İnsanlığın Mars'ta kolonileşme sürecinin ilk adımları pek de uzak olmayan bir gelecekte atılacak. Bilim insanlarının bu süreci en sorunsuz şekilde atlatmak için ise çalışmaları sürüyor.
Bu çalışmalardan sonuncusu da ABD'deki Iowa State Üniversitesi'nde gerçekleştirildi. Çalışmalar sonucu Mars'ta yetiştirilmesi gereken ilk bitkinin yonca olduğunu belirlendi.
Independent Türkçe'den Uğurcan Yıldız'ın Hakemli bilimsel dergi PLOS One'a dayandırdığı habere göre yonca, Kızıl Gezegen'de yetiştirilecek diğer bitkiler için gübre görevi görebilir.
Çok uzak olduğu için Mars'ta insanları beslemek çok büyük bir zorluk teşkil ediyor. Gezegenin toprağı da ve suyu da ekinler için uygun değil. İlim insanları bu yüzden uzun zamandır Mars'ta mahsul yetiştirmenin uygun yollarını arıyor.
Mars toprağına mümkün olan en benzer örneği hazırlayan ekip, yoncanın bu besin açısından fakir gezegende iyi yetişeceğini belirledi.
Ayrıca yoncadan gübre olarak yararlanılınca az bakım gerektiren, hızlı büyüyen ve fazla suya ihtiyaç duymayan şalgam, turp ve marul hazırlanan Mars toprağında başarılı bir şekilde yetiştirildi.
Araştırma ekibi, tatlı su ihtiyacının Mars'taki tuzlu suyun Synechococcus sp. PCC 7002 adlı deniz bakterisiyle arıtılarak karşılanabileceğini düşünüyor.
Yine uzmanlar, çalışmanın bilim insanlarına ve astronotlara umut verici seçenekler sunduğunu belirtti.
Araştırma ekibinde yer alan biyojeokimyager Elizabeth Swanner, 'Hazırladığımız Mars toprağında hiçbir besin maddesi değişikliği yapmadan yonca yetiştirebilmemize çok şaşırdım' dedi.
Mikrobiyoloji öğrencisi Kasiviswanathan ise 'Bulgularımızın, ileride NASA'nın Mars misyonuna yönelik araştırmalarını desteklemesini umuyorum' diye konuştu.
Bir tarafta mış miş kullanan masallar var. Diğer tarafta gözlerimizin önünde tonlarca ağırlıktaki metali gökyüzünde uçuran sularda yüzdüren bilim var.
Olum mars toprağına serpiştirin kenevir tohumlarını yeşillensin gezegen.
Aslında baktığımızda hedefleri doğrultusunda giden bir çok insanının hayallerini nasıl başardıklarını görüyoruz o kadar alıştırıldık ki belli bir bakış açısı doğrultusunda gitmeye öyle bir anlattılarki inandıklarımızın söylediğini yanlışları doğru doğruları yanlış bildiğimiz bir çok durum var yazılanlara mı göre gördüklerimize sevdiklerimize yaşadıklarımıza mı yazılanlara göre yaşayanlara mı sevenlere mi sevdiğine rağmen gidenlere mi neye ve kime derken sevdiğine ya bir ömür sen seversen ben alırım nefret ve sevgi gibi sana yaşatmam mı der acaba