Çarşamba günü The Lancet isimli tıbbi bir İngiliz dergisinde yayınlanan araştırma, dünya çapında her beş ölümden birisinin, taze sebzeler, tohumlar ve sert kabuklu yemişlerden uzak duran ve onun yerine yoğun şekerli, tuzlu ve trans yağlı yiyecekler içeren yetersiz beslenmeden kaynaklandığını ortaya koydu.
Beslenmeyle ilişkili bir diğer ölümcül hastalık, 913 bin kişinin hayatına mal olan kanser ve 339 bin ölüme sebep olan Tip 2 diyabet olarak açıklandı. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) önde gelen beslenme uzmanlarından doktor Francesco Branca, 'Bu sayı gerçekten çarpıcı. Bu durum dünya için bir uyarı niteliğinde olmalı.' dedi.
Araştırmalar; süt, işlenmiş et, deniz mahsülleri, sodyum ve lif dahil olmak üzere 15 farklı kategorideki tüketimi de inceliyor. Ayrıca araştırmacılar, 195 ülkenin verilerini çözümledi ve Papua Yeni Gine, Afganistan ve Marshall Adaları'nın, beslenme sebepli ölümlerin yaşandığı ülkelerin başında olduğunu tespit etti.
Diğer yandan, Fransa, İspanya ve Peru bu oranın düşük olduğu ülkeler arasında yer alıyor. En kötüler arasında Amerika Birleşik Devletleri 43. sıradayken, Çin 140. sırada.
Örnek verilecek olursa Özbekistan'da, her 100 bin kişiden 892'si aynı sebeple hayatını kaybederken, İsrail'de bu sayı 89'a iniyor. İnsanları, yağ ve şeker tüketmelerini azaltmak için korkutmak yerine, uzmanlar dünya çapındaki diyetlere daha sağlıklı yiyecekler ekleyerek ölüm oranlarını azaltma kararını verdi.
Fakat durum sağlığa yararlı yemişler ve tohumlar olduğunda, insanlar tavsiye edilen miktar olan 21 gramdan çok çok az, ortalama 3 gram yiyor.
Dr. Afshin ve diğer uzmanlar, özellikle taze ürünlerin işlenmiş gıdalardan daha pahalı olabilen düşük gelirli ülkelerde meyve ve sebzelerin mevcudiyetini artırmak için, bulguların ulusal politikaların öneminin altını çizdiğini söyledi. Uzmanlar, daha sağlıklı ürünler üretmek için büyük gıda şirketlerinin baskı altında olmaları ve doktorların, sağlıklı beslenmenin önemini hastalarıyla tartışmaya teşvik edilmeleri gerektiğini söyledi.
Fakat herkes, çalışmanın esas tavsiyeleriyle aynı fikirde değil. Hindistan'da bir çocuk doktoru ve beslenme aktivisti olan Dr. Arun Gupta, gıda şirketlerinin sağlıksız yiyeceklerin yayılmasında oynadığı rolü, yazarların daha fazla vurgulamaları gerektiğini düşündüğünü söyledi. Gupta, 'Korkum, bunun, 'Biz yanlış bir şey yapmıyoruz.” diyerek raporu kullanabilecek olan sanayiyi baskı altına almasıdır.' diye devam etti.
Cambridge epidemiyoloğu Dr. Forouhi, beslenmeyle ilgili ölümlerin ulusal sıralamasının, en azından bazı ülkeleri, özellikle de ulusal diyet anketi olmayan ülkeleri, harekete geçireceğini umduğunu söyledi. 'En azından üst sıralamaya yakın olan ülkelerden bir şeyler öğrenebilirler.'
haberin son kısımlarına doğru canan karatay'ı görmekti en büyük korkum, görmedik şükür.
Maalesef ki bizim ülkemiz de obezite sıralamasında çok yukarılarda. Öncelikle tek işlevleri kocalarının parasını yiyip her hafta gün yapan yaşlı teyzeler sağlıklı bir hayata teşvik edilmeli.
Ben sağlıksız beslenmem ile mutluyum. Oturup mantı, kete, gözleme yiyemeyeceksem niye yaşıyorum.