Talat Atilla, haber kaynağı olarak kendisini gösterilmesinin ardından 'Yanıt veriyorum!' başlıklı bir yazı kaleme aldı. Atilla, Turan'a bu bilgiyi veren kişinin kendisi olduğunu doğruladı. Haber kendisine ulaştığında çok yönlü olarak çek ettiğini belirten Atilla, bu bilgiyi 'bir şekilde' CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da doğrulattığını öne sürdü. Atilla, görüşme bilgisini kendisine veren kişinin ismini açıklamadı ancak CHP'li olduğunu söyledi. Atilla'nın yazısı şöyle:
'Rahmi Turan “Gazeteci kaynağını açıklamaz” dediği için ve Rahmi Turan’ı korumak için “Benim dememeyi' tercih ettim. Konuyu en ufak ayrıntısına kadar yazmanın vakti geldi. Haber bana geldiğinde çok yönlü çek ettim... Hatta, bununla yetinmedim.Bu haberi CHP lideri Kılıçdaroğlu’na da bir şekilde “Bu haber doğru mu?” diye doğrulattım.Haberi ilk önce zaman zaman yazılarımdan alıntı yapan, turktime’da yazan Rahmi Turan’a verecektim ama yurt dışı telefonu çalınca saat farkını o an hesaplayamadığım için gece olabilir diye arayıp kapattım.
Bunun üzerine sahibi olduğum haber sitesini kendi hesabında öneren Uğur Dündar’ı aradım. Dündar bana “CHP’yi dizayn ediyor diye saldırırlar” dedi.Bunun üzerine haberi kendi sitem de yazmaya karar verdim ancak Rahmi Turan’ı çaldırıp kapattığım için, neden aradın sorusuna da yanıt olsun, hem de ilk haberi yazmasına niyetlendiğim kişi olduğu için arayarak haberi söyledim.“Tamam, yazarım” dedi. Ve bilgileri gönderdim.Şimdi geleyim bu habere…
1. 9 Kasım gece 01:15 de görüşme olduğu…
2. Giren ve çıkan plakaların isimleri. Resmi kaydı olmayan 06 sfg 4543 plakalı araçla giriş yapıldığı, çıkarken de 06 ghj 1290 plakalı beyaz Audi marka araçla çıkıldığına kadar ayrıntılı bilgiler vardı.
Tüm bunlar bilgi olarak geldi. Kısa süre önce İyi Partili bir yetkilinin de Erdoğan’la gözlerden uzak görüşmesi de kamuoyuna sızmıştı. Tüm bunlara rağmen CHP lideri Kılıçdaroğlu’na bir şekilde haberin doğruluğunu onaylatınca içimde şüphe kalmadı.
Ne Muharrem İnce’ye… Ne CHP’ye…Ne iktidar partisine karşı değil, sadece habercilik arzusuyla davrandım.
Gelelim haber kaynaklığı meselesine… Kaynağımın ismini söylemem söz konusu olamaz ama bir CHP’li… Ya Kemal Bey, ya da kendisinin konuşmasını beklerim doğrusu.. Kılıçdaroğlu haberi doğruladıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın net açıklamaları üzerine haberi yeniden kaynağıma sorgulattım. “Yine altını çizerek yüzde yüz doğru” dedi. Şimdi, Kemal Beyin ve doğrulattığım CHP’li kaynağın konuşmasını bekliyorum'
Sizin yapacağınız gazeteciliğin içine sıçayım...
bana talat söyledi. ona da çok güvendiği bi başkası söylemiş... ne bu abi ? mahallece bir araya gelip hamiyet hanımın oğlunu mu çekiştiriyorsunuz ? bana Süheyla söyledi, ona da Nebahat söylemiş ! bunca yıllık gazetecilik böyle mi olur ? sözcü gazetesi hakkında bu kadar ciddi mahkemeler devam ederken bu kadar -mış - miş li haber yapmak nasıl bi zekadır ?
1-Komployla gelen komployla gider, Genel başkan Kılıçdar Bey. 2-Ben şahsen görüşme olduğunu düşünmüyorum ama RTE yok diyorsa da kesin görüşme olmuştur. Bu bir paradoks sayılabilir. 3-M.İnce de yine kendi görüşüme göre bütün kredisini tüketmiş bir adam olduğu için (bende hiç bir zaman kredi birikmemişti zaten) böyle bir desteğe istemese bile mecbur. Görüşme gerçekse, kendini CHP'de tamamen bitirir, yalansa liderlik için bir şans yakalamış olur. 4-Benim içi parti başına da ülke başına da layık olan tek adam Mansur Yavaş'tır. Beklentimin ikinci adımı ise parti başkanlığını cumhurbaşkanlığından ayırmaktır. Umarım bir gün.