Beyin Fırtınası Zamanı: Bir Volkanın İçerisine Nükleer Bomba Atılırsa Neler Olur?

Birbirinden ilginç sorulara cevaplar vermeyi düşündüğümüz 'Beyin Fırtınası Zamanı' yazı dizimize nükleer bomba ile volkanları bir araya getirerek başlıyoruz. Çayı kahveyi hazırlayın, yazının başına kurulun.

Volkanlar içleri kaynayan lav ile dolmuş, patlayıp ortalığı yakıp yıkmak için hazırda bekleyen devasa enerji depoları.

Nükleer bomba ise insan yapımı olan ve yıkım ile kaos getirmesi için hazırlanmış güçlü bir enerji deposu.

Peki biri doğanın, biri de insanın en yıkıcı silahı olan bu ikiliyi bir araya getirirsek neler olur?

Cevap biraz hayal kırıklığına uğratabilir, ancak bilim her zaman ihtişamlı olmak zorunda değildir. Özetle; hiçbir şey olmaz.

Evet, bir nükleer bombayı bir volkanın içerisine bırakacak olursanız daha patlamaya bile fırsat bulamadan saliseler içerisinde eriyip gider.

Şimdi olayın biraz detayına inelim:

Patlayıcılardan ve radyoaktif bir çekirdekten oluşan nükleer bombaların devasa bir etkiyle patlayabilmesi için o patlayıcı maddelerin çok ince bir zamanlamayla ayarlanması ve böylece merkezde nükleer reaksiyon yaratmak için yeteri miktarda enerji oluşturması gerekmekte. Bu zincirleme reaksiyon başladığı anda artık durdurulması imkansız. Ancak doğa için imkansız diye bir şey yok. Magmanın içerisine yerleştirdiğiniz nükleer bombanın kabuğu ve radyoaktif merkezi anında eriyip gidecektir.

Ancak bu bahsettiğimiz durum iki koşulda geçerli değil;

Birincisi nükleer bombayı volkan ağzının üzerine yerleştirmek, ikincisi bombayı magmanın merkezine sihirli bir şekilde erimesine izin vermeyecek şekilde yerleştirmek. Daha yıkıcı olan ikinci seçenek olsa da uygulanması mümkün değil.

İlk seçenekte ise patlayan nükleer bombanın yanardağa etkisi pek de büyük değil.

Öyle ki volkanda herhangi bir aktivite bile görülmeyebilir. Anlayacağınız nükleer bomba volkana küsmüş, volkanın haberi olmamış durumu. Pek tabii ki nükleer bombanın kendi etkisi hala yıkıcı olacaktır, örneğin 200 metre yarı çapı boyutlarında bir ateş topu oluşacaktır. Fakat bugüne kadar denenmiş en güçlü bomba olan Tsar Bombası’nı düşünürsek işler değişiyor. Rusya tarafından denenen bu bombanın oluşturduğu ateş topu 3000 metre yarıçapına ulaşabiliyor.

Bunun dışında eğer magma yüzeye oldukça yakınlaşmışsa ve patlamak için küçük bir enerjiye ihtiyaç duyuyorsa nükleer bombalar bu enerjiyi sağlayabilir.

Yine de asıl etkiyi elde etmek için nükleer bombayı sihirli bir şekilde magma odasının içine, yani yüzeyden 1 ile 10 km aşağısında bir yere yerleştirmek gerekmekte.

Böyle bir durum gerçekleştiğinde bombanın etkisi o kadar büyük olur ki etrafındaki magmayı ve kayalık yapıyı anında buharlaştırabilir. Patlama öncesi magmanın henüz yarı sıvı yarı katı bir durumda, yani daha erime durumunda bulunduğunu düşünürsek etkinin ne kadar güçlü olduğunu anlayabiliriz. 

Hemen sonrasına bakacak olursak, devasa bir boşluk kalacak geriye bu patlama sonrasında. Üstelik yoğun basınç sonrasında magma için geriye tek bir seçenek kalacak, dışarı çıkmak. Devasa bir patlama meydana gelecek ve lavlar etrafa saçılacak, ancak en kötüsü bu değil; kül ve toz bulutu. Bu bulut da bombadan dolayı radyoaktif hale gelecek ve tıpkı İzlanda’nın Eyjafjallajökull yanardağından çıkan toz bulutları gibi dünyanın dört bir yanına dağılacak. Radyoaktif oldukları için etkileri de çok uzun süreli olacak.

Gelelim en kötü senaryoya...

Dünyanın en güçlü bombası olan Tsar Bombası’nı, yine dünyanın en ünlü süpervolkanı olan Yellowstone’un magma odasına bırakırsak neler olabilir? Gelin böyle bir olayın sonuçlarını Yeni Zelanda’nın Otago Üniversitesi’nde volkanbilimci olan Robin Andrews’un ağzından dinleyerek yazımızı sonlandıralım:

Yellowstone’un içerisindeki yeterince derin bir noktaya nükleer bombamızı yerleştirmiş olalım. Bu bomba o kadar güçlü olsun ki magma odasını etkileyebilsin. Bombayı patlatalım, ve boom! Bir canavar yarattınız. 

Volkandan püsküren lavlar etraftaki her şeyi yutacak, ancak insanlık için asıl kritik olan bu değil; toz ve kül bulutu önemli.  Yüzlerce kilometrekarelik alana küller saçılacak, hava trafiği duracak, ekinler yok olacak, sağlık problemleri ve besin sıkıntıları baş gösterecek. İletişim problemleri yaşanacak. Hepsinden daha kötüsüyse tüm bu toz bulutunun radyoaktif olacak olması. 

Yanardağın çevresindeki 160 km yarıçapı içerisindeki alanda bulunan insanlar en iyi ihtimalle yaralanacak. Bu yarıçap boyutu küresel çapta bir yok oluş yaratmayacak pek tabii ki. Ancak tüm dünya bu toz ve kül bulutundan etkilenecek. Çok uzun vadeli etkileri olan bir doğal afete imza atmış olacaksınız.

Popüler İçerikler

İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
YORUMLAR
23.04.2016

Onun yerine japonyaya atın uğraştırmayın bizi

24.04.2016

espri mi yaptığını sanıyorsun? 4 kişi beğenmiş utanmadan. şu hale bak.

23.04.2016

şimdi sen o volkanın yanına frodo'nun yüzüğü attığı yer kadar bile yaklaşamayacaksın,muhtemelen ya tepeden uçakla ya da mancınıkla atacaksın nükleeri ki o da yarı yolda patlayacak.

24.04.2016

Eyjafjallajökull

TÜM YORUMLARI OKU (12)