Nükleer atıkların doğaya verdiği zarar son elli yılın en büyük problemlerinden bir tanesi. Az sonra okuyacağınız muhteşem keşif ise gezegenimize verdiğimiz tahribatı ortadan kaldırabilecek bir güce sahip...
Nükleer atıkların doğaya verdiği zarar son elli yılın en büyük problemlerinden bir tanesi. Az sonra okuyacağınız muhteşem keşif ise gezegenimize verdiğimiz tahribatı ortadan kaldırabilecek bir güce sahip...
Nükleer atıkların geri dönüşümü üzerine çalışan bilim insanları, laboratuvar ortamında elektrik üreten bir elmas tasarladılar ve böylece hem gezegenimize zarar veren bu atıkları değerlendirdiler, hem de elektrik üreten güçlü bir batarya geliştirmiş oldular.
Nükleer enerji santrallerinde bulunan radyoaktif uranyum elementi, nükleer fisyon adı verilen bir süreçle parçalanıyor ve parçalanan atomlar ısı açığa çıkarıyor. Daha sonra bu ısı, suyu ısıtarak buharlaştırıyor ve elektrik üreten türbinler de elde edilen bu buharın gücüyle çalışıyor.
Çünkü sözünü ettiğimiz sürecin sonucunda doğamız için tehlikeli olan radyoaktif atıklar ortaya çıkıyor. Grafitin içinde korunan bu atıklar, doğaya ve insanlığa zarar vermemesi için sahip oldukları radyasyonu yitirene kadar yerleşim yerlerine uzak depolarda bekletiliyor. Radyasyonun yarı ömrünün 5,730 yıl olduğu düşünüldüğünde, bu epey uzun bir süre demek...
Çalışmayı yürüten bilim insanları ilk olarak radyoaktif grafiti ısıtmanın bir yolunu buldu ve böylece radyoaktivitenin gaz formuna dönüşerek dışarı salınmasını sağladı. Daha sonra yüksek sıcaklık ve düşük basınca maruz bırakılan gaz katılaştı ve insan yapımı bir elmasa dönüştü.
Elde edilen elmaslar radyoaktif bir alana bırakıldıklarında küçük bir elektrik akımı üretiyorlardı. Bunu tespit eden araştırmacılar, materyalden salınan radyasyonu önlemek için elmasları radyoaktif olmayan başka elmasların içine yerleştirdiler ve bunu yaptıklarında üretilen elektriğin artış gösterdiğini, bataryanın %100 verimli hâle geldiğini gözlemlediler.
Çünkü elmas bataryalar inanılmaz bir yaşam süresine sahip. Yukarıda sözünü ettiğimiz yaşam süresine göre hesaplarsak, bu bataryaların yarılanması 7746 yılını bulacak ve bu süre, ihtiyaç duyduğumuz elektrik enerjisi düşünüldüğünde insanlığın talebini karşılamak için oldukça yeterli görünüyor.
Bu güçteki bir bataryayla uçakların, uyduların ve uzay araçlarının yolculuk süreleri tahmin bile edemeyeceğimiz kadar uzayabilir. Ayrıca pillerin tıp alanında kullanılması durumunda kalp pillerinin ve yapay pankreasların ömrü uzayabilir. Doğa söz konusu olduğunda ise, radyoaktif atıkların bu şekilde değerlendirilmesi gezegenimize zarar veren bu atıkların ortadan kalkmasını sağlayabilir. Geçtiğimiz kırk yılda yalnızca ABD'nin biriktirdiği nükleer atığın 84,250 ton ağırlığında olduğunu düşünürsek, elmas bataryaların sunacağı ekolojik faydaları hayal etmek hiç de zor olmayacaktır...
Biz şimdi ciddi ciddi elmas ürettik bide elmas üstüne üstlük elektrik veriyor omg
bizde ülkeye paso mülteci alıp sağa sola bagıralım
Pelinsu 'lar için hem tektaş hem iphone 7 yedek bataryası güzel olmuş...