Bilim İnsanlarının Sürpriz Keşfi! Antik Mısırlıların Genleri Türk ve Avrupalılarla Benzerdi

Antik Mısırlıları çözmek her zaman bir arkeologun rüyası olmuştur. Bu sırlarla dolu halk geriye karmaşık tabutlar, muazzam piramitler ve güzel hiyeroglifler, ayrıca sırları ancak 1799 yılında çözülebilmiş resimli bir yazın kodu bıraktı. Mısırlılar yaşadıkları dönemde, kraliyetin ve tanrıların öykülerini kayda geçirdi. Hayatın gizemlerinden, bira tariflerine ve doktor reçetelerine kadar notlar tuttular.

Onlarla ilgili ortaya çıkan herşey bizi 3000 yıl sonra hala şaşırtmaya devam ediyor. Washington Post'dan derlediğimiz habere göre Antik Mısırlılar Afrikalılardan çok bizlerle genetik benzerlik gösteriyor.

Eski Mısır kimliğine dair çözülmemiş oldukça büyük bir sır bulunuyordu! Kromozomları.

Serin, kuru bir ortam, doğal bir dondurucu görevi görerek prehistorik DNA'yı koruyabilirdi, ancak Mısır genleri yakıp yok eden sıcak bir fırını andırır.

Bu sıcak bölgeden geriye kalan mumyalarda bir DNA keşfetmek bilim insanları için asla mümkün olmadı. Bununla birlikte mumyalama işlemi sırasında kullanılan kimyasal maddeler de ele geçirilebilecek bütün genetik verileri tahrip etti.

Fakat son dönemde Almanya'daki Max Planck İnsan Bilimleri Enstitüsü ve Tubingen Üniversitesi'ne mensup araştırmacılar tarafından yürütülen bir çalışma, bu genetik kayıplardan bazılarını tespit etmeyi başardı.

Araştırmacılar, geçtiğimiz Salı günü Nature Communications bilimsel dergisinde açıkladığına göre, Mısır'ın Yeni Krallık (en eskisi M.Ö. 1388) ile Roma Dönemine (en eskisi 426 yılı) ait 151 Mısırlı mumyadan genetik madde almayı başardı.

Tubingen Üniversitesi'nden paleogenetik uzmanı Johannes Krause, 1300 yıl boyunca süren bir genetik devamlılık olduğunu, Mısırlıların genetiğinde çok küçük değişiklikler olduğunu anlatıyor.

'Orta Mısır'da yaşamış olan Abusir el-Meleq toplumundan alınan diş ve yumuşak doku örnekleri incelendi. Bir diğer büyük sürpriz ise bu genetik bulgularda fazla alt Sahara bölgesi Afrika soyu görmemiş oluşumuzdu.'

Yapılan bilimsel analizlere göre Antik Mısırlıların doğu Akdeniz bölgesinde yaşayan insanlarla çok yakından ilişkisi olduğunu gösteriyor.

Yani M.Ö 1400 ve M.S 400 yılları arasında yaşamış olan Mısırlıların o dönemde Türkiye, Suriye, Ürdün, İsrail ve Lübnan'daki antik toplumlarla genleri hemen hemen aynı.

Ayrıca genetik bilgiler bu toplumların o dönemde Türkiye ve Avrupa coğrafyasında yaşayan insanlarla çok fazla gen paylaştığını da ortaya koydu.

Johannes Krause, Mısır'ın Afrika, Avrupa ve Asya'nın ortasında bulunmasına rağmen bu kadar genetik devamlılığı koruyabilmiş olmasının şaşırtıcı olduğunu söylüyor. Mısır'da yaşana Büyük İskender, Roma İmparatorluğu savaşlarından sonra bile Abusir el-Meleq'in genetik yapısı hiç etkilenmedi.

Bilim insanları bu genetik verileri 100 modern Mısırlı ve 125 modern Etiyopyalı ile karşılaştırdı. Mısırlıların son dönemde daha çok Avrupalılaştığı düşüncesi tamamen çürütülmüş oldu. 

'Aksine Mısırlılar son 1500 yılda çok daha Afrikalı oldu, diyebilirsiniz aslında,' diyor Krause.

Bu önemli çalışma Mısırlıların geçmişinde 'Afrikalı' olma geninin ne zaman ortaya çıktığını açıklamıyor.

Ama Antik Mısırın eski zamanlarda çok daha Akdenizli ve çok daha Avrupalı bir gen havuzuna sahip olduğunu kanıtlıyor.

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Cübbeli Ahmet Çakarlı Araçla Geldiği Etkinlikte Şeriatı Savundu: Skandal Sözlere Tepki Yağdı!
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
YORUMLAR
01.06.2017

bülent ersoy ile sfenks arasındaki benzerliğin sebebini artık biliyoruz

Bu yeni bir bilgi değil ki, M.Ö. 8000 - 7000 civarlarında Avrupa'dan Anadolu'ya, sonra da Mısır'a göç ettikleri zaten biliniyor. Hatta bu genleri yüzünden doğan bebekleri beyaz doğardı, daha sonra güneşin tenlerini yakması nedeniyle esmer olurlardı. Yani gerçek Mısırlılar siyahi değillerdi.

21.06.2017

arastirmayi orjinal kaynagindan okumustum. antik misirlilarin turklerle bir iliskileri yok. arastirmanin soyledigi antik misirlilarin genetik olarak sahra alti afrikayla iliskisi olmadigi, o devirdeki dogu akdeniz toplumlariyla benzer oldugunu soyluyor. bugunki misirlilara bakarsaniz bir benzerlik olabilir keza ihsidiler, tolunogullari, melmukler ve osmanli ile misir bin yil boyunca nerdiyse kesintisiz turk hanedanlarinin yonetiminde kaliyor.

TÜM YORUMLARI OKU (12)