Beşiktaş - Napoli Maçı İçin Yazılmış En İyi 10 Köşe Yazısı

Sarri bir küçük Barcelona inşa etmiş. Oyuncu kalitesi tabii ki o seviyede değil ancak uyguladıkları alan oyunu az rastlanır bir yapı. Bu ekipten 2 puan bile çok iyiyken 4 puan çıkarmak olağanüstü. Tebrikler.

Beşiktaş ikinci yarıda rakip ceza sahasına, ilk kez, penaltıdan gelen golden 4 dakika önce 74’te girebildi. Napoli’nin her türlü takdiri hak eden ön alan baskısı ve buna yol açan alan oyununu aşmak hiç kolay değildi çünkü. Önde 6 oyuncuyla Beşiktaş’ın stoperlerinden itibaren, sahaya çok iyi yayılarak her türlü pas bağlantısını dinamitlediler. Topu kaptıkları anda önce savunma bekleri, ardından stoperler yarı sahayı geçti. Tam takım önde dar alanda kompakt oynamayı bildiler. Bunu yaparken özellikle bek-stoper aralarına attıkları toplar baştan itibaren çok tehlikeli oldu. Sadece bu değil. Çizgiye de inmeyi başardılar. Eksik kalan santrfor performansıydı. Milik’i aradılar. Şut kalitesi eksikliğini hissettiler.

Devamı...

Şampiyonlar Ligi gerçekten zor bir lig...

Sert takımlar var. İyi futbol oynuyorlar.

Hakikaten de bu seviyede çok iyi futbolcular da var. 6 maçlık ligde şu Napoli'den 4 puan alabilmek çok önemli... Tabii ki hiç yenilmemek de. Bu Napoli takımı bu grubu geçerse ve karşısına olağanüstü bir takım çıkmazsa yarı finali görür.

Tarzları var, deplasmanda da olsa riskli de olsa dar alanda oynamaya çalışıyorlar. Bu dar alanda rakip yarı alan oluyor. Top rakipteyken kendi yarı alanında beklemiyorlar. Fabri aut atışı yapacak ya da Rhodolfo topu oyuna sokacak; stoperleri Koulibaly ve Maksimovic çizgiye kadar çıkıyorlar. Bunun riski savunma arkasına atılan toplardır, Beşiktaş her iki maçta da Aboubakar'ı bu pozisyonlarda kullandı ama Napoli yine de 'Ben böyle bir takımım, ben böyle oynarım' diyor. İki maçta rakip hoca Sarri'nin en büyük hatası İtalya'daki maçta Gabbiadini'yi oynatmaması, buradaki maçta ise oynatmasıydı... Tam tersini yapması lazımdı..

Devamı...

Şu bir gerçek; Beşiktaş bir takım.

Diğer takımları seyrettiğimizde binbir türlü bahane; sakatlıktı, hakemdi, zemin kötüydü, hava yağışlıydı. Bir de iğrenç bir cümle: Kadro mühendisliği!

Kardeşim bu Beşiktaş bu kadar futbolcu sakatlığına rağmen, bu kadar eksi faktörlere rağmen çıkıyor sahaya çatır çatır mücadele ediyor..

Yahu arkadaş adamın zaten futbolcuları sakatlanmış, eksik çıkmış sahaya. Bir de üstüne Tosic maç içinde sakatlanıyor..

Tosic ki bu seneki performansıyla Beşiktaş'ın 'en iyi transferi' gibi oynuyor bence… Böyle olduğu halde Beşiktaş, Napoli gibi diri, hızlı çıkan, hata kollayan bir takımla kafa kafaya mücadele ediyor.

Yalnız şunu unutmayın; Fabricio iyi bir kaleci. Yaptığı hareketlerle kendi defans oyuncularına da güven veriyor. Rakip hücumcuları da rahatsız ediyor. Biraz da futbol ukalası olmasa 'on numara' diyeceğim.

Devamı....

Beşiktaşlılara maç öncesi, 'Maça çıkmayın bir puana razı mısınız?' deselerdi herhalde herkes kabul ederdi. Çünkü maç nerede oynanırsa oynansın Napoli gibi bir takımdan bir puan almak başarıdır. Öyle de oldu. Maça baktığımızda hakkı da aslında beraberlikti. Ama bitime 10 dakikadan biraz fazla kalmışken, öne geçtikten sonra maçın berabere bitmesi bizleri çok üzdü. Aslında Napoli atak gücü çok yüksek bir takım. Sürekli araya ya da rakip defansın arkasına çabuk oynama özellikleri var. Özellikle ikinci yarı çok net gol pozisyonları olmasa da neredeyse her akınlarında tehlike yarattılar. Çabuk, fazla uzun boylu olmayan, topla çok yumuşak Napolili forvet sürekli tehdit unsuruydu. Aslında ilk yarıda en önemli pozisyonu Atiba buldu. Biraz daha iyi vursa gol olacaktı ki direkten dışarı çıktı. Özellikle ilk yarı Beşiktaş'ın ileride baskı uygulaması Napoli'yi etkisiz kıldı. İkinci yarı Napoli çok daha etkiliydi. İyi geldiler, Beşiktaş fazla çıkamadı taa ki kazanılan penaltıya kadar. Penaltı geldiğinde 'Acaba bir rüya gerçekleşiyor mu?' dedik. Quaresma çok iyi vurdu, Beşiktaş öne geçti. Maç böyle bitse Beşiktaş 8 puan yapacaktı ki neredeyse gruptan çıkmak garanti olacaktı.

Devamı...

NapolI farklı bir takım. Çıplak gözle izleyince saha içi organizasyonlarının ne kadar üst düzeyde olduğu daha iyi anlaşılıyor. Stoperleriyle-santrfor arasındaki mesafe 25, maksimum 30 metre. Beşiktaş geriden oyun başlatırken savunma hattı ip gibi orta saha çizgisine basıyor. O kadar iyi alan daraltıyorlar ki böyle bir rakibe karşı pas yapmak ve oyunu ele geçirmek çok zor. Türkiye’de böyle oynayan bir takım yok. Bu yüzden Napoli karşısında Beşiktaş’ın bocalaması doğal. 

Tosiç’in sakatlanmasının ardından Şenol Güneş, baktı ki takımı çok baskı yiyor. Cenk Tosun’u sahaya sürerek rakibin dengesini bozmayı amaçladı.Kanımca savunmayı kalesinden bu kadar uzakta kuran bir rakip karşısında Aboubakar’ı en uçta bırakmak daha akılcı olurdu. 

2’nci yarı Napoli’nin baskısıyla başladı. Beşiktaş daha fazla uzun pası tercih etti ve kendi yarı sahasından çıkamadı. Ancak Oğuzhan Özyakup oyuna girdikten sonra etkili ataklar yapabildi.

Devamı...

Şampiyonlar Ligi oyunları içeride de dışarıda da kontrollü oyunlardır. Evet, belki Beşiktaş'ın Vodafone Arena'da oyun mantığını daha farklı, daha baskılı düşünebilirsiniz ama özellikle deplasmanda galibiyetle döndüğünüz Napoli'ye karşı böyle bir oyun planını mantıklı buluyorum. İlk yarıya baktığımızda daha etkili başlayan, ilk 20 dakika etkili olan Napoli; daha sonra dengeyi kurup önde basmaya ve mücadele karakterini öne çıkaran bir Beşiktaş oyunu vardı. Bunda da esasında başarılı oldu. Tosic'in sakatlığı sonrası Adriano sol beke geçti. Genelde Beşiktaş 11'inde Adriano'nun önde kullanılmasını hiç doğru bulmuyorum.

Şenol Güneş, zaten yalnızca Şampiyonlar Ligi'ndeki dengeli oyunlarda onu böyle kullanıyor. Tabii ki bunun da bir mantığı var, onu da anlayabiliyorum ama yine de Tosic'ten sonraki düzenin daha doğru bir Beşiktaş düzeni olduğunu söyleyebiliriz.

Devamı...

Eğri oturup doğru konuşalım... 1-Napoli bizden her iki maçta da iyi oynadı. 2-Napoli bizden daha iyi takım ve biz bu takımdan 2 maçta 4 puan aldık. Süper!

Gol  attığımız 79. dakikaya kadar havada, karada, denizde 1 puana razıydım. Takla bile atardım! Ama 79’da golü atıp da 3 dakika sonra yiyince burnumun direği sızladı. Resmen söyleyeyim; canım yandı... Tamam bizden iyi takım, dün bizden iyi oynadı ama 79’da gol atıp 82’de yiyoruz, yapmayın be güzel kardeşlerim... 3 dakika dayanamadınız yahu!

Beşiktaş'ta çok eksik vardı. Özellikle orta sahamızda bir dengesizlik olduğu kesin. Tolgay, Atiba, Gökhan İnler ellerinden gelen mücadeleyi gösterdiler -bu arada Atiba da eski Atiba değil- ama nerede yaratıcılık, nerede üretkenlik, yok... Orta sahada bu kadar eksik oyun varken Quaresma ve Aboubakar da çok fazla gol fırsatı bulamadı. En net pozisyonumuz 29. dakikadaydı, Atiba çok kötü vurunca golden olduk.

Devamı...

Napoli hiç şüphesiz zorlu bir rakipti ve böyle bir rakibi deplasmanda yenmiş olmak İstanbul'da da yeneceğinizin garantisi olamazdı. Çok iyi motive olmak, çok enerji harcamak ve az, mümkünse hiç hata yapmamak gerekiyordu.

Napoli'nin ön tarafta mahşerin dört değil altı atlısı var adeta. İnsigne, Gabbiadini, Allan, Callejon, Hamsik, Jorginho inanılmaz çabuk düşünüp, çabuk oynayan ve seri paslaşan oyuncular. Böyle bir duvarı geçip arka bölgeye ulaşmak hiç ama hiç kolay değil. Nitekim Beşiktaş da bu bölgeyi aşmakta çok zorlandı.

Kaldı ki bu duvarı geçtiğiniz zaman da karşınıza Koulibaly denen bir futbol devi çıkıyor.

Bu şartlarda öndeki Aboubakar ile Cenk'in ikişer kişilik oynamaları ve çabuk düşünüp çabuk uygulamaları şartı..

Devamı...

Bu işin mimarı, mühendisi de bunca olumsuzluk arasında kuşkusuz ki, Şenol Güneş. Bu beraberlikle Napoli’den dört puan çıkaran takımıyla gruptan çıkmak için muazzam bir avantaj yakaladı. Beşiktaş artık bir Şampiyonlar Ligi takımı olmuştur.

İtalya’daki maçın ilk yarısının aksine Beşiktaş’ın yüksek güvenlik duvarı, Avrupa’nın pas kalitesi yüksek ve akın sürekliliği olan takımlarından Napoli’yi etkisiz hale getirdi. Aslında bu durum biraz da ‘istemeden’ gerçekleşti. Sakatlanan Tosiç’in yerine sahaya sürülen Cenk’in etkisiyle oyunun yönü değişti. Cenk, rakip stoperler Koulibaly ve Maksimoviç’e baskı uygulayarak Napoli’nin oyun kurmasını engellerken, Beşiktaşlı oyuncular da birbirleri arasındaki mesafeyi titizlikle korumayı bildi.

Devamı...

Maçın 90 dakikasında saha içinde mücadele değil sanki bir savaş vardı. İnanın böylesine bir maçın 10 dakikasında öne geçip berabere bitirmek gerçekten üzücü... Ama ben bardağın dolu tarafından bakıyorum. Gerçek olan şu;

Napoli karşısında 2 maçta kazanılan 4 puan var ve son iki maç kala toplanan 6 puanla elde olan büyük avantaj var.

Bu bakımdan Beşiktaş'ı tebrik etmek gerekir..

Beşiktaş ilk 20 dakikadaki Napoli'yi savuşturduktan sonra oyuna ağırlığını koydu. Ancak ilk devrede son haftaların formda oyuncusu Tosic'in sakatlanması Beşiktaş için büyük şanssızlıktı.

Cesur Yürek Şenol Güneş'in Tosic'in yerine Cenk Tosun'u oyuna alarak Napoli'ye 'Hodri meydan' demesi büyük ustalıktı..

Devamı...

Popüler İçerikler

Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"
İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''
YORUMLAR
02.11.2016

benfica maçı kazanılmazsa, geçen seneki hüsran yaşanır

02.11.2016

iki üç malum yazarı okumadan geçtim... vaktime yazık...

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ