Çin'in güneyinde yer alan Vuhan şehrinde ortaya çıkan ve kısa süre içinde dünyanın birçok ülkesine yayılan koronavirüs ile ilgili, bilim insanlarının 2007 yılında uyarıda bulunduğu ortaya çıktı.
SARS virüsü ile ilgili yapılan çalışmada, vahşi hayvanların etlerinin tüketildiği Çin'de, gelecekte 'alışılmışın dışındaki virüslerin' ortaya çıkma ihtimaline karşı hazırlıklı olunması gerektiği vurgulanıyor.
Dünyanın gündemi, 160'tan fazla ülkede, 270 binden fazla kişiye bulaşan ve 10 binden fazla insanın yaşamını kaybetmesine neden olan yeni tip koronavirüs (kovid-19) salgını.
Virüsün, 2002-2003 yılında yayılan ve 800 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan SARS virüsü ile aynı aileden geldiği biliniyor. Çin'in Vuhan şehrinde, yasadışı bir yemek marketinde satılan yarasadan kaynaklandığı düşünülen yeni tip koronavirüs, yayılma hızı ile SARS'tan çok daha tehlikeli.
Independent Türkçe'den Dora Mengüç'ün haberine göre, bilim insanları 2007 yılında, SARS'ın ardından yeni bir virüs konusunda uyarıda bulunmuş.
Vincent C. C. Cheng, Susanna K. P. Lau, Patrick C. Y. Woo ve Kwok Yung Yuen imzalı bilimsel çalışmada daha o dönem insanlar ile yarasalar arasındaki ilişkiye dikkat çekilmiş, 'Yeni bir virüs ihtimali göz ardı edilmemeli' uyarısı yapıldı:
'Ağır akut solunum yolu yetersizliği sendromu SARS koronavirüs yeni milenyumun ilk önemli pandemik salgını. Çin'in güneyindeki hızlı ekonomik büyüme misk kedisi gibi hayvansal protein talebine neden oldu. Çok sayıda ve çeşitli türdeki bu vahşi memeli hayvanların tıka basa dolu kafeslerin içinde biyo-emniyet önlemlerinden yoksun pazarlarda satılması bu virüsün hayvanlardan insanlara geçmesine neden oldu.'
Çalışmada SARS virüsünün yayılma döneminde, yarasaların etkisinin bulunduğu '2003 yılının sonlarına doğru SARS'ın ortaya çıkışı Çin'in güneyindeki vahşi yaşam marketlerinde nalburunlu yarasaların benzer bir virüsü taşıdığı döneme denk geldi. Bu yarasalar tehlike içeren virüsün geçişinde etkili oldu' ifadesiyle belirtildi.
Amerikan Mikrobiyoloji Derneği, yapmış olduğu çalışmada SARS virüsünün hayvanlardan insanlara nasıl geçtiğini, vakalar üzerinden anlattı:
'Shenzhen eyaletindeki Heyuan şehrindeki bir restoranda çalışan şef aşçının SARS'a yakalanan ikinci kişi olduğu belirtildi.
Vahşi hayvanlar ile direkt teması olan hastanın yanı sıra, eşi, iki kız kardeşi ve kendisiyle temas eden hastanedeki 7 sağlık çalışanı da enfekte oldu.
16 Kasım 2002'den 9 Şubat 2002'e kadar Çin ana karasından 305 vaka tespit edildi, bunlardan 105'i sağlık görevlisiydi.
Virüsün yıkıcı boyutlara ulaşıp pandeminin başladığı yer ise Hong Kong oldu.
Böbrek bilimi konusunda ihtisas yapmış bir öğretim görevlisinin SARS'ın başlangıç noktalarından Guangzhou'daki bir hastanede ders vermesinin ardından virüs ona da geçti.
Ondan da 21 Şubat 2003'te Hong Kong'a taşındı.'
Çalışmada, nal burunlu yarasa ve beraberindeki egzotik vahşi hayvanların Çin'i tehlikeli bir konuma soktuğu şu cümlelerle ifade ediliyor:
'Yarasa gibi vahşi hayvanları yeme kültürü Çin'in güneyini zaman ayarlı bombaya çeviriyor.
SARS ve benzeri alışılmışın dışındaki virüslerin hayvanlar veya laboratuvarlardan yeniden ortaya çıkma ihtimaline karşılık hazır olma durumu göz ardı edilmemeli.'
Çin'in güneyindeki pazarlarda 24 Şubat'a kadar 54 vahşi hayvanın etinin satışı serbestti. Salgın tartışmalarının ardından, geçici olarak başlatılan yasak, kalıcı hale getirildi.
Yemeyin artık her bulduğunuzu be kardeşim, köpek, yarasa yılan rakun vsvs yemek nedir amk kıtlık mı çıktı zorda mı kaldınız... Azıcık insan olun
Bunlar yine yer yine yer. Hayvanları bile bokunu yiyen insanlarla dolu çin.Ne biçim yaratıksınız anlamadım ki sizin yüzünüzden her şey bombok oldu.Tüm ülkeye aslında nafaka ödemeniz gerekiyor sizin. Çin kadar pis bir ırk daha yok gözümde artık.
Adamlar insan veya hayvan değil. Adamlar bildiğin yaratık. Ne oldukları belirsiz. Adamlar ne bulursa hop mideye gömüyorlar. Aç kalsalar bunlar birbirlerini pişirip yer amına koyayım.