Bilim Cevaplıyor: Tarihin En Ölümcül Hastalıklarından Olan Sıtma İnsanlığa Nasıl Bulaştı?

Sanıyoruz ki sivrisinekleri sevenlerimiz oldukça az, hatta muhtemelen yok. Her ne kadar doğanın bir parçası olsalar da, insanlar olarak kendileriyle aramızın pek iyi olmadığını söyleyebiliriz.

Sivrisineklerin insanlığa verdiği tek zarar zaman zaman kolumuzdan bacağımızdan aldıkları ısırıklar değil.

Nitekim kendileri insanlık tarihinin en tehlikeli ve en çok can alan hastalıklarından birinin bir numaralı aktörleri: Sıtma.

Sıtma, "Canlı olsun da türünün ne olduğu önemli değil" düşüncesiyle hayvandan insana geçen birçok ölümcül hastalıktan biri.

Bu tehlikeli hastalık, dünya genelinde her yıl yaklaşık 500 bin kişinin ölümüne neden oluyor. Hastalığın bulaşması için de dediğimiz gibi tek bir sivrisinek ısırığı yetmekte.

Halk arasındaki genel kanının aksine, sıtma hastalığının kaynağı sivrisinekler değil.

Bu sevimsiz arkadaşlar, hastalığın yalnızca taşıyıcısı konumunda. Bu nedenle de uzun yıllar boyunca hastalığa sebep olan parazitin asıl kaynağını tespit etmek zor oldu bilim insanları için.

Bu durum 2010 yılında değişti ve bilim insanları önemli bir keşif yaptı.

Gorillerin dışkı örneklerini inceleyen araştırmacılar, sıtma hastalığına neden olan parazite oldukça benzeyen bir mikroskobik canlı türüne rastladı. Bu canlı türü üzerine yapılan araştırmalar sonuç verdi ve insanda görülen sıtma türünün şempanzelerden ya da ilk insan türlerinden değil de, gorillerden insana geçtiği anlaşıldı.

Bu duruma göre, sıtma taşıyan bir gorili ısıran sivrisinek arkadaşlarımızdan biri her şeyi başlatan canlı durumunda.

Aynı sivrisinek, gorilden sonra gidip bir insanı ısırarak parazitin bulaşmasına neden oluyor. Parazit insana bir kez geçtikten sonra, hastalığı yayacak kadar çok sivrisineğin de olmasıyla beraber kısa süre içinde diğer insanlara da yayılmaya başlıyor ve tarihin en ölümcül hastalıklarından biri ortaya çıkıyor.

"Bu olay ne zaman başladı" derseniz araştırmalar, gorilden insana sıtma geçişinin 10 bin öncesine dayandığını gösteriyor.

Bu tarih insanın yerleşik hayata geçtiği ve tarıma başladığı dönemle örtüşüyor. Yani insanların avcılık ve toplayıcılık yaptığı dönemlerdeki kadar dolaşmayıp sabit bir yere yerleşmesi, sivrisineklere onları ısırma şansı veriyordu.

Araştırmacılar sıtmaya karşı etkili bir önlem alabilmek için, hastalığa insanlardan çok daha önce yakalanmış olan maymunların nasıl bir savunma sistemi geliştirdiğini tespit etmek istiyor.

Bu bilgiler kesinleştiğinde parazitlerin insanda neden bu kadar ölümcül olduğu ve daha fazla yayılmasının nasıl önleneceği sorularının yanıtı da bulunmuş olacak.

Bakalım bilim bir kez daha galip gelebilecek mi?

Popüler İçerikler

"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
Kanseri Yenen Eski Arka Sokaklar Oyuncusu Dizi Setlerine Yeniden Dönme Kararı Aldı
Boks Tarihinin En Pahalı Maçı Öncesi Mike Tyson, Jake Paul'a Tokat Attı!
YORUMLAR
15.06.2016

bu tarz bilgi paylaşımları çok güzel

Pasif Kullanıcı
15.06.2016

bu tür hastalıklar hep hayvanları evcileştirmekten kaynaklanıyo

10 bin yıl önce gorillerin evcilleştirildiğini hiç sanmıyorum

15.06.2016

yeni gelistirililen gene drive teknigi ile dogadaki bir canli grubunun tum bireylerinin genlerini bir kac kusak icinde modifiye etmey yada tamamen kokunu kazimak mumkun. sadece dogaya geneleri degistirilmis bir kac bin birey salmak yeterli. isin dahiyane yonu genleri modifiyeli bireyler sadece modifiye genleri tasimiyor, kendi genleri icinde vucudlarindaki diger kromozonlari modifiye edecek mekanizmayida tasiyor. buda hizli ureyen canlilarda bir kac kusak icinde butun bir canli turunun genlerini degistirmeyi yada soylarini kurutabilmeyi mumkun kiliyor. bu sekilde tum sivrisinek soyunu yada sadece hastalik yayan anofer gibi alt turlerini yok etmek mumkun. gelecekde yapilabilcek bir seyden bahsetmiyorum, su an bu teknoloji mevcut. soru bunun dogaya etkisi ne olur, tehlikeli bir geri tepme olabilirmi.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ