Vücut yapılarına da son derece uygun olan bu ağdaki nöronlar gövdeyi bir pasta gibi dilimlere ayırıyordu.
Denizanasının her bir dokunacının da bu dilimlerden birine bağlandığı anlaşıldı. Hayvanın kolları avını tespit edip yakaladığında, bağlantılı dilimdeki nöronlar belirli bir sırayla aktive oluyordu.
En sonunda pasta diliminin kenarındaki nöronlar, denizanasının ağzının bulunduğu orta kısımdaki nöronlara mesaj iletiyordu. Bu da dilimin kenarının ağza dönüp ve dokunaçları da beraberinde getirmesini sağlıyordu. Böylelikle hayvanın ağzı da tuzlu su karidesine yöneliyordu.
Araştırmanın ortak yazarı David Anderson, 'Denizanası tuzlu su karidesini bir dokunaçla yakaladığında, o dokunaçlara en yakın 'pizza dilimi'ndeki nöronlar önce aktive oluyor' diye konuştu:
'Daha da önemlisi, bir denizanasının anatomisine mikroskopla bile baksanız, bu sinirsel organizasyon seviyesini görmeniz mümkün olmaz. Bunu görmek için aktif nöronları görselleştirebilmelisiniz.'