Bilim İnsanlarından Gelen Açıklama: Ahtapotların DNA'sı Bu Dünyaya Ait Olmadıklarını Gösteriyor

Bilim insanları, yapılan son çalışmalarla ahtapotların uzaylı DNA'sı taşıdığı sonucuna ulaştı sevgili dostlar. Bu canlıların genomu, sahip oldukları 33,000 protein kodlayan gen ile daha önce hiç görülmemiş karmaşıklıkta bir yapıyı gözler önüne seriyor...

1. Dünyanın okyanusları hala çözülememiş onlarca gizem barındırıyor ve belki de aklımıza düşen sorulara cevap bulmak için gereksiz yere yukarılara bakıyoruz.

Geçtiğimiz son 20-30 yıl çerçevesinde deniz biyolojisinde büyük gelişmeler yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor sevgili dostlar. Son olarak bir grup araştırmacı, kafadan bacaklıları daha yakından tanımaya karar verdi ve bu canlıların DNA yapısını ortaya çıkardı.

2. Ahtapot, kalamar ve mürekkep balığı gibi türler, yumuşakçaların coleoid sınıfına dahildir ve tahminen 500 milyon yıllık bir evrim sürecine sahiptirler.

Bu o kadar eski bir tarihtir ki, henüz yeryüzünde bitki dahi bulunmamaktadır. Bu canlılar tüm okyanuslarda ve herhangi bir derinlikte yaşamlarını sürdürebilmektedirler.

3. Bu sınıfı diğerlerinden ayıran pek çok morfolojik özellik bulunmaktadır:

Bunlar arasında kamera benzeri gözler, oldukça esnek bir vücut ve bukalemun benzeri gelişmiş bir kamuflaj yeteneği bulunmaktadır. Tüm bunların kaynağı, diğer omurgasız hayvanlarda rastlanandan çok daha büyük bir sinir sistemine sahip olmalarıdır; bu özellik onları okyanusların efendisi yapar.

4. Bu canlılar oldukça gelişmiş beyinlere sahiptirler ve gösterdikleri olağanüstü problem çözme becerileriyle en zeki omurgasız hayvanlar olarak bilinmektedirler.

Ve yapılan son çalışmalar, bilim insanlarına ahtapotların sanılandan çok daha gizemli yaratıklar olduğunu gösterdi...

5. Bu canlıların yakın zaman önce ilk kez ortaya çıkarılan gen dizilimleri, onların dünyada bulunan diğer tüm canlılardan tamamen farklı olduklarını gözler önüne serdi.

Bu canlıların genomu, sahip oldukları 33,000 protein kodlayan gen ile daha önce hiç görülmemiş karmaşıklıkta bir yapıyı gözler önüne seriyor...

6. Chicago Üniversitesi'nden Dr. Clifton Ragsdale, konu hakkında şunları söylüyor:

'Yapılan araştırmalar ahtapotların diğer tüm yumuşakçalardan, hatta dünya üzerinde yaşayan tüm hayvanlardan farklı bir yapıya sahip olduğunu ortaya koydu. Bu tür, kavrama becerisine sahip 8 kola, oldukça büyük bir beyne ve olağanüstü problem çözme yeteneğine sahip...'

7. İngiliz zoolog Martin Wellsê ise ahtapotların kesinlikle uzaylı olduğunu belirtiyor.

Kafadan bacaklıların beyinlerinin moleküler yapısını incelemeye karar verilmesinin başlıca sebeplerinden bir tanesi, bu canlıların, sinir ağlarını hafıza ve öğrenme kapasitelerini aniden değiştirebilecek şekilde kullanma yeteneğine sahip olmalarıdır. Bu özel yetenek, ahtapotların vücutlarında bulunan proteinleri ani bir şekilde dönüştürerek farklı fonsiyonlar kazandırmalarının arkasında yatan biyolojik mekanizmayı açıklıyor.

8. Chicago Üniversitesi araştırmacılarına göre ahtapot genomu, zıplayan gen adı da verilen "transpozon" dizilerine sahiptir.

'Transpozon', kendini genom içinde yeniden düzenleyebilen DNA dizilerine verilen isimdir. Bu dizilerin ahtapotların vücudundaki işlevi henüz bilinmese de, araştırmacılar bu canlıların sinir dokularında yüksek transpozon ifadesi gözlemlemiştir. Transpozonların, gen ifadesinin düzenini etkileyebildikleri ve genom yapısını şekillendirmekte büyük rol oynadıkları bilinmektedir.

9. Chicago Üniversitesi'nden Caroline Albertin, ahtapot genomunu inceleyen bilim insanlarından bir tanesi.

'Birkaç dikkate değer fark dışında, ahtapot genomu yeniden düzenlenmiş bir omurgasız genomunu andırıyor; tıpkı genomu bir blender'a koyup karıştırmışsınız gibi... Bu da haliyle genlerin yeni bir genomik ortamda yer almalarına sebep oluyor. Bu, kesinlikle karşılaşmayı beklemediğimiz bir şeydi...'

10. Kısacası yapılan araştırmalar, ahtapotların bu dünyaya ait olmayan bir genoma sahip olduklarını ortaya koyuyor.

Chicago Üniversitesi araştırmacıları tarafından yayımlanan makale, ahtapotların 'uzaylı' genlerine sahip olduğunu iddia ediyor. Bu iddia, daha uzun süre deniz biyologları arasında tartışmalara sebep olacak gibi görünüyor. Kim bilir, belki de evrenimizin gizemlerinin büyük bir çoğunluğu tepemizdeki gökyüzünde değil, ayaklarımızın altında yatıyordur...

Popüler İçerikler

Türkiye'ye Gelir mi? Suudi Arabistan'da Forma Giyen Cristiano Ronaldo'dan Değişim Kararı
İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''
YORUMLAR
26.06.2016

Uzaylıyı salata niyetine yiyor benim güzel milletim.Hey yavrum hey!

26.06.2016

ne yani Squidward uzaylimi? :O

O egoyla mı. :D Bence bildiğin tepedeki.

26.06.2016

Uzaylıların yıllardır niye bi görünüp sonra gittiği anlaşıldı. Yıllardır adamlar canlı canlı yada pişirilerek yeniyor be.

TÜM YORUMLARI OKU (114)