Bilim İnsanlarına Göre Beynimizdeki Bağlantılar da Tıpkı Parmak İzimiz Gibi Bize Özgü!

Yapılan son çalışma, beynimizdeki nöronların birbirleriyle kurdukları bağlantıların tamamen bize özgü olduğunu, yani tıpkı parmak izimiz gibi eşsiz olduğunu ortaya koydu!

Bilim insanları, yeni geliştirilen beyin görüntüleme teknolojileri ile artık insan beynini daha önce hiç olmadığı kadar ayrıntılı biçimde gözlemleyebiliyor.

Bildiğiniz gibi beyinlerimizde milyarlarca nöron bulunuyor sevgili dostlar ve artık bunlar arasındaki bağlantıları büyük bir hassasiyetle işleyen beyin görüntüleme tekniklerimiz mevcut. Bilim insanları bu sayede artık beyin haritaları çıkarılmış insanları şaşmaz bir kesinlikle tespit edebiliyor. Bilimkurgunun öngördüğü korkutucu bir distopya durumuna gidebilecek bir bilgi değil mi? Neyse ki şimdilik değil...

Herkesin kendine özgü nöral bağlantılara ya da bilimsel adıyla "konektom"a sahip olması aslında bilim insanları tarafından daha önce de ortaya atılmıştı; ancak ufak bir farkla...

Netice olarak dünyadaki hiçbir insanın bir başkasıyla tamamen aynı karaktere, düşünce yapısına ve davranışlara sahip olmadığı göz önünde bulundurulursa, beyinlerindeki bağlantıların da birbirinden farklı olması çok doğal. Ancak son yapılan çalışmaya kadar bu düşünce elimizde bulunan teknolojinin yetersizliğinden dolayı bir varsayımdan öteye geçememişti.

Bu yetersizliğin sebebi ise, kendi beynimizin şimdiye kadar karşılaştığımız en kompleks sistem olması...

Bu, düşünüldüğünde günler boyunca hayret edilebilecek kadar ilginç ve mizahi bir konu. İnsanlık olarak bugüne kadar ulaştığımız başarılar düşünüldüğünde kendi beynimizi keşfetmenin hâlen bu kadar zor olması epey ironik. Bugüne kadar yapılan beyin görüntülemeleri beynin farklı bölgelerindeki bağlantıları açığa çıkarabiliyordu ancak tek tek nöronlar arasındaki bağlantıları görüntülememiz mümkün olmamıştı. Yeni çalışma ise tam olarak bunu yapmayı başardı ve artık beynimizin ayrıntılı olarak incelenmesi mümkün hâle geldi.

Çalışma kapsamında, difüzyon MR adı verilen bu yeni görüntüleme tekniği kullanıldı ve toplamda 699 kişinin konektomu incelendi.

Tabii tek tek nöronları incelemek söz konusu olduğunda beyindeki tüm bağlantıları kontrol etmek epey emek ve zaman isteyen bir iş hâline geliyor. Bu sebeple katılımcıların beyinlerindeki belirli bir bölgeye odaklanarak beyaz madde incelemesi yapıldı ve bireysel farklılıklar, incelenen kısımlar üzerinden ortaya koyuldu.

Çalışmayı "PLOS Computational Biology" isimli dergide yayımlayan araştırmacılar, konektomlar üzerinden bireysel farklılıkları nasıl tespit ettiklerini açıkladılar.

Oldukça ince eleyip sık dokudukları bu süreçte, ulaştıkları sonuçların güvenilir olduğunu doğrulayabilmek için 17,398 tanımlama testi gerçekleştirdiler. Yani konektomlar üzerinden çalışmaya katılan kişileri tespit etmeye çalıştılar.

Çalışmanın başında bulunan Timothy Verstynen, konu hakkında şunları söyledi:

'Ulaşılan sonuçlar, nörologların bugüne kadar varlığından aşağı yukarı emin olduğu ancak yine de varsayım aşamasını geçememiş bir bilgiyi kesin olarak gözler önüne serdi: Beyninizdeki bağlantılar gerçekten de yalnızca size özgü...'

Bir insanın konektomunda genetiğin rolü olduğu biliniyor ancak bu eşsiz bağlantıların oluşmasında en güçlü etken bireysel tecrübeler ve eğitim düzeyi.

Bunun iddia edilmesi normal çünkü tek yumurta ikizlerinin beynini inceleyen araştırmacılar, konektomlarının yalnızca %12 oranında ortaklık taşıdığını ortaya çıkardı. Bu durum da söz konusu nöral bağlantıların hayatın içinde, edinilen deneyimlerle kurulduğunu ispatlar nitelikte...

Araştırmanın bir başka bulgusu ise kişinin konektomunun her üç aylık süreçte %13 oranında değiştiğiydi.

Verstynen bu konuda ise şunları söylüyor:

'Bu sonuç, beynimizdeki bağlantıların devamlı olarak edindiğimiz yeni deneyimlere göre şekillendiğini ortaya koyuyor. Elimizdeki bu bilgiyle bundan sonra ortak patolojik rahatsızlıklar gibi paylaşılan deneyimleri inceleyerek bu durumların nöral bağlantılarda yarattığı değişiklikleri gözlemleyebilir ve tedavi yöntemlerini bu bilgilerle yeniden şekillendirebiliriz.'

Umuyoruz ki bu yöntem gerçekten de kontrol mekanizmalarının artırılması yerine insanlığın iyiliği ve gelişimi için kullanılır. Bunu elbette zaman gösterecek...

Popüler İçerikler

Fenerbahçe Taraftarının Ortak Noktada Buluştuğu Tek Çözüm: Ali Koç ve Yönetimin Değişmesi
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
Görüşme Esnasında Erkeğe Maddi Sorular Sorulmasını Destekleyen Kadın Tepkilerin Odağında
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
18.11.2016

Tabi ki. Benim beyin yapıma sahip olan kimsecikler yok.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ