Bir deprem ülkesi olduğumuz gerçeğiyle yine yüz yüzeyiz...
Bir deprem ülkesi olduğumuz gerçeğiyle yine yüz yüzeyiz...
Bu içeriğimizde Science Daily'de de yayımlanan, GEOMAR araştırmacılarının yapmış olduğu yeni bir çalışmayı kaynak olarak kullandık.
Bu büyük felaket sonrasında binlerce can kaybı olmuş, evler yıkılmış ve liman tesisleri harap olmuştu. Depremin merkezi ise Marmara Denizi’ndeki Kuzey Anadolu fay hattıydı. İşte bu deprem, Boğaziçi üzerinden şehri vuran son büyük depremdi.
Almanya'da bulunan GEOMAR Helmholtz Okyanus Araştırma Merkezi'nden bir grup araştırmacı, Fransa ve Türkiye'den meslektaşları ile birlikte deniz tabanında yaptıkları doğrudan ölçümlerle, Marmara Denizi’nin altındaki Güney Anadolu fayı üzerinde bir sıkışma olduğunu ve bu sıkışmanın tektonik gerilim yarattığını saptadılar.
'Fay hatları sıkıştığı zaman şiddetli depremler meydana gelir. Tektonik gerilim birikir ve sismik enerji bir depremle serbest kalır. Bu en son 1999 yılında İzmit yakınında, İstanbul'un 90 km doğusunda bulunan Kuzey Anadolu fayının bir bölümünde gerçekleşmişti.'
İki buçuk yıllık bir süre zarfında, fayın her iki tarafına 800 metre su derinliğinde toplam on ölçüm cihazı kuruldu. Bu süre zarfında 650 binden fazla mesafe ölçümü gerçekleştirdiler.
Dr. Lange, 'Ölçümlerimiz Marmara Denizi'ndeki fay hattının kilitli olduğunu ve bu nedenle tektonik gerilimin arttığını gösteriyor. Bu, İstanbul'un güneyinde deniz tabanındaki gerilim birikiminin ilk doğrudan kanıtı.' diyerek çalışmanın önemini vurguluyor.
Araştırma ekibinden Profesör Kopp ise, 'Bir deprem sırasında biriken gerilim serbest bırakılırsa, fay bölgesi dört metreden daha fazla hareket eder. Bu, 7.1 ile 7.4 arasındaki büyüklükte bir depreme karşılık gelir.' diye ekliyor.
Bu çalışmalar, bizi olası felaket senaryolarına karşı uyarsa da yaşanacak kötü sonuçları değiştirmek bizim elimizde.
Hükümetin depreme karşı ne gibi önlemleri var çok merak ediyorum. "Önce bi deprem olsun sonra bakarız" diyorlardır kesin. Ya da suçu Allaha atarlar.
Daha fazla kazanmak icin malzemeden calarak yapilmis binalar yikildiginda birileri karsimiza gecip kader diyecek, allahin takdiri diyenlerce alkislanacak. Geriye depremden siyaset yapmayincilarla olenlerden prim kasmayincilar kalacak
Ülke adına en büyük korkum.. Hele ki şu siyasi ortamda ve bu ekonomik krizde yaşanırsa ülke için çok büyük bir yıkım olacak. Eksi Şeyler'de elemanın birinin yazdığı deprem sonrası senaryosu vardı ki değil gerçekleşmesi ihtimali bile tüyler ürpertici