Beyninize Çip Taktırıp Uzay Başlığı ile Sokakta Yürür müsünüz?

Üç yıl önce, birbirimize soruyorduk: Beyninize çip taktırır mısınız? Uzaylılar gibi dalgıç gözlükleri veya astronot başlıklarıyla sokakta dolaşır mısınız? Bu ay başı itibariyle ikisini de gördük.

Elon Musk’ın Neuralink şirketi, insan beynine çip yerleştirdi. Ve Apple Vision Pro, sanal ve artırılmış gerçeklik uygulamalarını birlikte kullanılan gözlüğünü piyasaya sürdü.

Gözlerinizi kapayın ve hayal edin: Sokakta yürürken, her adımda karşınıza çıkan hologramlar size dünyayı yepyeni bir şekilde gösteriyor. Bilgilere anında erişebiliyor, sanal dünyalarla etkileşime girebiliyor ve gerçeklik algınızı tamamen değiştirebiliyorsunuz. Kulağa fantastik bir bilim kurgu hikayesi gibi mi geliyor? Hayır, bu Apple Vision Pro'nun sunduğu gerçeklik.

Daha pratik bir anlatımla; artık bilgisayar masada, çantada veya cep telefonunda değil, göz merceğinde. Bu gidişle, gelecekte “bilgisayar” kelimesini bile unutacağız.

Daha durun: Düşünün ki beyninize yerleştirilen bir çip ile hafızanızı güçlendirebiliyor, zihinsel engelleri aşabiliyor ve belki de şu ana kadar imkânsız olduğunu düşündüğünüz şeyleri başarabiliyorsunuz. Bu da Neuralink'in sunduğu distopik bir rüya değil, yakın geleceğin somut bir olasılığı.

Her iki teknolojik gelişme de Stephen Hawking’i akla getiriyor. Neuralink’in çipi Hawking’e takılsaydı, belki yürüyebilecekti. Ve Apple Vision Pro gözlüğü ile göz ve parmak işaretleriyle Hawking kadar hızlı yazabileceksiniz.

Bana göre, her ikisi de ara teknolojidir. Ama bir teknolojik devrimin eşiğinde olduğumuzu unutmayalım ve nasıl bir geleceğe doğru ilerliyoruz? En önemlisi, bu yenilikler bize ne gibi fırsatlar ve tehditler sunuyor? Buna göre pozisyonumuzu belirlemek durumundayız.

Apple Vision Pro ve Neuralink, insanlığın potansiyelini yeniden tanımlıyor. Eğitimden sağlığa, sanattan ticarete kadar her alanda köklü değişimlere yol açabilecek bu teknolojiler, yepyeni bir dünya oluşturma potansiyeline sahip.

Ancak bu potansiyelin yanında, dikkat etmemiz gereken tehditler de var: Siber güvenlik, veri gizliliği ve etik kaygılar, bu teknolojilerin beraberinde getirdiği en büyük riskler arasında olduğunu pek çok uzman vurguluyor.

Peki, biz ne yapmalıyız? Bu yenilikleri kucaklamak mı, yoksa tedirginlikle yaklaşmak mı? Cevap basit değil. Önemli olan, bu teknolojilerin nasıl geliştirileceği ve kullanılacağı konusunda bilinçli bir şekilde düşünmemiz ve insanlığın faydasına olacak şekilde yönlendirmeliyiz.

Konuları biraz daha açmamız gerekiyor:

Elon Musk'ın Neuralink şirketi tarafından geliştirilen ve Empathy adı verilen beyne çip yerleştirilmesi teknolojisi, son zamanlarda oldukça fazla konuşulan bir konudur. Zaten Musk’ın her girişimi çok tartışılıyor.

Neuralink, beyin-bilgisayar ara yüzü (BCI) teknolojisini geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu teknolojinin gelecekte birçok alanda kullanılması öngörülmektedir:

·       Felçli kişilerin tekrar yürümesine veya konuşmasına yardımcı olmak, görme veya işitme engellilerin duyularını geri kazanmasını sağlamak.

·       Depresyon, anksiyete ve travma gibi zihinsel sağlık sorunlarının tedavisinde yardımcı olmak.

·       Hafızayı ve öğrenme yeteneğini geliştirmek.

·       Sanal gerçeklik deneyimlerini daha gerçekçi hale getirmek.

Neuralink, beyne çip yerleştirilmesi alanındaki tek şirket değildir. Bu alanda çalışan diğer rakiplerini de bilmek gerekiyor:

·       ABD merkezli bir şirket olan Synchron, Stentrode adında bir BCI cihazı geliştirdi. Bu cihaz, beyin damarlarından birine yerleştirilen bir sensörden oluşuyor.

·       ABD merkezli başka bir şirket olan Kernel, Flow adında bir BCI cihazı deneyimliyor. Bu cihaz, kafatasına yerleştirilen bir sensörden oluşuyor.

·       Avustralya merkezli bir şirket olan Paradromics ise, AlphaLink adında bir BCI cihazı geliştirdi. Bu cihaz, kafatasına yerleştirilen bir implanttan oluşuyor.

Beyne erişmeye çalışan bu şirketlerin ve Neuralink’in teknolojisi haklı olarak birçok eleştiriye de maruz kalıyor:

Beyne yerleştirilen çiplerin siber saldırılara karşı güvenli olup olmadığı sorgulanıyor ve eleştiriliyor. Hacklenmiş insanlarla ilgili pek çok film bile çekildi.

Beyne yerleştirilen çiplerin topladığı verilerin nasıl kullanılacağı ve korunacağı konusunda endişeler hala giderilmiş değil.

Beyne çip yerleştirilmesinin insan doğasını ve toplum yapısını nasıl etkileyeceği konusunda etik kaygılar da haksız sayılmaz.

Bu teknolojinin pahalı olması ve herkes tarafından erişilebilir olmaması da bir diğer eleştiri konusudur. Muhtemel ki rakiplerin oluşturacağı rekabet ve teknolojinin ucuzlamasıyla ileride bu sağlık hizmeti daha cazip fiyatlarla sunulabilir.

Beyne çip yerleştirilmesi teknolojisinin uzun vadeli başarısı, bu endişelerin nasıl ele alınacağına bağlı olacaktır.

Apple Vision Pro'nun piyasaya sürülmesiyle birlikte, cihazın fiyatı, ağırlığı ve pil ömrü gibi bazı önemli bilgiler de netleşti.

. Cihazın başlangıç fiyatı 3.499$ olarak belirlendi. Herhalde, Türkiye’de 200 bin liranın üzerinde bir etiket konacak. Bu fiyat, çoğu kullanıcı için oldukça yüksektir ve erişilebilir değildir.

Cihazın ağırlığı 350 gram olarak açıklandı. Bu ağırlık, uzun süreli kullanımlarda rahatsızlık verebilir. Başka yan etkilerin çıkma ihtimali de vardır.

Cihazın pil ömrünün yaklaşık 2 saat olduğu belirtiliyor. Bu pil ömrü, bir AR/VR cihazı için oldukça kısadır.

Apple, her alanda merkeziyetçi bir anlayışa sahip. Haliyle, bu gözlüğün de iPhone'a bağımlı bir cihaz olması eleştiriliyor. Cihazın görüş alanının dar olması da bir diğer eleştiridir.

Apple Vision Pro, AR/VR teknolojisi için önemli bir adım olsa da, bazı önemli eksiklikleri ve riskleri de bulunmaktadır. Cihazın uzun vadeli başarısı, bu eksikliklerin ve risklerin nasıl ele alınacağına bağlı olacaktır.

Rakipleri de boş durmuyor:

·       Meta, Project Cambria adında bir karma gerçeklik gözlüğü üzerinde çalışıyor. Bu cihazın bu yılın içinde piyasaya sürülmesi bekleniyor.

·       Microsoft, HoloLens adında bir karma gerçeklik gözlüğü hazırladı. Şirket, bu cihazın yeni sürümlerini geliştirmeye devam ediyor.

·       Google, birkaç yıldır Glass adında bir artırılmış gerçeklik gözlüğü projesine sahipti. Bu proje durdurulmuş olsa da Google'ın bu alandaki çalışmalarını sürdürdüğü biliniyor.

Sonuçta, gözlerinizi açın ve etrafınıza bakın: Gelecek çoktan başladı. Apple Vision Pro ve Neuralink, bu geleceğin sadece iki sembolü. Karar vermemiz gereken şey, bu sembollerin ışığında nasıl bir dünya inşa etmek istediğimiz. Eğer yeni bir dünya vizyonunuz ve niyetiniz yoksa, bütün bu teknolojiler pahalı bir oyuncak veya sizi esir alan bir pranga olmaktan başka bir işe yaramayacaktır.

Linkedln

Facebook

X

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!
TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"
RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"