Bildirim Gelmiş Gibi Hissedip Sürekli Telefonlarını Kontrol Edenlerin Başına Bela Hayalet Titreşim Sendromu!

Mesaj gelmiş gibi düşünüp durmadan telefonunu kontrol edenler... Aklınıza hiç gelmeyecek ciddi bir rahatsızlıkla karşı karşıyasınız.

Bu sendromu incelerken şu akademik makaleden, buradaki çalışmadan ve şu yazıdan faydalandık.

Bir düşünün, uyandığımız andan itibaren uykuya dalana dek mobil telefonumuzla iç içe bir hayatımız var.

Tuvalette bile telefonumuzdan ayrılmıyoruz ve bu durumu öcüleştirmeye pek gerek yok çünkü sosyal hayat da artık sosyal medyada kendini gösteriyor, dostluklarımız da iş hayatımız da dijital ortamlara evrildi. Bu gerçeği kabullenip kendimizi ona göre güncellemek yerine bu duruma yabancılaşmak da bazı sorunlar yaratıyor, bunlardan en dikkat çekeni Hayalet Titreşim Sendromu.

Telefonunuzu hiçbir sebep yokken kontrol ediyorsanız...

Daha doğrusu telefonunuzun çaldığını düşünüp, bir titreşim hissedip telefonunuzu kontrol ediyorsanız sizinle ciddi bir konuşma yapmamız şart. Çünkü telefonunuzu bir uzvunuz gibi hissetmeye başlamışsınız, haberiniz yok.

Telefonumuzun bir uzuv yerine geçmesini nasıl yorumlayacağız? Önce Hayalet Uzuv Sendromu'na bir bakalım.

Diyelim bir uzvunuz artık yerinde değil. Bir süre sonra beyniniz buraya sinyaller gönderip yanıt alamadığında uyarı anlamında bir ağrı oluşturuyor ve sanki bahsi geçen uzuv sanki vücudunuzdaymış gibi bir rahatsızlık yaşıyorsunuz. Bu durum genelde el yahut ayak gibi uzuvlarını yitiren kişilerde sürecin ilk birkaç ayında görülüyor ve kişilerin hayatlarında hayli büyük bir sorun yaratıyor.

Telefonumuzun da artık bir uzuv gibi algılandığını söylemiştik, bu uzvu beynimiz 'tatmin' sağlama rolüyle tanıyor.

Twitter'da aldığınız retweet yahut Instagram'da gelen like'lar nasıl etki yaratıyor, bir düşünün. Beynimiz sosyal medyadaki etkileşimlerin verdiği hazzı düzenli olarak yaşamak istiyor çünkü o anlarda salgılanan dopamin sebebiyle gerçekten mutlu hissediyoruz ama ekrana bakmadığımız anlarda bu hazzı yaşamamız da imkansız...

Araştırmayı da ekleyelim, ortalama beş dakikada bir telefonumuzu kontrol ediyoruz yani bu sendromla birçoğumuz karşı karşıya.

Bu durumun bir diğer açıklamasını da hatırlayalım, telefon cebimizdeyken gerçekten zayıf titreşim sinyalleri yolluyor olabilir. Bazı titreşimler hayali değil, gerçekten oluşuyor ama ekrana baktığımızda hiçbir bildirim göremiyoruz. Bu ikinci ihtimal günde ancak birkaç kez gerçekleşebilecek istisnai bir durum, biz kendimizi sorgulamaya dönelim.

Telefonlarımızda böyle bir sendromla karşılaşmamızın altında bizi birilerinin aramış olmasını istememiz de var.

Biri bize mesaj atsın, fotoğrafımızı beğensin.. Beklentilerimiz sosyal medyaya odaklandığı için oturduğumuz sandalye titrediğinde bile aklımız telefonumuza gidiyor. Esasen bu da 'bildirimlerin yarattığı mutluluğun' bağımlısı olmamızla ilgili, aynı yere geliyoruz.

İçeriğin başında dediğimiz gibi, bu olanları yok saymak yerine basit çözümlerle büyük yüklerden kurtulmak mümkün.

Özellikle bu alanda yapılan deneylere de baktığımızda birkaç gün telefonunuzun titreşimini kapatıp sadece sesini açın ve öyle kullanın. Büyük oranda titreşim sendromu yatışacak, ikinci seçenek ise telefonu taşıdığınız cebi değiştirmek. Bu da aynı oranda fayda sağlayabiliyor. Telefonunuz bu iki durumda da hayalet titreşim yanılsamaları yaratamayacak, siz de bir nebze rahatlayacaksınız.

Popüler İçerikler

Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
YORUMLAR
10.12.2019

Aaaa nerede Şeyma, nerede Can Yaman!1!1!1

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ