Beşiktaş - Olympiakos Maçı İçin Yazılmış En İyi 10 Köşe Yazısı

Çeyrek Finaldeyiz! Beşiktaş 4-1 Olympiakos

Maçın başında tüm Beşiktaşlılar hem mutlu, hem umutluydular. 1-1'lik skor, kalite olarak kendilerinden nispeten düşük bir takım ve coşkulu bir taraftar... İşte maç bu duygularla başladı. Maç bir başladı, ne gördük dersiniz? Harika bir Beşiktaş... Top sürekli kontrolünde, rakip kafayı kaldıramıyor, sağdan geliyorlar, soldan geliyorlar. Coşku dakikalar geçtikçe artıyordu ki Aboubakar'ın golü geldi. Sağdan Talisca getirdi ve Aboubakar'ın kafasına al da at denecek harika bir orta yaptı ve Beşiktaş maçın hemen başında öne geçti. Bu gol coşkuyu artırdığı gibi Beşiktaş'ın oyun kalitesini de artırdı.

Az sonra ikinci gol geldi. Bu kez sağdan Quaresma girdi, ortaya çıkarttı ve dün gecenin yıldızı Babel, düzeltti vurdu ve Beşiktaş için artık her şey mükemmeldi.

Tur gelmiş gibi görünüyordu ki o kabus dolu ilk yarının son 15 dakikası geldi. Olympiakosender ataklarından birinde soldan indi, orta geldi ve Elyounoussi uçan voleyle jeneriklikbir gol attı. Hadi dedik, futbolda böyle şeyler olur!

Devamı...

Talisca’nın 10 numara pozisyonuna fazlasıyla yaklaşması ve eksik devam edilen onca dakika boyunca pozisyon sadakati iyiydi. Quaresma bayağı bir bunalım yaşarken alınmış bu galibiyet,

masal gibiydi.

Beşiktaş açısından bu maçtaki en parlak haber Talisca’nın her ayağına aldığını vuran adam olmaktan uzaklaşıp, ondan beklenen 10 numara pozisyonuna fazlasıyla yaklaşmasıydı.

Aboubakar’a attırdığı ilk gol öylesine bir orta değil, öldürücü bir pas. Eksik devam edilen onca dakika boyunca pozisyon sadakati iyiydi. Finali Cenk’e yaptıran da o oldu. Talisca tribünleri olağanüstü vuruşlarıyla heyecanlandırıyor ve bunu bırakmasına da gerek yok. Öte yandan dünkü işleri yapmaya devam etmesi hem ona sınıf atlatacak hem de Beşiktaş’ı Quaresma dışında planları olan bir takım yapacak.

Devamı...

Aboubakar'ın “ayıbını“ kapatmak, bir eksik kalmanın dayanılmaz yükünü taşımak, Stockholm'da “finalde“ buluşmak adına ölümüne oynadı Beşiktaşlı futbolcular... Eğer kariyerlerinde, eğer Beşiktaşlı yıllarında, eğer yaşamlarında bir “şeref madalyası“ olacaksa, o “şeref madalyasını“ dün akşam Vodafone Arena'da taktı Beşiktaşlı oyuncular...

Bizim kör-topal ligde bile bir eksik kalmanın açtığı yaralar bilinirken, Avrupa'nın gediklisi olmuş Olympiakos önünde bir eksik böyle bir başarıyı yakalamak, böyle bir destanı yazmak, ancak ölümüne oynayarak olurdu... Beşiktaşlı futbolcular yaşamak için ölümüne oynadılar... Türk futbol tarihine, Beşiktaş tarihine unutulmaz bir zafer armağan ettiler...

Zaten kabul edelim ki, son yıllardaki futbol keyfimizin, ruhumuzun okşanmasının, gururumuzun şaha kalkmasının tek adresi Beşiktaş oldu... Belli ki “Beşiktaşlı yıllar“ artık sınırları zorluyor... “Avrupa Avrupa duy sesimizi, biz geliyoruz“ diye finalin adresi olan Stockholm‘a haber gönderiyor...

Devamı...

Gerçekten de inanması çok güç... Harika bir başlangıç yapmışsın. Rakibi yarı alanına hapsetmişsin. Top sende, oyunun tüm kontrolü sende. İlk 20 dakikada 2 gol bulmuşsun. Ekran başındaki Olympiakos taraftarı bile umudunu kesmiş. Muhtemelen televizyonu kapatıp soluğu tavernada almış. Oradan bu maçı buraya getirmek, böylesine önemli bir maçta bu acemilikleri yapmak neden? 

İlk olarak 2-0’dan sonra çok daha üstün oynadığın, kaliteli ve güçlü olduğun bir rakibe karşı niye baskıya devam etmeyip rölantiye alırsın, orta sahayı geçemeyen Olympiakos’u cesaretlendirirsin? 

Hadi rakip 2-1’i buldu, Aboubakar’ın yaptığı kesinlikle kabul edilemez. Böyle bir karşılaşma ancak bu şekilde zora sokulurdu, tur tehlikeye atılırdı. Senden daha zayıf olan bir rakip tura, ancak bu şekilde ortak edilirdi.

Devamı...

Beşiktaş oyuna çok üstün başladı ve 2-0 öne geçti. Ama sonra durdu ve golün ardından Aboubakar'ın kırmızısı geldi. Nasıl değerlendiriyorsunuz kırmızıya kadar olan bölümü?

Ben ilk maçı seyrettiğimde 1-1'lik avantajlı sonucu bir kenara koyarsak beni en çok ümitlendiren şey Olympiakos'un yetersiz oyunuydu. Bunda yanılmadığımı ikinci maçta da gördüm. Beşiktaş 20. dakikada oyunu çok rahat 2-0'a getirdi. Her şey çok kolay olacak derken rakibin golü ve Aboubakar'ın anlamsız kırmızı kartı geldi.

Bunu niye, neden yaptı çok sorgulamak lazım. Skor 2-1 olmuş ve 39. dakikadan sonra '10 kişilik Beşiktaş maçı nasıl bitirecek?' diye sormaya başladık herkes gibi.

Ama iki şey bunun çok da sıkıntılı bir süreç olmadığını gösterdi:

1- Beşiktaş'ın çok kontrollü ve sağlam savunması.

2- Ve yine vurgu yaptığımız gibi rakibin yetersizliği ve oyun gücü.

Bu ikisi birleşince korkulan olmadı ve 10 kişilik Beşiktaş tıpkı 11 kişilik Beşiktaş gibi iki gol daha buldu. Olympiakos'tan çok güçlü bir takım olduğunu gösterdi.

Devamı...

Bu sözlerimin, bu övgülerimin içinde tabii ki tur atlamak da var. O bir yana, tam 55 dakika böyle bir maçta 10 kişi oynayıp da tur atlamak işte en büyük övgülerim bu gösterdikleri, inandıkları, yürekli mücadele için. Çok açık ve net söylüyorum. Böyle bir zaferi dünyanın en büyük takımları bile çok zor kazanırlardı.

Beşiktaş, başkanıyla, yönetimiyle, teknik direktörüyle dün büyük mücadele gösteren yürekli futbolcularıyla ve gerçekten 12. adam ismini fazlasıyla hak eden taraftarları ile çok büyük bir camia. Şenol Güneş’i kutluyorum; böyle yürekli futbolcuları sahaya sürdüğü için. Hamleleri de 10 üzerinden 10’du. Belki diyeceksiniz ki 2 gol atan Babel maçın yıldızdı... Ama maçın yıldızı tüm takımdı... Ve gelelim Aboubakar’a...

Devamı...

Daha 22 dakika olmuştu ki Aboubakar’ın stoperleri zorladığı, Talisca’nın asistinde attığı gol harika bir başlangıç olurken, Quaresma’nın getirdiği Babel’in bitirdiği gol de tadından yenmez bir maç olacak hissi vermişti. Ama olmadı. Neyse ki ilk maçta bıraktığı yerden devam etti Beşiktaş.

Beşiktaş, topa hakim olup yüksek pas trafiğiyle oynarken, sanki skor avantajıyla dönmemişti ilk maçtan. İlk karşılaşmada bıraktığı yerden başladı. Turu kaza golüne kurban etmemek adına doğru olan da buydu. Daha 22 dakika olmuştu ki Aboubakar’ın stoperleri zorladığı, Talisca’nın asistinde attığı gol harika bir başlangıç olurken, Quaresma’nın getirdiği Babel’in bitirdiği gol de tadından yenmez bir maç olacak hissi vermişti. Ama olmadı. Önce Gökhan Gönül-Adriano ortak hatası sonucu gelen Elyounoussi’nin golü sonra Aboubakar’ın kırmızı kartı, eğlenceli

başlayan akşamı önce gerilim sonra korku filmine çevirdi. Ve 2. yarı öncesi rakibe verilmemesi gereken en önemli şeye sahipti Olympiakos. Cesaret. Bu cesaret hissi, geriye yüksek konsantrasyonla getirdi Yunan takımını. Adriano’nun arkasına attılar, frikikten denediler direndik.

Devamı...

Beşiktaş maça beklediğimden de yüksek tempolu ve de çok etkili bir ofansif anlayış ile başladı. Yüzde 70'e yakın bir topa sahip olma oranı vardı. Aboubakar ile de erken skor avantajı yakalandı. Bu golün morali ile ve seyircinin de coşkusu ile ikinci gol de kısa sürede geldi. Rakip değil bir şeyler yapabilmek nefes dahi alamıyordu. Ancak yeri geldikçe vurguladığım bir konu var. (Futbol çok ilginç bir oyun. Cazibesi de buradayatıyor) Hiçbir zaman rahatlamamak, oyun üstünlüğü de skor avantajı da sizdeyse bilemotivasyonu kaybetmemeniz gerekir. Olympiakos ilk ciddi atağında bir gol buldu. Aslında iyi oynayan ve de rakibini oynatmayan Beşiktaş için bu yenen gol çok önemli değildi. Ancak sahneye birden Aboubakar çıktı. Yüksek bir form tutturmuş ve de golünü de atmışken hiç gereği yokken rakibine yaptığı hareketle kırmızı kart gördü.

Artık 50 dakikalık bir süre vardı 10 kişilik Beşiktaş için... Üstelik de yenilecek bir gol de eğer karşılık verilemezse Avrupa Ligi'nden boşu boşuna elenmek söz konusuydu.

Devamı...

Açık ve net söylüyorum, Kiev, Fenerbahçe ve Olympiakos'la oynanan 'final' maçlarında bu takım hep eksik kaldıysa ilk sorumlu mental hazırlık anlamında profesyonel destek almayanlar dahası bu tür destekleri küçümseyenlerdir. Net!

Aboubakar'ın haline bakın; gol atmışsın moralin yerinde, harika oynuyorsun, takımın da öyle ve sen gidiyorsun kıldantüyden bir sebeple rakibine kafa atıyorsun.

O kafa rakibine değil takım arkadaşlarına atıldı ey Aboubakar bundan emin olabilirsin?

Fırtına gibi başlayan Beşiktaş 20 dakikada fişi çekti çekecek, bir bakıyorsun önce zincirleme hatalarla gol yeniyor ardından takım eksik kalıyor.

Pes gerçekten pes. Umalım ki Avrupa mücadelesinin bundan sonraki ayaklarında böyle saçmalıklar yaşanmasın. Buna şiddetle ihtiyacımız var..

Devamı...

İlk maçtan sonra Beşiktaş ile Olympiakos arasında kalite farkı olduğunu, temsilcimizin İstanbul'da zorlanmadan turu geçeceğine dair öngörümü paylaşmıştım. Yunan ekibi kendi sahasındaki maçta dahi Beşiktaş'ın üstüne gitmeye cesaret edememiş, kontrollü bir oyun oynayarak hızlı çıkışlarla sonuca gitmeyi denemişti. Bu sefer gol bulmak zorunda olduklarından daha çok açık vereceklerini öngörüyordum.

Nitekim maç tam da beklediğim gibi başladı. Babel, Quaresma ve Talisca geniş alanda etkili oldu. Önce Talisca'dan harika bir pas ve Aboubakar'ın usta işi golü, ardından Babel'in şık vuruşu ile daha 22. dakikada skor 2-0 olmuştu. Oyun siyahbeyazlı ekibi tedirgin etmeyecek bir tempoda devam ederken Olympiakos farkı 1'e indirdi. Bunu da normal karşılayalım ama müthiş bir form yakalamış olan Aboubakar'ın 39. dakikada gereksiz yere kırmızı kart görmesine ne demek lazım bilemiyorum. Hiçbir gerginlik yokken, her şey yolundayken yaptığı anlamsız hareket boş yere Olympiakos'u oyuna ortak etti.

Devamı...

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
YORUMLAR
17.03.2017

2 senedir kombinem var her maça giderim ama bu bambaşkaydı 4. golden sonra nerdeyse ağlayacaktım

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ