Bizler burada herhangi bir ifadenin, bir bilginin, bir olayın içerisinde uyanışlar yaptıkça yavaş yavaş o bilgilerin içine sızarız. Bilginin içerisine sızıp da onu kullanabildiğimizce de bir bakarız ki bilgi, bizim hâlimize geçmeye başlar.
İlk arabamızı kullandığımızı düşünelim. Onu kullanmaya ilk başladığımızda arabanın sağına soluna, birçok yerine bakarız ve deriz ki, arabanın önünü görerek sağa, sola döneyim. Belli bir zaman sonra ise bir bakarız ki köşelerini görmeden de sağa sola manevralar yaparak geçebiliyoruz, yani artık araç bizim bedenimiz gibi olmaya başlıyor. Nasıl ki yürüyüş esnasında omuzumuzu sağa sola kıvırmamız gerektiğini düşünmeden direkt uygulayarak o durumu kendi çerçevemiz hâline geçirebiliyoruz, o bilgi bizim malımız oluyor; bir aracı, herhangi bir bilgiyi kullanırken de o bizim içimize işlediyse, malımız olduysa onu da otomatikman kullanmaya başlarız.
Bir bilgiyi hâle geçirmeden evvel tabii ki antrenmanlar, tatbikatlar yapılabilir. Hatırlamamız gereken en önemli nokta şudur ki bizler önce hayat okumaları yaparız; kendi hayatımıza, kendi kaderimize dair tespitler yaparız. O tespitlerin içerisinde küçük küçük uyanışlar oldukça; şimşekler, ışıklar çaktıkça bir bakarız ki bunlar etrafımızda bir aydınlanma ve bir uyanış meydana getirmeye başlar. İşte o uyanışın hâlimize geçmesi, gerçek bir aydınlanmadır.
Her birimiz bir taraftan bilgiyle dönüşelim ve hâlle kavuşalım. Kavuştuğumuz bize huzur versin, bizi mutlu etsin; buluştuğumuz Yaradan olsun.
Sevgilerimle, hoşça kalın…
Instagram
X
YouTube
Facebook
Web
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio