Aşk-ı Memnu dizisini onlarca belki de yüzlerce kez izleyen bir kesim var, bu gerçek! Asla ama asla başka bir şey keyif vermiyor sizlere biliyoruz. Bakalım, Aşk-ı Memnu'yu tekrar tekrar izleyen kadınlar için tahminlerimiz doğru mu?
Aşk-ı Memnu dizisini onlarca belki de yüzlerce kez izleyen bir kesim var, bu gerçek! Asla ama asla başka bir şey keyif vermiyor sizlere biliyoruz. Bakalım, Aşk-ı Memnu'yu tekrar tekrar izleyen kadınlar için tahminlerimiz doğru mu?
Siz de hayatınızda entrika yapıyorsunuz gibi anlaşılmasın, sadece entrikanın döndüğü sahneler sizi daha çok heyecanlandırıyor değil mi? Gerçekleşmesi için gizli saklı yapılan, arkadan çevrilen işler tabii ki hoş değil ama izleyip keyif alması da kötü olacak diye bir şey yok yani.
Kalabalık bir ev, hizmetçiler, lüks içinde yaşam, kıskançlık, ihtiras, yasak aşk, kaos, fitne-fesat....'Ee ama asıl heyecan burada işte' dediğinizi duyar gibiyim, ne yalan söyleyelim haklısınız valla!
60. bölümde olan tango sahnesi... Aşk-ı Memnu hayranı olup bu sahneyi defalarca başa sararak izlemeyen yoktur, eminiz. Behlül'le Bihter'in birbirine bakışları, sanki aşklarını dans ederek yaşayışları... Yok, yok daha fazla yorum yapamayacağım.
Aşk-ı Memnu'yu ister izleyin ister izlemeyin ama Kıvanç Tatlıtuğ'a zaten düşmemek elde değil... Tabii dizi yüzünden sevmeyeni de epey var, onu da biliyoruz.
Neyse, Behlül kaçar!
Ah Firdevs hanım ah! Replikleri, mimikleri, duruşu ve tavrıyla hepimizi kendine hem hayran bırakıyor hem illallah ettiriyor. Ee ama ne olacaktı? Kimse hizmetçi kızı Cemile gibi olmak istemez herhalde değil mi? Fakat birçoğu hayatında Firdevs Yöreoğlu gibi dominant bir rol model ister, yalan yok.
Kitabından haz alamayıp diziye tutulan, kitabı yetmeyip diziyi tekrara saran... Bu kesim, Aşk-ı Memnu hakkında en bilgili kesim gerçekten, her şeyi ezbere biliyor. Ne, nerede, ne zaman oldu diye sor, şak diye cevabı yapıştırırlar vallahi!
Sen Bihter Ziyagil'sin aptallık etme!
Aptal... Aptal!
Bari mücevherlerini düşün aptal!
Her yakınlaştıkları sahnelerde hayallere dalıp gidiyorsunuz...Yasak olan bu aşkın zorluğu fakat o heyecan, o tutku sizi alıp bambaşka yerlere götürüyor. Ah o Adnan, o Nihal olmasaydı da aşklarını yaşasalardı doyasıya dimi?
“Ölüyorum anlasana! Gözlerimin önünde birbirlerini seviyorlar! Ben işkenceler içinde kıvranırken onların mutluluğundan ölüyorum! Anne ben ölüyorum yardım et...” Yalnız bu sahnede ağlamayan bizden değildir. Bunu da buraya yazıyorum!
'Kendine gel Bihter biz zenginiz!' repliğini hayatımızın herhangi bir döneminde biz de bir başkasına söyler miyiz acaba? Bunu bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey var ki lüks hayatı sevmek kötü bir özellik değil! Yanlış anlaşılmasın.
Ya hayatınızda bir kere aldattınız/aldatıldınız ya da yasak aşka tutuldunuz. Bunlardan biri yüzünden bu diziyi defalarca izleyenler de var; bunları yaşamayıp bu dizinin müptelası olan da var. Yani aslına bakarsak bunun bir önemi yok sadece izlemesi bile inanılmaz heyecanlı oluyor.
Bu kızın canına kıydıran hayat bize neler yapmaz ki! Her ölüm yıl dönümünde malum sahneyi izler, saygıyla anarız ve tabii gözlerimizden birkaç damla yaş dökülür... Dökülmemesi mümkün mü?
Tekrar tekrar izleyen kadın derken, erkek halimle ben kaç kere izledim :)
Ölüyorum anlasana!
Şerrrreeeffsizz Behlül