Bilim İnsanları Dahil Kimsenin Açıklamaya Gücünün Yetmediği Hepsi Birbirinden Gizemli 13 Olay

Dünya ve tarih insanoğlunun çözmek için can attığı bilinmezler ve gizemlerle dolu. Her ne kadar çoğu olay bir şekilde yıllar süren çalışmalar sonunda açıklansa da dünya üzerinde bilim insanlarının bile açıklama getiremediği birçok olay mevcut. Biz de bu olaylardan bazılarını sizin için BoredPanda'dan derledik!

1. Geçirdiği kafa travmasından sonra müzik dehası haline gelen adam

Bir gün uyandığınızda günlük hayatınızda hiç çalışmamanıza rağmen bir müzik dehası olduğunuzu fark ettiğinizi hayal edin. Kulağa inanılmaz geliyor değil mi? Çok da imkansız değil çünkü Derek Amato'nun başına gelen tam olarak buydu. 

2006 yılının ekim ayında Derek havuza dalmaya çalıştığı sırada kafasını vurarak ciddi bir kafa travması geçirdi. Bu olaydan sonra saçlarının %35'ini kaybederken hafıza kaybı da yaşadı. Ama bütün bu olumsuzlukların yanında bir anda inanılmaz bir yeteneğe de sahip oldu ve yetenekli bir besteci haline geldi.Durumunu şu şekilde açıkladı: 'Gözlerimi kapattığımda soldan sağa hareket eden siyah ve beyaz şekiller olduğunu gördüm. Ki bu aslında zihnimdeki akıcı ve sürekli bir haldeki müzikal notaları temsil ediyordu. 

Derek'in travma sonrası bu dahiyane seviyedeki yeteneğinin dünyada ilk olduğuna inanılıyor. Her ne kadar benzeri vakalar yaşansalar, Derek'in durumu şimdiye kadar ki en güçlüsü.

2. Avustralya'da her öğleden sonra görülen gizemli fırtına bulutu

Eylül ayından Mart ayına kadar her yıl, Avustralya'nın Tiwi Adalarında her öğleden sonra çıkan Hector ismindeki fırtına bulutu görenleri şaşkına çeviriyordu. Hector bilinen en inatçı fırtınalardan biri olmakla beraber 2. Dünya Savaşı sırasında savaşan bir pilottan sonra bu ismi alıyor. 

Hala birçok meteorolojik çalışmanın merkezinde olan bu gizemli Hector olayına meteorolojistler hala tam olarak net bir açıklama getirememişlerdir.

3. Hayvanların öldükten sonra rahat bir deliğe gittiğini söyleyen goril Koko

Goril Koko işaret dili konusundaki uzmanlığı ile insanlarla iletişim kurabiliyordu. Bir röportaj sırasında, Koko'nun eğitmeni Francine Patterson'a iletişimlerinin ne kadar derin olduğu soruldu. Francine ise Koko'nun, bakıcılarından biriyle ölüm üzerine bir konuşma yaptığını söyledi. Bakıcı Koko'ya bir kemik göstermiş ve onun ölü mü yoksa canlı mı olduğunu sormuştu. Koko işaret diliyle 'ölü' ve 'üzeri örtülü' cevabını vermişti. Bakıcı bu sefer hayvanların öldükten sonra nereye gittiklerini sordu ve 'rahat bir deliğe' gittiği cevabını aldı. Bu konuşma daha sonra birçok felsefik tartışmanın da kaynağı olmuştu.

4. Bir duvarın içinde 40 yıl kaldıktan sonra çıkarıldığında çalışmaya devam eden esrarengiz motosiklet

Bugüne kadar hiç kimse yaklaşık 100 yaşındaki bu motosikletin üzerine neden tuğlalardan duvar örüldüğünü ve çıkarıldığın nasıl hala çalışabiliyor olduğunu açıklayamadı. Motosiklet hakkında en çok şaşkınlık uyandıran şey sadece 40 yıl boyunca duvar arkasında kalması değil aynı zamanda sahip olduğu diğer Traub marka motosikletlere benzemeyen ilginç tasarım. Birçok koleksiyoncunun kafasında soru işareti bırakan bu motoru kimin neden bir duvarın içine gizlediği bilinmiyor.

5. 2000 yıl sonra bile hala gözlerinde kirpikleri ve damarlarında kan bulunan kadın

Han Hanedanlığından, Dai Markiz'i Xin Zhui ya da diğer adıyla Lady Day'in mezarı 2000 yıl sonra Mawangdui sit alanında bulundu. Vücudunun yanı sıra mezarda birçok tarihi eser ve belge de bulundu. Ama herkesi şaşırtan en büyük sürpriz ise yüzyıllar sonra bile son derece iyi muhafaza edilmiş bedeniydi. Lady Day'in vücudu bütün organları ve damarlarında kan ile bulunmuş ve kirpikleri de hiç zarar görmemişti. Bilim insanları aynı zamanda midesinde kavun tohumlarına denk geldi ve bu da kavun mevsiminde yani yaz aylarında öldüğünü gösteriyordu. İnsanları en çok şaşırtan diğer şey ise vücudunun içine batırıldığı gizemli bir sıvıydı. Hafif asidik olan bu sıvının içinde aynı zamanda biraz magnezyum vardı ki muhtemelen vücudunun bu kadar iyi korunmasını da bu sıvı sağlamıştı. Ancak bugüne kadar hala bilim insanları hala bu gizemli sıvının ne olduğunu çözemedi.

6. Dünya üzerinde kimsenin okuyamadığı el yazması

Yaklaşık 500 yıl önce yazarı bilinmeyen, yazıldığı dil bilinmeyen ve yazılış tarzı anlaşılamayan bir el yazması bulundu. El yazmasına, onu 1912 yılında İtalya'dan alan bibliyofil Wilfrid Voynich'in adı verildi. El yazmasının İtalya'nın kuzeylerinde yazıldığına inanılıyordu ve aslında hakkında bilinen tek şey buydu.  1. ve 2. Dünya Savaşı'nda görev yapmış birçok kriptolog el yazmasına üzerine çalışsa da içeriğinin ne olduğu, ne anlattığı hiçbir zaman çözülemedi. 

Bunun bilerek yapılmış bir eşek şakası olduğunu düşünebilirsiniz ancak el yazması tam 272 sayfa yani dünya üzerinde hiçbir canlının bir şaka için bu kadar uğraşacağını sanmıyoruz.

7. İnsanların ölüme dans ettiği gizemli 'Veba Dansı'

1518 yılında Fransa'nın Alsas bölgesinde, ilginç bir salgın hastalık yayıldı. Yaklaşık 400 insana bulaşan bu hastalık insanların dinlenmeden dans etmelerine neden oluyordu. Bazıları kalp krizinden ölürken bazıları yorgunluktan öldü. Her şey 1518 yılının Temmuz ayında Troffea isimli bir kadının şehrin ortasında kontrolsüz bir şekilde dans etmesiyle başladı. Daha sonra 34 kişi daha kadına katıldı ve bu salgın hastalık neredeyse 400 insana bulaştı. 

Doktorlar ve yetkililer buna doğaüstü güçlerin değil salgın bir hastalığın neden olduğunu fark etti. Ancak hastalığı tedavi etmek yerine, tahta bir platform kurarak dans etmelerini tavsiye ettiler. Şimdiye kadar bilim insanları bu hastalığa neyin sebep olduğunu çözemediler ancak gıda zehirlenmesinden kaynaklanabileceğini öne sürdüler.

8. Kleopatra ve sevgilisi Anthony'nin asla bulunamayan mezarları

Bütün asılsız 'bulunmaya çok yaklaşıldı' iddialarına rağmen, dünyanın en ikonik kadınlarından biri olan Kleopatra'nın mezarını bugüne kadar hiç kimse bulamadı. Sevgilisi Antony'nin hemen yanına gömüldüğüne inanılıyordu gelin görün ki Anthony'nin mezarı da hiçbir zaman bulunamadı. Arkeolojistler için asla çözülemeyen büyük bir sır olarak kaldı.

9. Sırrı asla çözülemeyen Phaistos Diski

Aynı Voynich el yazmasında olduğu gibi, Phaistos Diski de kim tarafından yapıldığı ve üzerinde ne yazdığı bilinmeyen gizemli bir eser. Minoan Bronz Çağı'nda yapıldığı düşünülüyor ancak birçok bilim insanına göre diskin ne anlama geldiğini çözebilen bir teori şu ana kadar bulunamadı. Birçok kez birçok farklı dilde okunmaya çalışıldı ancak sonu hep hüsran oldu. En son ortaya atılan bir teori ise bunun bir masa oyunu olabileceğini söylüyor. Ancak kesin bir açıklama yapılamıyor.

10. 1930 yılında bir anda ortadan kaybolan Kanada'daki bir Eskimo kasabası halkı

Kürklü hayvanları avlayan avcıların da sık sık uğradığı, Kanada'da bulunan küçük bir Eskimo kasabasının başına çok tuhaf bir olay geldi. 1930 yılında, kürk avlamak için kasabaya gelen Joe Labelle adındaki bir avcı kasabada tek bir insanın bile olmadığını gördü. Sadece, 7 köpeğin insan yapımı gibi duran bir mezarın içinde açlıktan ölmüş olduğunu gördü. Kayıp kasaba halkı için arama çalışmaları yapıldı ancak bir tane bile bedene rastlanamadı.

11. 1955 yılında batmadığı halde 25 kişilik mürettebatının tamamı kayboIan tekne

Joyita, 1955 yılında gizemli bir şekilde ortadan kaybolan bir ticaret teknesiydi. Genellikle gemi ya da tekneler batar ve büyük bir trajedi yaşanır ancak Joyita'nın durumu tam olarak böyle değildi. Herkesi şaşkınlığa uğratan şey Joyita'nın batma ihtimali olmayacak şekilde tasarlanmış olmasıydı. Tekne bulunduğunda büyük bir bölümü hala suyun üzerindeydi ancak mürettebattan tek bir kişi bile bulunamamıştı. Bu hikaye birçok insanın kafasında şu soru işaretlerini bıraktı: Mürettebat neden gemide durmamıştı ve nasıl oldu da hiçbirinin canlı ya da cansız bedenine ulaşılmadı?

12. İçerisinde değerli tarihi eserler ve hazineler saklı olduğu söylenen gizemli ada

Yeni İskoçya'da bulunan bir ada olduğu öne sürülen Oak Adası'nın içinde birçok tarihi eser ve hazine olduğu iddia edilse de şu ana kadar hiç kimse bu hazineleri bulamadı. Aslında bütün gizemi söylenen hikayelerle birlikte büyüdü ancak kesin bir kanıt yoktu. Her ne kadar adada 100 yıllık tarihi eserler bulunsa da içlerinden hiçbirisi söylendiği kadar büyük bir hazine değildi. Sadece bir efsane olabilir ancak, söylenene göre adadaki lanetin kalkması için 7 insanın ölmesi gerekiyormuş. Şu ana kadar hazineyi ararken 6 kişinin öldüğü biliniyor...

13. Uzaylılar tarafından kaçırıldığı söyleyen iki kafadar

1973 yılında, Pascagoula'da yaşayan iki adamın başına garip bir olay geldi. Charles Hickson ve Calvin Parker balık tuttukları sırada uzaylılar tarafından alıkonulduklarını iddia ettiler. Söylediklerine göre ilk başta vızırtılı sesler duymaya başlamışlar ve daha sonra da mavi ışıklar görmüşler. Ve kafalarının tam üstünde yuvarlak şekilli bir araç olduğunu iddia ediyorlar. İddialarına göre yaratıklar ikisini de alıkoyduğunda, bilinçleri yerindeymiş ancak hareket edemiyorlarmış ve uzaylılar üzerlerinde bir dizi test yaptıktan sonra ikiliyi geri bırakmış. Tabii birçok insan bu hikayeye inanmıyor ve yalan dedektörü testlerine sokuyorlar. Ve adamlardan birinin uyurgezer olduğuna karar veriyorlar.

Popüler İçerikler

Icardi'nin A Milli Takım Forması Giymesi İçin CİMER'e Başvuruda Bulunuldu!
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
YORUMLAR
23.04.2019

Ah bu içeriğe bayıldım cidden. Yok Şeyma Gelinbaşı yok Can Yaman... Bi' siktir edin onları abi ya

23.04.2019

bize böyle içeriklerle gelin..

23.04.2019

niyahet onediodan düzgün ve güzel bir içerik çıkmış uzun zamandır böyle içerikleri bekliyorduk devamı gelir umarım

23.04.2019

kesinlikle katılıyorum

TÜM YORUMLARI OKU (12)