'Hizbullah'ın siyasi kanadı' olarak tarif edilen HÜDA-PAR'ın 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerde Cumhur İttifakı'na destek verme kararının ardından,1990'lı yılların kanlı örgütü yeniden gündemde.
2000 yılında İstanbul Beykoz'da bir villaya düzenlenen ve örgüt lideri Hüseyin Velioğlu'nun öldürüldüğü, örgütün siyasi sorumlusu Edip Gümüş ile askeri kanat sorumlusu Cemal Tutar'ın yakalandığı operasyonu yöneten emekli emniyet mensubu Niyazi Palabıyık, Sözcü'den Aytunç Erkin'e konuştu. Palabıyık, Hizbullah'ı şöyle anlattı:
'Hizbullah'ın ismi 1990'lı yıllarda duyuldu. Süreç ilk etapta, PKK'lı bilinen insanları satırla öldürmeleriyle başladı. Diyarbakır, Batman ve Mardin'de en çok görülüyor. Bir insanın el uzvuna bakın. Elden sonra parmaklar gelir. PKK baş parmaksa işaret parmağı da Hizbullah! Bunların temel amacı Kürtçülük üzerinden devlet kurmak. PKK, Marksist-Leninist temellere dayanıp dini inancı reddetti, Hizbullah dini inancı öne aldı. Bu yüzden PKK'yla mücadele başlıyor.
'Mobil eylem timleri kurdular'
Hizbullah'ın eylemleri daha önce yöreseldi… Batman, Diyarbakır, Mardin ölçekliyken daha sonra PKK'nın yoğun olduğu illere taşındı. 1991-1996 arasında Mersin'de istihbaratta görevliydim. İlk mobil eylemlerini Adana, Mersin'de yaptı. Örneğin beş mobil eylem timi kurmuş, ikişer kişiden oluşuyor, 10 kişi. Mersin'de bunlardan altısını yakaladık. Örgüte ilk vakıfiyetim orada başladı.
peki bunlar salıverildiginde yardakçilarinin domuz bağlarını sallayarak kutlamaları. daha o zamanlar hiçbir şey olmamış gibi çıkmaları, kimsenin bişey yapmaması gerek iktidarın gerek halkın sesinin çıkmamısi en büyük eksikliklerimizdendir. başka yerde olsa dünyayı ayağa kaldıracak olaylar bizde pek bişey ifade etmiyor. dönemin mahkemelerinin yıllarca kanıt diye cd şifrelerini beklemesi bile rezaletti.
bu şerefsizler maalesef ülkenin geleceği, binlercesi var ve binlerce kara tohum ekildi.. ülkede bir cemaat söyleyin tasması dış istibaratın elinde olmasın, bir cemaat söyleyin korunmasın.. Ama aptal bir toplum olmasaydık bunlara biat edilmezdi..
Bunların ne kadar tehlikeli olduklarını Z kuşağı bilmez, diğerleri de ya balık hafızalı ya da zihniyetleri aynı. Bu adamlar yüzlerce yazar , aydın ya da kendilerine göre kafir dedikleri kişileri sıradan ailelerin bile yaşadığını zannettiğiniz, komşunuz olduğunu düşündüğünüz evlerde akılalmaz işkencelerle ve domuz bağı ile öldürüp o evlerin duvarlarının içine gömdüler. Dİyarbakır'da bir evin mutfağının altından 11 ceset çıkmıştı. Ve bunların sorumlusu da salındı. Oy vererek nasıl bir tehlikeye bulaştığınızın farkında olmalısınız. IŞID bunların yanında melek kalır.