Prof. Dr. Sinan Canan aklı, mantığı, merkez değerleri ve birlikte yaşamanın gerekliliklerini kaybeden toplulukların kriz dönemlerinde manipüleye açık hale geldiklerini belirtiyor.
Kitlelerin manipülasyonu yeni bir olgu değil. Yeğeni olduğu Sigmund Freud’un insanlar hakkındaki düşüncelerini kitlelerin manipülasyonu için kullanan Edward Bernays’in eylemlerinden, Faşist Mussolini’nin halkın dikkatini baskı rejiminden başka tarafa çekmek amacıyla kullandığı gerçeklikten uzak “Beyaz Telefon Filmleri”ne, Amerika’da kasıtlı olarak manipülasyon amacıyla yarattıkları mesajlarla bilinen “Zihin Menajerleri”ne kadar uzanan örnekleri çoğaltmak mümkün. Günümüzde ise en hızlı ve etkin manipülasyon sosyal medya aracılığı ile yapılıyor.
Amerikalı Sosyolog C. Wright Mills, kitle iletişim araçlarının manipüle edici rolü sayesinde iktidarların gücünü artırdığına dikkat çekiyor. Böylece toplum politik olarak duyarsızlaşarak siyasal sorunlara ilgisiz bir hale geliyor.
Toplumu sorunlara ilgisiz hale getiren bir diğer durum Spinoza’nın dile getirdiği “kitlelerin kederi”. Spinoza’ya göre iktidarın kitlelerin kederine ihtiyacı var. Çünkü kaos ortamında hayatta kalma mücadelesi veren bireyin hayatı sorgulama lüksü bulunmuyor. Böyle bir kaos ortamında iktidarlar toplumu içinde bulunduğu zor durumdan çıkaracak mutlak güç olarak görülüyor.
Son dönemde yaşanan bu olayların yol açtığı bir diğer tehlike duyarsızlaşma. Prof. Dr. Sinan Canan bu haberlerin devamı halinde duyarsızlaşmanın başlayacağına dikkat çekiyor.
Ne yapmalı?
Her şeyden önce sakin kalmak ve farkında olmak önemli. Şok etkisi yaratan haberlerin manipülasyondaki etkililiğinin farkındalığı ile durumu analiz etmek gerekiyor. Bu esnada, kişiler ve olaylardan ziyade bu olayların altında yatan nedenlere odaklanmanın, verilmek istenen alt mesajı doğrudan kabul etmemizi engelleyeceğini de unutmamak gerekiyor.
Son olarak korku ve umutsuzluğa kapılmamak büyük önem taşıyor. Umutsuzluk bizi manipülasyona daha açık hale getiriyor. Korku konusunda ise son söz Montaigne’den; “Acı çekeceğinden korkan insan, zaten korkuları yüzünden acı çekiyor.”
Betül HAYRULLAHOĞLU