Bilim İnsanları, Lityum Madenciliğinin Şili'deki Flamingo Popülasyonunu Riske Attığını Açıkladı!

Lityum madenciliği, yüksek And Dağları'nı çevreleyen ekolojik olarak kırılgan tuz düzlüklerine dayanan ikonik pembe kuşlar için büyük bir tehdit gibi görünüyor. Proceedings of the Royal Society B'de 9 Mart'ta yayınlanan rapora göre, metal madenciliği ve iklim değişikliği birlikte yalnızca And platolarında bulunan iki flamingo türünün azalmasına neden oluyor. Bu yazımızda lityum madenciliği ve flamingolardan bahsediyoruz.

Elektrikli arabalar, akıllı telefonlar ve diğer ürünler için hafif, şarj edilebilir pillerde kullanılan lityumun iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynaması bekleniyor.

Önümüzdeki on yıl içinde, metale yönelik küresel talebin dört katına çıkacağı tahmin ediliyor. Yeni bulgu, lityum madenciliğinin ekosistemler üzerindeki olumsuz etkilerini ortaya koyan büyüyen bir araştırma grubuna uyum sağlayarak, lityum arayışının dezavantajsız olmadığını vurguluyor.

Dünyanın en zengin lityum yataklarından biri, bazen "lityum üçgeni" olarak adlandırılan Şili, Bolivya ve Arjantin bölgelerini kapsıyor.

Bölge aynı zamanda dünyanın en kurak yerlerinden biri olan Atacama Çölü platosuna, ve sınırlı su kaynağına bağlı bir dizi sığ tuzlu göl ekosistemine ev sahipliği yapıyor. Bu ekolojik olarak hassas topraklar, siyanobakterileri ve diatom alglerini oluşturur, ki bu canlılar da dünyadaki flamingo türlerinin yarısını oluşturan üç flamingo türünü besler.

Lityum madenciliği, çok fazla miktarlarda su gerektiriyor.

Columbia'daki Güney Karolina Üniversitesi'nden nüfus ekoloğu Nathan Senner'a göre, lityum arıtma havuzları ve diğer endüstriyel madencilik süreçleri muazzam miktarda su kullandığı için (bir ton lityum üretmek için tahmini 400 bin litre su) bu kırılgan ekosistem şu anda varoluşsal bir çatışma içinde. Ve bu çevrede su bulması zor bir nimet. Senner, 'Burası, kelimenin tam anlamıyla dünyanın en kurak çölü” diyor. 'Madencilik için gerekli olan suyun çoğu yeraltından gelmek zorunda.'

Peki bu durum flamingoları nasıl etkiliyor?

Senner, İspanya'daki Extremadura Üniversitesi'nden ekolojist Jorge Gutiérrez ve Valdivia'daki Şili Austral Üniversitesi'nden kuş ekolojisti Juan Navedo ile birlikte, 30 yılı aşkın flamingo araştırmalarını bir araya getirdi. Araştırmacılar ayrıca, lityum üçgeninin Şili kısmındaki beş tuz düzlüğünde su yüzeyi alanındaki değişiklikleri izleyen uydu görüntülerini de incelediler. Ekip, uydu verilerini kullanarak siyanobakteri seviyelerinin yanı sıra, tuz düzlüklerinin yağış ve sıcaklık seviyelerini etkileyebilecek iklimsel faktörleri gözlemledi.

Senner, Flamingo sayıları "sadece birkaç yıl içinde binlercesi yok olabilir" diyor.

Ekip, flamingolar için genel gıda mevcudiyetini azaltabilecek iklim değişikliğinden kaynaklanan uzun vadeli kuruma eğiliminin, sürekli su tüketen lityum madenciliği tarafından daha da kötüleştiğini söylüyor. Bu durum, flamingo türlerinin ikisi üzerinde bir iz bırakıyor: And flamingosu (Phoenicoparrus andinus) ve James flamingosu (Phoenicoparrus jamesi). Bu iki tür, 11 yıl içerisinde, toplamda popülasyonlarının %22'sini kaybettiler. Bu, sayıları zaten çok az olan flamingolar için, binlerce kuşun kaybolması demek.

Ekip, kuş sayısındaki bu düşüşü doğrudan lityum madenciliğine bağlıyor.

Salar'da maden havuzları büyüdükçe, yakınlardaki James ve Andean flamingo popülasyonları sıkı bir korelasyon içinde azaldı. Yeni madencilik faaliyetinden kaynaklanan su kaybı bu azalmada büyük rol oynuyor olabilir. 1986 ve 2018 arasında, lityum üretimi için pompalanan yeraltı suyu sıfırdan 1.8 metreküpe yükseldi. Aynı zamanda, Salar tuz gölü her yıl yaklaşık beş futbol sahası büyüklüğünde yüzey alanını kaybetti.

Düşüşler tüm bölgede gerçekleşmese de, bulgular özellikle bu iki türü ilgilendiriyor çünkü bu kuşlar dünyada başka bir yerde yaşamıyorlar.

Senner, 'Bu kuşlar buradaki tuzlu göllere tamamen bağlılar' diyor. Ekip aynı zamanda, bölgedeki kuş sayısındaki azalmadan dolayı, flamingo temelli ekoturizmin de zarar göreceğini belirtiyor. Avustralya'nın Perth kentindeki Curtin Üniversitesi'nde ekolojist olan ve araştırmaya dahil olmayan Mattia Saccò, “Bilime dayalı koruma yönetimi yönergeleri, bölgedeki bazı önemli hipersalin sistemlerinin gelecekte korunmasına izin verebilir” diyor.

Elektrikli araçlar gibi teknolojilerde lityum kullanımı arttıkça, flamingolara yönelik tehdit artacaktır.

Senner, 'Bu durum çıkmaz bir bilmece, çünkü lityum, iklim değişikliği canavarını yenebilmemiz için kritik bir bileşen' diyor. Yine de, bu çalışmanın önerdiği gibi, insanlığın iklim değişikliğiyle mücadelesine yardımcı olabilecek teknolojilerin kendi olumsuz ekolojik etkileri olabilir. Senner, bu sonuçların farkında olmanın, bu tür çözümlerin maliyetlerini ve faydalarını tartmak için çok önemli olacağını söylüyor. Bu ekolojik maliyetleri azaltmanın yollarını bulmanın, özellikle lityum madenciliğini daha az su kullanacak hale getirerek veya kullanılmış pillerden lityumu geri dönüştürme yeteneğini geliştirerek faydalı yollar bulmanın, mümkün olduğunu savunuyor.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir

Yalıntaş Göleti Kurudu: Flamingolar Yaşam Mücadelesi Veriyor
Vahşi Sulama Yüzünden Tuz Gölü'ndeki Binlerce Flamingo Öldü!
Tunç Soyer: 'Flamingoların da Başkanıyım Dedim, Sığınmacılara mı Sahip Çıkmayacağım'

Popüler İçerikler

ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!