Beynimizle Alakalı Geçtiğimiz Günlerde Keşfedilen Bir Gerçek, Bilim Dünyasını Karıştırdı!

Eğer beynimiz, onu anlayabileceğimiz kadar basit olsaydı o zaman öyle aptal olurduk ki, yine anlayamazdık onu.

snowbrains.com

Örneğin, bizimkinden çok daha basit yapıda beyinler var. Bir solucanın beyninin nasıl işlediğini anlayabiliyoruz mesela, en azından büyük ölçüde…

Solucanın kendisi anlayamaz bunu, çünkü beyni fazla basittir bu iş için.

Sahiden de öyle değil midir?

İnsanın kendi beynini tam manasıyla anlamlandırma, tüm gizlerini çözme çabası beyhude bir amaçtan başka nedir ki?

Tüm bilim insanlarının ve hatta bizlerin de kabul ettiği bir gerçek var ki, o da beynin en karmaşık organımız olduğu.

Fakat işin komik yanı, bizlerin beynin gizemlerini çözmek için yine beynimize ihtiyacımızın olduğu.

Beyni anlamak için, yine beynimizi kullanmak ise bizleri kısır döngünün, sonsuz bir paradoksun içine sokuyor haliyle.

Bu karmaşayı en iyi anlatan cümlelerden birisi de şu: “İnsan beyni anlayamayacağımız kadar karmaşık bir sistemdir. Gerçi karmaşık olmasaydı yine anlayamazdık…”

Madem durum böyle, beynin gizli dünyasını nasıl çözeceğiz? Hep bir muamma olarak mı kalacak bu organımız?

Cevap elbette ki hayır.

Şöyle bir düşünün, bir çıkmazın içindesiniz ve bu çıkmazı çözmek için yine bu çıkmaza ihtiyacınız var. Ne yapardınız?

Elbette bir şekilde bu çıkmaza dışarıdan bakıp, onun bir parçası olarak değil de dışarıdan bir göz olarak incelemeniz gerekir.

İşte bu amaçla, insanlık olarak beyni simüle edip, ona dışarıdan bakmak bilim insanlarının son dönemlerdeki en büyük uğraş alanı.

Bu doğrultuda sürdürülen en önemli projelerden birisi de Blue Brain Project, yani Mavi Beyin Projesi.

Proje kapsamında çalışmalarını sürdüren bilim insanları, belki de en önemli keşiflerinden birisini geçtiğimiz günlerde açıkladı.

Araştırmalar sonucunda elde edilen bilgilere göre insan beyni, uzun zamandır inandığımızın aksine 3 boyutlu değil, tam 11 boyutlu yapıları üretebiliyor ve algılayabiliyor.

Şu an için sadece 4 boyutu algılayabiliyor olsak da, beynimizin algılama şeklini düşününce işler öyle değil kısacası.

Biz insanlar, 11 boyutlu evrenin dördüncü boyutunda (zaman) yaşayan canlılarız. İlk üç boyutta ileri geri, sağa sola ve yukarı aşağı kolaylıkla hareket edebiliyoruz. Dördüncü boyutu, yani zamanı ise an be an deneyimliyoruz, hissediyoruz, ancak bu boyut içinde hareket edemiyoruz.

Diğer 7 boyutu algılayamıyor ve göremiyoruz.

Fizikçiler, büyük patlama sonrasında 11 boyutun meydana geldiğini ancak 7 boyutun yoğunlaşarak kıvrıldığını, diğer 4 boyutun genişleyerek şu an bizim algıladığımız kozmosun meydana geldiğini ve 11 boyutlu kozmosun aslında iç içe olduğunu matematik olarak açıklayabilmektedir.

Mavi Beyin Projesi ile bizler geri kalan 7 boyutu algılayamasak da, beynimiz gayet üretebiliyor ve algılayabiliyor.

İnsanlık olarak henüz sadece farkında olduğumuz ve algılayabildiğimiz, lakin içerisinde hareket edemediğimiz zaman boyutunun (4. boyut) ötesinde ne olduğunu ise öyle sanıyorum ki yine ‘zaman’ gösterecek…

Popüler İçerikler

İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Bahis Reklamı ve Teşvik İçin Soruşturma Başlatılmıştı: RTÜK Başkanı TV8 İçin İnceleme Başlatıldığını Açıkladı!
YORUMLAR

eee bilim dünyası neden karıştı bilader ? siz aptal mısınız başlık içeriği tutmuyor ne biçim bişi la bu

Pasif Kullanıcı
21.06.2017

Ben hiç bir zaman beynin sırlarının tamamen açığa çıkartılamayacağına inananlardanım. Hafıza,imgeler,algılar,rüya,bilinç.bilinçaltı bunları insanoğlu hiç bir zaman tam anlamıyla açıklayamayacak. beyin diğer organlardan farklı olarak soyut özelliklere sahip.sol lop sağ lop biraz açıklanabilmiş ama beyin gizemli bir dünya ve hep öyle kalacak gibime geliyor.

20.06.2017

İnsan beyni ne bilim mükemmel bir yaratılış.

TÜM YORUMLARI OKU (25)