Bilim İnsanlarına Göre Dünya Dışı Yaşama Rastlama İhtimalimiz Sandığımızdan Daha Fazla!

Evrende yalnız olup olmadığımız sorusu bilim dünyasının en önemli sorularından biri. Tam da bu konu üzerine kurulmuş olan Drake Denklemi ile ilgili geçtiğimiz günlerde bazı önemli gelişmeler yaşandı.

Drake Denklemi, Samanyolu Galaksisi içerisindeki akıllı medeniyetlerin sayısına ulaşmak amacıyla geliştirilmiş bir eşitlik.

Denklemden kısaca bahsetmek gerekirse, birçok bilinmeyenden oluşan ve net bir kesinlik veremeyen bir eşitlik olduğunu söyleyebiliriz. Bu bilinmeyenler:

  • Yıldızların sayısı

  • Güneş'e benzeyen yıldızların oranı

  • Yıldız etrafındaki yaşama elverişli gezegenlerin sayısı

  • Yaşama elverişli gezegenlerde yaşam oluşma ihtimali

  • Oluşan yaşamların akıllı yaşam seviyesine ulaşma ihtimali

  • Akıllı yaşam seviyesine ulaşan uygarlıkların evrene mesaj bırakma ihtimali

  • Sinyal bırakılma süresi.

Denklem her ne kadar güzel tasarlanmış olsa da, bilinmeyenler nedeniyle net bir değer vermekten çok uzak.

Yıldızların sayısı ve Güneş'e benzeyen yıldızların oranı konusunda aşağı yukarı net fikirlerimiz var. Yıldız etrafındaki yaşama elverişli gezegen sayısı da 1-2 olarak kabul ediliyor (örneğin Güneş'in etrafında sadece Dünya, yani 1). Dördüncü, beşinci ve altıncı maddeler 1 veya 1'e yakın olarak kabul ediliyor. Son madde ise ortalığı karıştırıyor, çünkü daha insanlık olarak bile ne kadar süre sinyal yayacağımızı, yani yaşayacağımızı bilmiyoruz.

Bilim insanlarıysa 50 yıldan fazla süredir kullanılan bu denkleme bazı güncellemeler getirdiler.

Rochester Üniversitesi'nde astronom olan ve araştırmayı yürüten ekibin başındaki isim olan Adam Frank, konuyla ilgili 'Drake denkleminde temelde 3 büyük bilinmeyen problem yaratıyordu. Bunlar; yıldızların ne kadarının etrafında Dünya'ya benzer yaşama elverişli gezegen olduğu, yaşamın ne sıklıkla oluşup akıllı canlılara kadar evrimleşeceği, son olarak da oluşan yaşamların yok olmadan önce ne kadar süre var olacağı. Günümüzdeyse bazı cevaplara sahibiz.' diyor.

NASA'nın Kepler uydusunun sağladığı verilere göre, evrendeki yıldızların %20'sinin yaşama elverişli gezegenlere sahip olabileceği tahmin ediliyor.

Bu durum Adam Frank'in belirttiği ilk bilinmeyeni ortadan kaldırıyor. Geriyeyse hala iki önemli soru kalıyor:

  • Yaşam ne sıklıkla oluşur?

  • Oluşan uygarlıklar ne kadar süre yaşar?

Frank ve ekibi bu nedenle duruma farklı bir açıdan yaklaşmış ve insanlığın evrendeki gelmiş geçmiş tek uygarlık olma ihtimaline odaklanmış.

'Pesimizm çizgisi' adı verdikleri bu ihtimale göre evrendeki tek uygarlık olma ihtimalimiz 10 milyar trilyonda 1. Bu oran öylesine küçük ki, sonuca göre evrende tek olmadığımız neredeyse kesin gibi.

Bu orana göre, denkleme göre akıllı medeniyetin oluşma ihtimali trilyonda 1 olarak hesaplansa bile, evrende bugüne kadar 10 milyar uygarlık daha var olmuş demektir.

Araştırmacılar denklemin geliştirdikleri bu versiyonunun, evrende şuan yaşayan akıllı yaşamlardan ziyade 13.78 milyar yıllık tarihindeki tüm uygarlıkları kapsadığının da altını çiziyorlar.

Her halükarda durum bir hayli umut verici.

Özellikle geçtiğimiz sene Stephen Hawking, Yuri Milner ve Mark Zuckerberg tarafından 76 milyon dolar yatırımla başlatılan ve bize en yakın yıldız sistemi olan Alpha Centauri'de yaşam izleri bulmayı amaçlayan dev projeyi de göz önünde bulundurursak, yalnız olmadığımıza dair bir sonuca ulaşmaya giderek yaklaşıyoruz diyebiliriz.

Özetle, bilimin en heyecanlı zamanlarında yaşıyoruz.

Gelecek yıllar bizlere bambaşka bir evren gerçeğini sunabilir. Bekleyip göreceğiz... Bir anketle yazımızı noktalandıralım.

Popüler İçerikler

Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''
"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
Kanseri Yenen Eski Arka Sokaklar Oyuncusu Dizi Setlerine Yeniden Dönme Kararı Aldı
YORUMLAR
13.02.2017

sayet evrende 10milyar gelismis medeniyet varsa bu bile cok ufak bir sayi. yuzmilyarlarca galaksi oldugunu dusunursek bunun anlami cevremizdeki 10 galakside hic gelismis medeniyet bulunmayabilir. en yakin medeniyet milyonlarca isik yili uzakda olabilirki, o medeniyetten bir sinyal bize ulsatiginda cokdan yok olmus olabilirler. yada tam tersi. kisaca yasam evrende cok yaygin bir olgu olabilir, buna ragmen iki yasam adasinin birbiri ile hic bir zaman temasinin olmamasida gayet olasi bir durumdur. evren gercekden cok buyuk bir yer

13.02.2017

kapı fermi paradoksuna açılıyor

13.02.2017

amiplerin akıllı canlılar olduğunu farz edelim, insanlar için ne düşünebilirlerdi?

Pasif Kullanıcı
13.02.2017

"ÜZERİMİZE BASAN LANET OLASI DEVLER" diye düşünüp bize küfretme ihtimalleri olabilir.

O kadar anlattınız, denklemi yazmadınız. Bir sayısalcı olarak da meraktan çatlamamak için kendim buldum: N= N*. fp. ne. fl. fi. fc. fL (N: Galaksideki iletişim kurabilen uygarlıkların sayısı, N*: Samanyolu Galaksisi'ndeki yıldız sayısı, fp: Etrafında gezegen olan yıldız oranı, ne: yıldız başına düşen yaşam içeren gezegen sayısı, fl: ne’deki gezegenler içinde gelişmiş yaşama sahip olan gezegen oranı, fi: fl’deki gezegenler içinde zeki hayat olan yerlerin oranı, fc: fi’nin iletişim kurabilen kısmı, fL: gezegen üzerinde iletişim kurabilen medeniyetlerin yaşadığı zaman dilimidir.)

TÜM YORUMLARI OKU (11)