün hekimlerimize yönelik bu yönde bir eğitim toplantısı yapıyoruz örneğin. Türkiye'de 1980'e kadar aşılanma vardı, 80'den sonra aşılı olan yok. Dolayısıyla en geç aşılanan grubun bile aşısının üzerinden 42 yıl geçmiş. Aşısı olup da hastalığa yakalanan var. Aşı ne kadar koruyor, gene kısmi bir koruyuculuğu olacaktır. Ama bunun yüzde 80-90 düzeyinde olması beklenmiyor açıkçası.'
Siktirin gidin 2 senedir sizi dinliyoruz susun artık plandemici küresel şeytanlar başımıza musallat olup durmayın ne aşısı ulan