Beşiktaş Tam Yol İleri

Başarılı bir takım yaratmak için yetenekli futbolcuların olması gerektiği söylenir. Bu söylem kısmen doğrudur. Ancak yetenekli futbolcuların varlığı başarılı takım oluşturmak için tek başına yetmez.

Barcelona’yı borç batağından alıp, dünya kulübü haline getiren yönetici Ferran Soriano başarıyı şu formülle tanımlıyor:

Başarı= (adanmışlık x denge)yetenek  

Şimdi bu formülün elemanlarına bir göz atalım: 

Yetenek: Bireysel tekniklerde ustalaşma, oyunun gerektirdiği fiziksel güç ve dirence sahip olma, oyun esnasında doğru zamanda doğru yerde bulunma ve doğru hamleleri yapabilme, oyuna takım arkadaşları ile uyum içerisinde takıma katkı verme hem takım arkadaşlarının hem de rakiplerinin oyun içerisinde ne yapacaklarını tahmin edebilme ve buna göre davranabilme becerisidir.

Adanmışlık: Bu formüldeki kavramlardan adanmışlık; “başarıya ulaşmak için hiç gevşemeden ve ödün vermeden ortaya konan özgün ve bireysel irade” olarak tanımlanıyor. Yani bu irade ya da içgüdü, başarı primi ya da disiplin cezası gibi dış etkenlere bağlı bir davranış değildir. Adanmışlığın temelinde galibiyete inanç ve özgüven vardır.

Ayrıca adanmışlık duygusu bulaşıcıdır. Adanmış futbolcuların çoğunlukta olduğu takımlarda oynayan en karamsar futbolcu bile o havaya uyar ve bir süre sonra o da başarıya odaklanıp, mücadele etmeye başlar.

Denge: Bir diğer kavram olan ‘denge’ ise; “takımın iyiliği için her oyuncunun üzerine düşen görevi anlaması ve benimsemesidir. (…) Dengenin dayanağı, her bireyin takımdaki rolünü anlaması ve kabullenmesidir.”

 Her bir oyuncuya, takımdaki rollerini açıkça izah ettikten sonra bu konuda alınacak kararlar adil olmalı ve oyuncular bu kararların adil olduğuna inanmalıdır. Takımın dengesi; planlama, iletişim; adil ve ödünsüz kararlarla sağlanır.

Özetle denge kavramı; takımın her bireyin, üstüne düşen görevi iyice anlaması ve uygulamasıdır.

Van Bronckhorst’un başarısı

Geçen seneki takıma, üst düzey yetenekli üç yabancı oyuncu katıldı. Bu oyuncular takımın tüm kimyasını değiştirdiler. Ancak bu değişimin sadece yetenekleri ile meydana gelmediği ortada. Bakın Fenerbahçe ve Galatasaray’a; onlarda daha fazla üst düzey oyuncu var. Ancak bu oyuncular takımı sırtlayıp, götüremiyorlar.

Beşiktaş’ın üst düzey yetenekli oyuncuları ise sahaya ‘adanmışlık’ duygusunu getiriyor. İster istemez tüm takım arkadaşları da bu duyguyu paylaşıyor.

Van Bronckhorst ise kısa zamanda, takıma ‘denge’ unsurunu öğretmiş.  Yukarıda saydığım üç özellik bir araya gelince başarı da kendiliğinden geliyor.

Van Bronckhorst’un başarısı bu formülü çok iyi uyguluyor olmasından geliyor.

Şampiyonluğun en büyük adayı

Beşiktaş’ın mevcut kadrosun güçlendirilirse hem lig hem kupa hem de UEFA kupasının en önde gelen şampiyonluk adayı haline gelir. Antalyaspor maçında yenilen goller Beşiktaş’ın eksik yanlarının görülmesi açısından önemliydi:

Eksiklerin ne olduğunu herkes konuşuyor, ben tekrarlamayacağım. Ama bu eksikler giderilirse Beşiktaş’ı hem Türkiye’de hem de Avrupa’da kimse tutamaz.

Tff Başkanı Hacıosmanoğlu; bu satırlar size

Yeni TFF Başkanı seçilirken hakemler konusunda önemli açıklamalarda bulunmuş ve yüreğimize su serpmiştiniz. Ancak lig başlayınca, hakemlerin eski hamam, eski tas olduğu ortaya çıktı; kişiler değişti ama yönetim anlayışı aynı. Genç hakemler abilerinin yolunda gidiyorlar.

Galatasaray’ın ilk maçında VAR hakemliği yapan ve hakemler üzerinde büyük etkisi olan Halil Umut Meler, orta hakemi VAR ekranına çağırmadığı pozisyonlarla size kılıcını çekmiş oldu. Aynı zamanda bu tavrı diğer hakemleri de yüreklendirdi.

Sezonun ilk haftasındaki GS ve FB maçlarını baştan sona izleyin, ne demek istediğimi çok net anlayacaksınız. Şayet şimdi tedbir almazsanız bu hakemler sizin de ayağınızı kaydırır.

Gelelim Beşiktaş maçının hakemine:

Son derece kötü bir maç yönetti. Önce acemiliğine verdim. Ancak, Rafa Silva’ya yapılan faule sarı kart çıkartması ve o pozisyonu 6 kere videoda seyrettikten sonra kırmızı vermesi onun da iyi niyetli olmadığı izlenimi doğurdu.

Yahu tribünden bile ilk izlemede o pozisyonun kırmızı olduğu görüldü. Hakem olarak sahanın içinde bu pozisyonu süzemiyorsan Süperlig hakemi olamazsın.

Beşiktaş’ın sayılmayan ikinci golünde Al Nusrati’nin faul yaptığını gerekçe gösterdi. Düdüğünü golden önce çalmadığına göre kesin emin değildi. Golden sonra düdük çalışıyorsan, o pozisyonu gidip izleyeceksin. 

Sarı kartlarında da Beşiktaş’a karşı çok bonkördü. Masuaku’ya gösterdiği sarı kartı hangi oyun kurallarına göre gösterdiğini anlatsın, anlından öpeyim.

Hakemlere şu dönemde ayar veremezseniz bu lig yine tiyatro sahnesine döner. Siz de bunun altından kalkamazsınız!

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Erman Toroğlu, Galatasaray'ı 29 Ekim Kutlaması Sebebiyle Eleştirildi
Skandallar Bitmiyor: Ablası MasterChef Beyza'nın "Tesettürlü Olduğu İçin" Tepki Gördüğünü İddia Etti!
Osman Gökçek’in Cumhuriyet Resepsiyonunda Giydiği Fiyatıyla Dudak Uçuklatan Ayakkabıları Gündem Oldu