Bilim İnsanları İleri Yaşta Hamileliğin Riskini Azaltan Yeni Bir Yöntem Bulmuş Olabilir!

Araştırmacılar, özellikle anneliği ileri yaşlara ertelemeyi düşünen kadınlar için önemli bir gelişmeye imza attı.

Bilindiği üzere ileri yaşlardaki (30'ların ortalarından sonra) hamileliklerde düşük yapma riski oldukça fazla.

Üstelik çocuk dünyaya gelse bile, Down sendromlu olma ihtimali oldukça yüksek. Bilim insanları uzun zamandır bunun tam olarak neden meydana geldiğini araştırıyorlardı. Neyse ki sonunda geç yaşlarda hamile kalmak ile hamilelikteki kromozomsal hataların arasındaki bağı açıklamamıza yardımcı olabilecek bir araştırma geldi.

30'lu yaşlara girildiği an, hamilelik esnasında kromozomsal hataların oluşma riski artmaya başlıyor.

30'lu yaşların sonunda ise bu risk üst seviyeye çıkıyor ve her 3 kadından biri ya düşük yapıyor, ya da çocuk Down sendromlu oluyor. Bunun nedeni ise kromozom bölünmesi sırasında oluşan hatalar neticesinde döllenen yumurtada genetik problemlerin meydana gelmesi. Bu nedenle yumurtada normalden daha az veya daha fazla kromozom olma ihtimali bir hayli artıyor.

Bunun daha ileri yaşlardaki kadınlarda neden daha fazla meydana geldiği sorusuna aslında 20 yıl önce bir tahmin yapılmıştı.

Fazladan bir elektron alan oksijen moleküllerinin reaktif hale gelerek hücredeki diğer proteinlere ve moleküllere saldırıp hücreye zarar vermeleri neticesinde böylesi kromozomsal hataların oluştuğu düşünülmüştü. Bu oksidatif hasarın yaş ilerledikçe arttığını biliniyor, ancak hamilelikle ilgili olup olmadığı bir türlü kanıtlanamıyordu.

Dartmouth Üniversitesi'nden bir araştırmacı olan Sharon Bickel, bu hipotezi test etmek için ekibiyle birlikte bir deney gerçekleştirmeyi başardı.

Deneyde meyve sinekleri kullanıldı. Araştırmacılar, bu reaktif oksijen türlerini nötrleyen proteinlerin miktarını azalttı. Bu nedenle hücrelere verilecek hasar miktarının artması hedeflendi. Deney sonunda tam da beklenildiği gibi, meyve sineklerinde hücre bölünmesi esnasında meydana gelen hata sayısının gerçekten de arttığı görüldü.

Bu deney, reaktif oksijen türlerinin hücre bölünmesi esnasında hatalara neden olabileceğini kanıtlayan ilk deney oldu.

Deney, her ne kadar daha ilk aşamalarda olsa bile, gelecekteki çözümler adına önemli bir kilometre taşı niteliğinde.

Sonraki deneylerde bu duruma tekrar tekrar rastlanırsa ve ileri yaşlarda hamilelik esnasında hücre bölünmesi hatalarına bu reaktif oksijen türlerinin neden olduğu kesinleşirse, bu süreci yavaşlatmaya yönelik çok efektif çözümler üretilebilecek. Hatta tüketilen besinleri değiştirerek bile bu sürecin etkilerini minimuma indirmenin yollarını bulabileceğiz.

Günümüzde anneliği ileri yaşlara ertelemek isteyen kadınların sayısının arttığını da göz önünde bulundurursak, bu gerçekten mükemmel bir çalışma.

Bakalım önümüzdeki yıllar içerisinde, araştırmaların devamında nasıl bir sonuçla karşılaşacağız? Bekleyip görelim...

Popüler İçerikler

Nasip Olur mu Be? İstanbul Boğazı'nda "Seni Yerler" Dinleyen Adam Yalı Balkonunda Sezen Aksu'yla Karşılaştı!
Tiryakinim’i Bayhan'dan Daha İyi Söyleyebileceğine Kanaat Getiren Yeliz Yeşilmen Performansıyla Topa Tutuldu
Kendisini ‘Cinsel Terapist’ Olarak Tanıtan Buse Aydın’ın Yetkisi Yokmuş!