Türk hükümeti, Afganistan’da ABD ve NATO askerlerinin çekilmesinin ardından Kabil havalimanının idaresi ve güvenliğini sağlamak için sorumluluk üstlenmeyi teklif etmiş ancak bunun için mali, lojistik ve diplomatik desteğe ihtiyaç duyduğunu belirtmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da Biden’la görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısının bu konunun sorulması üzerine, “Pakistan’ı, Macaristan’ı yanımıza alma düşüncemizi kendilerine söyledik. Şu an itibarıyla bir mutabakat söz konusu. Bir sıkıntı burada söz konusu değil” ifadelerini kullanmıştı.
Biden’ın Avrupa’daki temasları hakkında gazetecilere telefon üzerinden brifing veren Sullivan, Türkiye’nin Kabil havalimanı teklifini hayata geçirmek için bir plan üzerinde çalışıldığını söyledi.
Erdoğan’ın havalimanı konusunda ABD’nin belli şekillerde desteğini talep ettiğini ve Biden’ın da bu desteği sağlama taahhüdü verdiğini aktaran Sullivan, “Türkiye’nin Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın güvenliğini sağlamada öncü rol oynayacağı yönünde liderler açık bir taahhüt ortaya koydu ve şimdi bunun nasıl icra edileceği hakkında çalışmalar yürütüyoruz” dedi.
Jake Sullivan, Washington’un, Türkiye’nin güvenlik yardımı sağlayamayabileceği ya da bu yardımın sınırlı olabileceği durumlar için de B Planı yaptığını da belirtti.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı, ABD’nin Taliban milislerinin Afganistan’daki uluslararası misyonlara olası saldırılarına ilişkin endişeleri ciddiye aldığını vurguladı.
Geçen hafta Taliban sözcüsü, ABD askerlerinin çekilmesini öngören 2020 tarihli anlaşmaya göre Türkiye’nin de askerlerini çekmesi gerektiğini söylemişti.
Ancak Sullivan, Taliban’ın Türkiye’nin Afganistan’daki rolü hakkında kamuya açık yaptığı açıklamanın şu anki sürdürülen çabaları caydırmaması gerektiğini kaydetti.
Sullivan, “Elbette Taliban ve Afganistan’daki diğer unsurların Batılı ya da uluslararası hedeflere saldıracağı kaygılarını ciddiye alıyoruz. Taliban’ın kamuya açık ortamda yaptığı açıklamaların, bu güvenlik varlığı oluşturmak için halen sürdürülen çabaları caydırmaması gerektiğine ve caydırmayacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Afganistan=Uyuşturucu=Terör
nasısa kendi durmayacak orda giren çıkan yok yani. mehmetçik gidecek yine oralara. kafanıza göre ver kararı gitsin ne güzel iş aq. sadat ın askerleri korusun orayı. it iti ısırmaz nasılsa
Başkaları bizim ülkemize girse (Allah korusun) kıyametleri koparırız, ayaklanır ülkemizi savunuruz. Ülkemize girenleri terörist vs ilan ederiz (olması gereken zaten budur.) Madem durum bu; biz neden başka ülkenin topraklarına giriyoruz, neden ABD vs istedi diye askerlerimizi gönderiyoruz? Çok istiyorlarsa çıkmasalardı Afganistan'dan. Bizim bunu kabul etmemizdeki amaç ne? ABD bizi kıskanıyorsa; bizim değil onların bizim sözümüzü dinlemesi ve ona göre hareket etmesi gerekmez mi? Madem anlaşma sağlandı; anlaşmayı yapanlar gitsin ülkemin askeri gitmesin. Askerimiz olması gerektiği yerde TR'de vatanını, milletini korusun. Birisi istedi diye yabancı ülkelerde hiç uğruna ölmesin.