Bilecik'in Gölpazarı ilçesinde, bankacılık sektöründen istifa eden Selçuk Şahin tarafından kurulan permakültür (sürdürülebilir tarım) çiftliği, dünyanın birçok ülkesinden ziyaretçi ağırlıyor...
Bilecik'teki Sürdürülebilir Tarım Çiftliği, Dünyanın Dört Bir Yanından Ziyaretçi Ağırlıyor
2
Çiftlik, bankacılık sektöründeki işinden istifa eden Selçuk Şahin ve bir arkadaşı tarafından 2008 yılında kuruldu.
AA'nın aktardığı bilgiye göre, bankacı olarak çalışırken işinden istifa eden Selçuk Şahin ve bir arkadaşı tarafından Bilecik'in Gölpazarı ilçesinde 2008 yılında satın alınan çiftlik, bir sürdürülebilir tarım merkezine dönüştürüldü.
Çiftliğe dünyanın birçok yerinden ziyaretçi geliyor. Macaristan'dan bisikletleri ile gelen bu çift de onların arasında...
Sürdürülebilir tarım çiftliği, dünyanın birçok ülkesinden misafir ağırlıyor. Macaristan'dan bisikletleri ile gelen Dora Kovats ve Alan Iversan da o misafirler arasında.
Horoz sesleri ve doğal bir kahvaltı ile başladıkları günlerine, odun kırarak ve hayvanları elleri ile besleyerek devam eden çift, salça ve ekmek yapmayı, çeşitli bitkilerin dikimlerini ve hasatlarını yapmayı öğreniyor.
'İtalya ve Balkanları dolaştık. Buradan da Hindistan'a geçmeyi düşünüyoruz.'
Macaristan doğumlu 33 yaşındaki Kovats, 'Üç yıl önce Macaristan'da Yunus Emre Enstitüsünde öğrendim. Türkçe, Macarcaya çok benziyor. Bu çiftliği gönüllülük sitelerinden bulduk. Burası ilk geldiğimiz çiftlik ve burada öğrendiklerimizle ileride bir permakültür çiftliği kurmayı planlıyoruz.' yorumunda bulundu.
Danimarkalı Iversan ise, 'Çok fazla kötü deneyimim olmadı yolda. Dora ile 7 bin kilometredir yollardayız. Genellikle insanlar bize karşı çok arkadaşça davrandı. Günde 50-70 kilometre gidiyoruz. Hindistan'a belki 7 ay sonra varmayı hedefliyoruz.' dedi.
Çiftliğin sahibi Şahin: 'Son 2 yılda, 200'ün üzerinde gönüllü ağırladık'
Çiftliğin sahibi Selçuk Şahin, sürdürülebilir tarım düşüncesi üzerine kurulu çiftlik ile ilgili şu sözleri ifade etti:
200'ün üzerinde gönüllü ağırladık çiftliğimizde, son iki senede. Burada sabah erkenden kalkıp kahvaltımızı yapıyoruz, akşamdan zaten ne yapacağımız belli oluyor. Kış döneminde özellikle krem ve sabunlar yaparak geçinmeye çalışıyorum. Yazın ürettiğimiz ürünlerin etiketlerini yapıyoruz. Ne kadar çok insan gücü olursa o kadar çok çalışabiliyoruz. Kışın odun kesmeye yardımcı oluyorlar ziyaretçilerimiz.
Çiftlik ve banka kelimelerini yanyana görünce bir an böyle titreme geldi aha gene bir üçkağıt var diye. Ama bi şey yokmuş, sadece tarım öğreteceğiz ayağına amele gibi çalıştırıyorlar milleti. Bana pek sürdürülebilir gelmedi ama neyse.
Çiftlikten çok Macar çiftin haberi olmasaymış iyiymiş.