Bilim İçin Ölen Kadın Marie Curie İle Röportaj Yaptım

Tarihte 2 Nobel Ödülünü alabilen ilk kişi!

Ve hâlen 2 Nobel Ödülüne sahip tek kadın: Madam Curie.

İlk sorum elbette kadın olduğunuz için yaşadığınız zorluklar. 

- Başarılarınız her daim bilim camiası tarafından görmezden gelindi ve sırf kadın olmanızdan ötürü kişisel saldırılara maruz kaldınız. Misal tamamı erkeklerden oluşan Fransız Bilim Akademisi bir oyla üyeliğinizi reddetti. Devamında, ikinci Nobel Ödülünü alma başarınızı gölgelemek için hakkınızda henüz evliyken Paul Langevin ile aranızda aşk ilişkisi olduğuna dair asılsız bir haber çıkardılar. Neyse ki Langevin haberi çıkaran baş editörü halkın önünde yapılacak düelloya davet etti de editör buna cesaret edemeyince haber yalanlandı. Hülasa, sizin sözünüzle “Gerçeği oluşturmak yerine hataları avlamak için acele eden sadist bilim adamları var.” iken bir de bu hayatta kadın olarak hep 1-0 geriden başladınız.

Siz bunca haksızlıkla nasıl başa çıktınız?

“İlk ilke: Asla insanlar veya olaylar tarafından dövülmenize izin vermeyin.”

“Azimli olmalı ve her şeyden önce kendimize güvenmeliyiz. Bir şeye yetenekli olduğumuza ve bu şeye ulaşılması gerektiğine inanmalıyız.”

- Üstün başarılarınız hemcinsleriniz tarafından dahi sorgulandı. Bu size nasıl hissettirdi?

Evet, 

“Özellikle kadınlar tarafından aile hayatını bilimsel bir kariyerle nasıl uzlaştırabileceğim konusunda sık sık sorgulandım. Kolay olmamıştı.”

“Hepimiz, zafiyetlerimizin kölesiyiz. En acı verici olanı da içinde yaşadığımız toplumun önyargıları yüzünden vermek zorunda kaldığımız ödünler.” 

- Hepimiz insanız. Zaman zaman düşebiliyoruz. Siz de zaman zaman kontrolden çıkıp, korkup pes ettiniz mi?

'Kendime tamamen hâkim olabildiğim anlar nadir; genelde bir kısmım uyuyor. Zavallı ruhum, çok mu zayıfsın ki vücudumu kontrol edemiyorsun? Ah, fikirlerim, ne kadar da önemsizsiniz! Beni bu tekdüzelikten çekip çıkarması için en çok hayal gücüme güvenmeliyim ama onun da ölmüş olmasından çok korkuyorum.'

- Sizin için çok özel değilse, Paris’te kaldığınız bir dönem depresyona girdiğiniz ileri sürülmüştü. Bu doğru mu?

“Paris’te bilinmeyen, büyük şehirde kayboldum, ancak orada yalnız yaşamak, yardım almadan kendime bakmak hissi beni hiç üzmedi. Bazen kendimi yalnız hissettiysem da, normal zihin durumum sakin ve büyük bir ahlaki tatmin içindeydi.” 

- Peki, tüm bu zorluklarla baş edebilme, korkuların üzerine gidebilme ile ilgili ipuçları alabilir miyiz? Bunları sizin ağzınızdan duymak özellikle çabuk pes eden biz yeni nesiller için çok kıymetli. 

“Yaşamda hiçbir şeyden korkmayın yalnız; her şeyi anlamaya çalışın. Şimdi anlama vakti, böylece daha az korkabiliriz.”

“Panik şaha kalkmış korkudur ve korku her zaman korkulan şeyden daha fazla zarar verir.”

“İnsanda direnç, özellikle kendine güven olmalı. Bir şeye yetenekli olduğuna inanmalı ve bu şeye ne pahasına olursa olsun ulaşmalı. Belki de en ummadığımız zamanda, her şey yoluna girer.”

“Bilimde, insanlarla değil, nesnelerle ilgilenmeliyiz.”

- Başarıdan bahsetmeye devam edersek, Sizce bunun sihirli bir anahtarı var mı?

“İnsanlar konusunda daha az, fikirler konusunda daha çok meraklı olun.”

 “Bence başarıya daima giden yol meraktır. Merak olmadan atılan adım ve başarı boştur. Benim düşüncem merak olmadan başarı elde edilemez.”

“Bu hayattaki gerçek görevini, sana dayatılan görevleri terk ettiğinde bulabilirsin ancak.”

- Başarı konusunda ısrarla sizden tavsiye almak istiyorum. Bu röportajı okuyacak ve sizden ilham alacak binlerce kişi olacak. Böylece bireysel başarılar çığ gibi büyüyerek kolektif başarıları doğuracak. Ve bu çok mühim. Siz ne dersiniz?

“Bireyleri geliştirmeden daha iyi bir dünya inşa etmeyi ümit edemezsiniz. Bu amaçla, her birimiz kendi gelişimimiz için çalışmalıyız.” 

“Her birimiz kendi gelişimimiz için çalışmalıyız ve aynı zamanda tüm insanlık için genel bir sorumluluk paylaşmalıyız. Bizim özel görevimiz en yararlı olabileceğimizi düşündüğümüz kişilere yardım etmektir.”

- Hayatınız boyunca radyoaktif elementlerle çalıştınız, radyumun tıptaki önemine dikkat ςektiniz. I. Dünya Savaşı sırasında taşınabilir röntgen cihazları yaparak, kızınızla birlikte, kadınlara x ışını teknolojisini öğrettiniz. Ayrıca fizik tedavi uzmanlarına savaşın zorlu koşullarında radyoloji ekipmanını nasıl kullanacaklarını gösterdiniz. Bu esnada yüksek dozda radyokaktif ışına maruz kaldınız. Radyumun önemini bildiğinizden radyum Enstitüsü'nün kurulmasında önemli rol oynadınız. Dönemin başkanının ödül olarak verdiği 50.000 doları bile yine bilim uğruna harcayarak yeni kurulan laboratuvara radyum aldınız. Tüm bunlar büyük fedakarlıklar. Ve “Bazılarınızın bu bilimsel çalışmayı sürdürmesi ve bilime kalıcı bir katkı yapma kararlılığını sürdürmesi en büyük arzum.” sözünüzden de ilham alarak sormak istiyorum, Bilim sizin için neden bu kadar önemli?

“Ben, bilimin gerçek bir güzelliği olduğunu düşünenler arasındayım.”

“Bilimin kendi içinde inanılmaz bir güzelliği olduğuna inanıyorum. Laboratuvardaki bilim adamı, sadece bir teknisyen değil, aynı zamanda, doğanın sırları karşısında, peri masallarını büyük bir hayranlık ve şaşkınlıkla dinleyen bir çocuk gibidir.”

- Bu çabalarınızın karşılığını aldınız mı?

“Keşiflerimizin, insanlığa yalnızca bilimsel önemiyle değil, aynı zamanda çekilen acılara ve korkunç hastalıklara etkili bir çare sunmasıyla da fayda sağladığına tanıklık etmenin, benim için ne denli büyük bir ayrıcalık olduğu kolaylıkla anlaşılabilir. Yıllar süren zorlu çabalarımızın karşılığını bu şekilde almak gerçekten muazzam bir ödüldü.”

- Bir mahsuru yoksa özel hayatınızla ilgili birkaç sorum olacak. Eşiniz ve çalışma arkadaşınız Pierre Curie ile aranız nasıldı?

“Hayatımızda samimiyetsiz sosyal mecburiyetlere yer yoktu.”

 “Yaptığı yürüyüşlerden dönerken yabani çiçeklerden oluşan bir buket getirmeye her zaman bayılmıştır.”

- Sevgili eşiniz Pierre Curie’nin bilimsel keşiflerin insanlığa zarardan çok fayda sağlayacağını düşündüğünü Nobel konferansında şu cümlelerden biliyoruz. “Radyumun kötü ellerde çok tehlikeli bir hal alabileceğini söylemek mümkündür ve şu soruyu doğurur: Doğanın sırlarını öğrenmek insanlığın yararına mıdır? Bu gizemden faydalanacak kadar olgun olabilecek miyiz, yoksa bu bilgilerin aslında zararlı olmadığı mı ortaya çıkacak? Nobel’in keşiflerini ele alalım. Güçlü patlayıcılar insanlığın takdire şayan işler yapmasını mümkün kıldı fakat aynı zamanda, ulusları savaşa sürükleyen büyük canilerin elinde korkunç yıkım araçlarına da dönüştü. Ben Nobel ile aynı şeylere, gelecekteki keşiflerin insanlığa getirdiği İyiliklerin, kötülüklerden daha büyük olacağına inananlardanım.” Bu konu hakkında sizin düşünceniz nedir? Bulduğunuz elementler ileride dünyaya zarardan çok fayda mı sağlayacak?

“Radyum kimseyi zenginleştirmek için değildir. Bir elementtir; tüm insanlar içindir.”

- Eşiniz bir at arabasının çarpması sonucu öldü. Ardından iki çocuğunuzla dul kaldınız. Yine de başarılarınız birbirini kovalamaya devam etti.  Öğretmenlik görevini sürdürerek Sorbonnе'daki ilk kadın profesör oldunuz. Bundan yaklaşık iki yıl sonra uranyumla yaptığınız deneyler sonucu radyoaktiviteyi ve dolayısıyla radyum vе polonyumun keşfettiniz. Yaptığınız çalışma bir еlеmеntin radyoaktif işlеmlеrdеn sonra başka bir еlеmеntе dönüşеbilеcеğini göstеriyordu ve bu müthiş bir buluştu. Bu üstün başarınızdan ötürü bir de Nobеl Kimya Ödülü'nе layık görüldünüz. Şöyle bir geçmişe dönüm baktığınızda ne hissediyorsunuz?

“Tüm hayatım boyunca, doğanın yeni manzaraları beni bir çocuk gibi sevindirdi.”

“Yaş ilerledikçe, şimdiki anın aslında bir lütuf olduğu daha fazla hissedilir.”

Ve müsaadenizle son sorum,

- Ben Müslüman bir ülkede doğmuş bir kadınım. Özellikle oryantalistler Müslüman coğrafyaya yıllardır küçümseyerek bakıyor ve bizleri gericilikle itham ediyor. İşin daha vahim kısmı aramızdaki bazı kişilerin bunu kanıksayarak kendini ve ecdadını hakir görmesi. Bu konu hakkında siz ne dersiniz? 

“Müslüman Endülüs’ten bize 30 kitap kaldı, atomu parçalayabildik. Şayet yakılan bir milyon kitabın yarısı kalsaydı çoktan uzayda galaksiler arasında geziyor olacaktık. Orada bilim sıfırlanınca, biz yeniden sıfırdan onların yüzyıllar önce keşfettiği şeyleri bulmaya çalıştık ve yüzyıllar kaybettik.”

Marie Curie Fransa'nın Savoy kentinde kan kanserinden öldü.

Hastalığı, aşırı dozda radyasyona maruz kalmasına bağlandı. Bu yüzden ona 'bilim iςin ölen kadın.' denildi. Ölümünün ardından aile mezarlığına gömülmüş ancak, daha sonra Marie Curie'nin ve kocasının mezarları Fransa' nın ulusal anıt mezarı olan Panthéon'a taşınmıştır. 

Marie Curie başarılarından dolayı bu şerefe layık görülen ilk kadındır. Madam Curie'nin not defterleri o kadar fazla radyasyona maruz kalmıştır ki, ancak kurşun kaplı bölmelerde muhafaza edilip, radyoaktif koruma altında incelenebilmektedir. 

Ve tam bu noktada 2 gün önce izlediğim ve Marie Curie’nin hayatını konu alan RADYOAKTİVİTE filmini izlemenizi ısrarla tavsiye ederim.

Yazımı inanılmaz Curie’nin cümleleriyle bitirmek isterim,

Her gün giydiğim elbiseden başka bir elbisem yok. Bana bir tane verecek kadar kibar olacaksanız, lütfen pratik ve koyu renkte olmasına dikkat edin. Laboratuvara gitmek için kullanabilirim.

Sözleriyle mizacındaki orijinalliği de ortaya koyan sıra dışı kadın!

Sizi hiç unutmayacağım. 

Öte âlemlerde tekrar görüşmek dileğiyle…

Hoşçakalın.

Instagram

Facebook

Popüler İçerikler

"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
YORUMLAR
20.12.2022

Muhteşemsiniz yine Burçak hanım👏 yazılarınızı çok beğeniyorum artı son sorunuz çok akıllıca sorulmuş derin anlamları olan bir soru ki cevabı da öyle adrese teslim 👌 Yazınızı okurken şunu farkettim ki en medeni en uygar görünen düzende bile " başarılı kadın" olmak hiç kolay olmuyormuş hegamonik erkeklik terörüne maruz kalınabiliyormuş çok üzücü... Biz yine de herseye rağmen birbirimizle gurur duyup daha güçlü alkışlamaya devam edelim.. Tebrikler Marie Curie 👏🌸🤍

20.12.2022

Çok çok teşekkür ederim

20.12.2022

2 Nobel ödülü almayı başarmış ilk ve tek kişi John Bardeen'dir. Marie Curie ve Frederick Sanger da 2 kere ödül almışlardır ama aldıkları ödülleri başkaları ile paylaşmışlardır, o sebeple tek sayılmıyorlar. maalesef yazının ilk cümlesi hatalı.

20.12.2022

ayrıca Madam Curie her ne kadar radyoaktif elementleri keşfederek tıp dünyasına inanılmaz katkılarda bulunmuş olsa da, uranyumu keşfetmesi ve atomu parçalaması ile de ATOM BOMBASININ keşfine istemeden öncülük etmiş bi insandır. bunuda unutmayalım.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ