'Tartışmadan ilerleyemezsiniz, herkes aynı şeyi düşünürse gelişemezsiniz.” Şimdi bu ne demek? Biz söyleyelim, ben bildiğimi okurum demek. Başgan falan tanımam, büyüğüm de olsa, edepsizliği yapar fikrimi özgürce beyan ederim demek. Olur mu bu? Beşiktaş'ımıza böyle hoca yakışır mı hiç! Bizim hocamız lastik gibi, kuzu gibi olacak. Kim nereye çekerse oraya süzülecek. Vuracaklar ensesine tokadı, alacaklar kursağından lokmayı. İşte budur. Hakem mi yaktı canını, 'olsun' deyip geçeceksin. Federasyon maç takvimiyle mi geçirdi; 'kulağımın arkası sağlam kaldı' deyip, içten içten sevineceksin. İki yıl boyunca sağ bek isteyip, sonunda eline 6 aydır sakat, oynamayan oyuncuyu mu verdiler, 'buna da şükür, olmayanı da var' demeyi bileceksin. E zordur Beşiktaş'a hoca olmak. Aykırı ve akıllı adamlar bize ters gelir. Bkz. Dünya Kupası sahibi, nam-ı diğer 'Yeniköy Kasabı' ve niceleri...