Bilim Kurulu Üyesi Anlattı: Maymun Çiçeğine Yakalananlar Ne Yapmalı?

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, maymun çiçeği virüsü hakkında değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'de virüsün tespit edilmesi durumunda yapılması gerekenleri anlatan Yavuz, 4 haftalık karantina uygulanabileceğini söyledi. 

Maymun çiçeği salgınına dair de önemli bilgiler veren Prof. Dr. Yavuz, ilk kez 7 Mayıs'ta İngiltere'de tespit edilen vakanın üzerinden geçen 20 günde, tam 21 ülkede yeni vaka tespit edildiğine işaret ederek 'Koronavirüs'teki gibi büyük bir pandemi beklenmese de burada en büyük sıkıntı; virüsün hayvan konaklardan da geçebilmesi nedeniyle, kontrolünün zorlaşabileceği' diye konuştu. Prof. Dr. Yavuz, '20 günde, 21 ülkede vaka tespit edildi. Bu bayağı bir salgın olduğunu gösteriyor bize. Gerçek boyutunu da tam olarak bilemiyoruz. Bu sadece yakalanan olgular. Sürveyans (takip) sistemi iyi olan ülkelerin yakaladığı olgular. Aslında bilinenden çok daha fazla vaka olduğu tahmin ediliyor. Eldeki verilere göre pandemik kapasitesinin çok yüksek olmadığı düşünülüyor. Çünkü solunum yoluyla çok etkili bir şekilde bulaşamıyor, ya da asemptomatik dönemde bulaştırıcılığı yok diye kabul ediliyor. DNA virüsü olduğu için çok mutasyon geçirmeyecek diye tahmin ediliyor. Ama tabii ki mikroorganizmaların yakın takip edilmesi gerekiyor. Çünkü daha önce koronavirüsler de bu kadar bulaşıcı olarak bilinmiyordu. SARS hele hiç yayılmıyordu mesela' dedi.

Ne yapılması gerekiyor?

Prof. Dr. Yavuz, henüz Türkiye'de vaka tespit edilmediğini ama ilk vaka çıkarsa neler yapılması gerektiğini ise şu sözlerle anlattı: 'Türkiye'de düşünsenize hiç görülmemiş bir hastalık. İlk hastanın, döküntüler tamamen kuruyana kadar izolasyonda kalması gerekecek. Çünkü toplumda hiç görülmeyen bir hastalık ki ilk defa olacak. Daha önce yayılmamış bir hastalık yani, bu şekilde belki yayılmasını engelleyebiliriz. Hasta tespit edildikten sonra tüm lezyonlar kuruyacak, kabukları dökülecek, çünkü oralardan da bulaşma söz konusu olabiliyor; bu da 2 ila 4 hafta kadar sürüyor. Semptomlar çıktıktan, döküntüler başladıktan sonra 14-28 gün arası hasta olan kişinin izolasyonu gerekiyor. Temaslıda ise semptomlar oluşmadan aşılama yapılması ve 21 güne kadar izolasyonu söz konusu olabilir.'

Hastalığın bulaşma yolunun döküntülerle yakın temastan geçtiğine işaret eden Prof. Dr. Yavuz, 'Döküntülerde bol miktarda virüs var. O döküntü veya hastanın çıkartılarıyla diyelim (vücut sıvıları) yakın temasla bulaşır. Mesela konuşurken de uzun süre çok yakın temasta, bulaşma riski var. Çünkü Afrika'daki salgınlarda yapılan çalışmalarda, ev halkının yüzde 10'una yakın, temasla bulaştığı tespit edilmiş' dedi.

'Hekimlerin de bilgilendirilmesi lazım'

Hastalığın yayılması Kovid'den zor olsa da neredeyse Kovid'den daha fazla ölümcül olabilen bir virüs olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz, 'Bir diğer sıkıntı da çiçek hastalığının akrabası bir virüs olmakla birlikte, hayvan rezervuarlarında bulunabilmesi. Gerçek hayvan rezervuarı hangisi, onu bile bilmiyoruz. Böyle bir hastalık olduğu zaman, hayvanlarda da etken olabiliyorsa, Kovid'den de biliyoruz, o zaman kontrolü daha zor oluyor. Bir de kişi semptomatik olduktan sonra yani hastalık belirtileri başladıktan sonra bulaştırıcılık oldukça uzun sürüyor. Kabuklanmaların hepsi, vücutta çıkan döküntülerin hepsi yok olana kadar bulaştırıcılığı sürebiliyor. Ama hastaları yakalamak kolay olduğu için, döküntülerden hemen tanıyıp hastayı izole edip, çevresini de 'ring aşılama' dediğimiz şekilde aşıladığınız zaman kontrol altına alınabileceği düşünülüyor' şeklinde konuştu.

'Bizim de Türkiye olarak hızlıca vaka tanımlaması yapmamız lazım ve sürveyansı (takip) artırmamız lazım' diyen Prof. Dr. Yavuz, şu uyarılarla sözlerine devam etti: 'İnsanların farkındalığını arttırmamız lazım. Vakayı görecek olan hekimlerin eğitimlerini artırmamız lazım çünkü uzun zamandır görülmeyen bir hastalık. Biz KLİMİK Derneği olarak bugün hekimlerimize yönelik bu yönde bir eğitim toplantısı yapıyoruz örneğin. Türkiye'de 1980'e kadar aşılanma vardı, 80'den sonra aşılı olan yok. Dolayısıyla en geç aşılanan grubun bile aşısının üzerinden 42 yıl geçmiş. Aşısı olup da hastalığa yakalanan var. Aşı ne kadar koruyor, gene kısmi bir koruyuculuğu olacaktır. Ama bunun yüzde 80-90 düzeyinde olması beklenmiyor açıkçası.'

Popüler İçerikler

"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Melih Gökçek, Ankapark’taki Transformers'ları İhtiyaç Sahibi Ailelerin Hakkı Olan Sosyal Yardımlarla Almış!
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
YORUMLAR
28.05.2022

Siktirin gidin 2 senedir sizi dinliyoruz susun artık plandemici küresel şeytanlar başımıza musallat olup durmayın ne aşısı ulan

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ