Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ), 'Barış İçin Akademisyenler' grubu tarafından yayınlanan bildiride imzası bulunan öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Tanju’nun istifasını istedi. Bu olayın ardından Kayseri Cumhuriyet Savcılığı da Tanju hakkında TCK'nın 216 ve 301 maddelerinden soruşturma başlattı.
AGÜ’den yapılan yazılı açıklamada; “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi tarafından yayınlanan bildiride imzası bulunan, Prof. Dr. Bülent Tanju’nun istifası istenmiştir. Ayrıca, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından verilecek talimatlar doğrultusunda, hakkında işlem yapılacaktır. Basına ve Kamuoyuna duyurulur” denildi.
301'den soruşturma başlatıldı
Doğan Haber Ajansı'ından Oktay Ensari'nin haberine göre Kayseri Cumhuriyet Savcılığı da Emniyet Müdürlüğü'ne bir yazı göndererek, Prof. Dr. Bülent Tanju hakkında 'halkı kin ve düşmanlığa teşvik etmek, devletin kurumlarını alenen aşağılamak' suçlarından TCK'nın 216 ve 301 maddeleri uyarınca soruşturma başlatılmasını istedi.
Kayseri Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesince, önceki gün geldiği Kayseri'den İstanbul'a geçtiği belirlenen Prof. Dr. Bülent Tanju hakkında soruşturma başlatıldı.
Bugün Beştepe'de Büyükelçiler Konferansı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bildiriye imza atan akademisyenleri 'Aydın müsveddeleri siz karanlıksınız, karanlık. Aydın falan değilsiniz' sözleriyle eleştirerek şunları söylemişti;
'Kendilerine güya akademisyen ve araştırmacı ünvanı yakıştırmış bir güruh çıkıyor, terör örgütünün eylemlerine karşı vatandaşlarını, toprakları savunan devletimize dil uzatıyor. Neymiş efendim, hak ve özgürlükler ihlal ediliyormuş. Terör örgütünün eylemleri yüzünden bölgede yaşayan milyonlarca vatandaşımızın hak ve özgürlükleri ihlal ediliyor. Ama bu ihlali yapan devlet değil, terör örgütünün ta kendisidir...
Buna rağmen kendilerine akademisyen diyenler devleti suçluyor. Bununla da kalmıyor, gelişmeleri takip etmek üzere yabancıları ülkemize davet ediyorlar. Bunun adı mandacılıktır' demişti.
Erdoğan'ın tepkisine neden olan ve Türkiye ve yurtdışından binden fazla akademisyenin imza attığı 'Barış İçin Akademisyenler Girişimi'nin açıklamasında şu ifadeler yer almıştı:
'Türkiye’nin değişik üniversitelerinde çalışan 1000’den fazla akademisyen ve araştırmacı, devletin Cizre, Dargeçit, Silvan, Silopi, Sur ve daha bir çok yerde başta Kürtler olmak üzere tüm vatandaşlarına karşı işlediği suçlara ortak olmayacağız diyoruz. Devleti bu bölgelerde işlediği suçlardan sorumlu tutuyor, hesap vermesini istiyoruz. Ayrıca devleti bir an evvel müzakereleri başlatmaya çağırıyoruz.'
Erdoğan'ın konuşmasının ardından Yükseköğretim Kurulu (YÖK) akademisyenlerin bildirisi ile ilgili olarak toplanmıştı.
Toplantı sonunda yapılan açıklamada ise; 'Teröre destek veren bu bildiri, akademik özgürlük ile bağdaştırılamaz. Vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak devletin en temel görevidir. Bu bildiri ile ilgili olarak hukuk çerçevesinde gereği yapılacaktır.' denilmişti.
*BERDEL için imza toplandı mı ? *TÖRE CİNAYETLERİ için hangi akademisyenler ayağa kalktı? *AĞALIK gibi feodal zulüm için kim televizyon kanallarını arayıp haykırdı ? *TARİKAT yuvalarına dönen Doğu ve Güneydoğu'yu örümceklerden temizlemek için hangi örgütler harekete geçti ? *Kadın sağlığını tehlikeye atan DOĞUMLARI engellemek için kimler kolları sıvadı? *Peki ya kadını mal gibi alıp satan, değersizleştiren, uygar dünyada sapkınlık sayılan, toplum ahlakını çürüten KUMALIK düzenini bitirme çalışmalarında kimler vardı? HİÇ !!!!!!!! Ama iş ABD kuklası PKK'ya gelince solcusu, sosyalisti, sağcısı, orta yolcusu herkes hümanist :))))) " Onların da anadilinde(!) konuşma ve kendi kendini yönetme(!) hakkı varmış, çocuklar ölmesinmiş !!!
Rektör istifa istememeli,direk YÖK görevden almalı ve vatana ihanetten soruşturma açmalı.
barıştan korkanların ülkesi türkiye.insanlar ölsün gebersin diyenlerin yönettiği mallar ülkesi