Bu bilgileri öğrenir öğrenmez hayatınızda muhtemelen pek bir değişiklik olmayacak ama dimağınızı arşa değdirmeye bir adım daha yaklaşacaksınız, orası kesin...
Bu bilgileri öğrenir öğrenmez hayatınızda muhtemelen pek bir değişiklik olmayacak ama dimağınızı arşa değdirmeye bir adım daha yaklaşacaksınız, orası kesin...
Bu içerik hazırlanırken 1 malumat ve 1 Soru 1 Cevap Instagram hesapları kaynak olarak kullanılmıştır. Paylaştıkları bilgiler için kendilerine teşekkürlerimizi iletiyoruz.
Genellikle insan kalabalığı olan, fakat şu anda terk edilmiş gibi sessiz olan bir yerin ürkütücü atmosferi için kulanılan kelimedir.
Satın aldığımız ürünün bilinçli olarak daha az dayanıklı üretilmesi ve planlanmış bir tüketim ömrünün olmasına 'Kasıtlı Eskitme' denir.
Kasıtlı eskitmenin amacı; sermaye ve büyümenin 'sonsuz büyümesini' sağlamak için, üretilen ürünlerin kasıtlı olarak kullanım ömürlerini normalden daha düşük seviyeye çekip tüketicinin sürekli yeni ürün almasını sağlamaktır.
Ana pervanenin dönüşünden dolayı helikopter tam aksi istikamette bir tepki kuvvetine maruz kalır. Bu kuvvet de kendi etrafında dönmesine sebep olur. Kuyruklarındaki küçük pervaneler ise helikopterin kendi etrafında dönmesini engeller.
Papua Yeni Gine’de kullanılan bir sözcük. Evinizi ziyarete gelen misafirler gittikten sonra evin bir anda size boş gelmesiyle birlikte içinizde oluşan yalnızlık hissini tanımlar.
Osmanlı dönemlerinde eve misafir geldiğinde ev sahibi hemen bir kahve ikramında bulunur, yanına da bir bardak su koyardı. Misafir eğer suyu kahveden önce içerse bu karnının aç olduğu anlamına gelirdi ve ev sahibi de sofrayı hazırlardı. Kahveyi önce içerse bundan sohbet etmek için uğradığı ve tok olduğu anlaşılırdı. Kısacası misafir karnım aç demeden su ile durumunu ima eder, ev sahibi de ona göre davranırdı.
Guy de Maupassant. Kendisi sürekli Eyfel Kulesi’ndeki bir kafede oturur ve 'Madem kuleden nefret ediyorsun, o halde neden hep buradasın?' diye laf dokunduranlara da 'Paris’te Eyfel’in görünmediği tek yer burası.' cevabını verirmiş.
Bunun nedeni, her iki gözden alınan görüntü bilgisinin beyindeki ilgili alanda üst üste bindiriliyor olmasıdır. Bu sayede bir iki farklı görüntü yerine derinliği olan tek görüntü görürüz.
Gözlerimiz, bakılan nesnenin değişik iki açısından farklı iki görüntü algılar ama bu iki farklı görüntü her iki gözde de birbirine denk iki alana düşer. Beyinde görme lobunda da bu alanların karşılığı olan bir kısım bulunur. İşte görüntülerin üst üste bindirilmesi de bu alanda gerçekleşir.
Diyojen.
Korku ve gerilim romanları yazarı Stephen King'in 'triskaidekafobisi' vardır, yani 13 sayısından korkar. King, kendisine bununla ilgili bir soru sorulunca korkusunu şöyle ifade ediyor:
'13 sayısı söz konusu olduğunda omurgamda aşağı yukarı doğru hareket eden o ürperti asla geçmez. Yazarken 13 ve 13'ün katı olan bir sayfaya geldiğimde asla durmam, 'güvenli' bir sayıya gelene kadar yazmaya devam ederim. 13 yerine 12 adım atmış olmak için evin merdivenindeki son iki basamağı tek adımda çıkarım. Okurken 94, 193, 382 gibi gibi toplamı 13 yapan hiçbir sayfada da durmam.'
Ankara. Toplanan kitap sayısı 4000’in üzerindedir. Yırtıkları tamir edilen kitaplar, kategorilere ayrılıp kitapseverlerin kullanımına sunulmaktadır.
İki dakika kuralı, iki dakikadan az sürecek olan işler için beklemeden o işi yapmamızı söyleyen bir kuraldır. İki dakikada bitecek bir işi bekletmenin manası yoktur diyen bu kuralın esasları şudur: Kalk, yap ve kurtul.
Banknot icat edilene kadar para; altın, gümüş gibi değerli madenlerden üretilmekteydi. O dönemin üçkağıtçıları ise paraların kenarını kazıyarak bu değerli madenlerden para kazanıyordu. Tüccarlar, kenarı yontulmuş para almak istemediği ve bu durum da ticaret sistemini bozduğu için paralar tırtıklı yapılmaya başlandı.
2020 yılı UNESCO tarafından “Bilge Tonyukuk Yılı” ilan edilmiştir.
Benjamin Franklin Etkisi, biriyle bağ kurmanın en iyi yolunun iyilik yapmak değil, iyilik istemek olduğunu savunur. Benjamin Franklin şu şekilde tanımlıyor: Size iyilik yapmış birisi, sizin ona bir iyilik yapma zorunluluğunu yerine getirmenize kıyasla, yeniden size iyilik yapmaya çok daha hazır olacaktır.
1876'da yayımlanan Tom Sawyer’ın Maceraları. Mark Twain, kendi otobiyografisinde daktilo kullanarak kitap hazırlayan ilk kişi olduğunu söyler. Yapılan araştırmalar da bunun doğru olduğu yönündedir.
Kişilerin kendi yaptıkları ürünlere hazır halde olanlardan daha fazla değer vermeleri durumu “Ikea Etkisi” olarak tanımlanır. 1940’lı yıllarda Betty Crocker adında bir pasta şirketi, kek yapmak için lazım olabilecek bütün malzemeleri toz haline getirerek kutu içinde satmaya başlar. Tek yapılması gereken karışıma su ekleyip fırına atmaktır ama ürün hiç tutmaz. Bunun üzerine üründen yumurta ve süt çıkarılır ve yeniden piyasaya sürülür. Bu değişiklikten sonra ürün adeta yok satar. İnsanların kek yapmak için daha fazla uğraştıklarında keki daha çok sevdikleri görülür. Görüyorsunuz, yapboz halinde eşyalara olan tutkumuz boşuna değil.
'Kenopsia', 'Awumbuk' ve 'Ikea Etkisi' kavramları çok hoşuma gitti :) Bayılırım böyle nadir bilinen kelimelere, tabirlere :) Hoş ve güzel bir içerik :)
işte kaliteli içerik
#16 Vay ibne kapitalistler! Hep cebimizdekinin peşindeler :)