Avrupa Konferans Ligi’nde Norveç’te Bodo’nun konuğuydu Beşiktaş.
Bu maçın önemli sayılabilecek ön gelişmelerinden biri, elbette Burak Yılmaz’ın Onana seçimiydi. Böyle bir futbolcusu olduğunu bile unutmuştu camia.
7 maçta 117 dakika süre almış olan 23 yaşındaki Onana, defansın önünde kesici olma hedefiyle kadroda yerini aldı.
Çimi hibrit, havası soğuk, Beşiktaş’ın da oldukça geç gittiği bir deplasman ortamı oldu. Teknik heyetin vardır bir bildiği, demek isteriz ancak Beşiktaş’ın geleceğine dair her şeyimiz, “bir şekilde”, “şans ve tesadüfle”…
Avrupa’da yola devam etmek için hevesli ancak iyi ve güzel günlerin kolay kolay Beşiktaş’a bahşedilmeyeceği ortada. Beşiktaş da kendi ayağına çelme takmaktan vazgeçecek gibi görünmüyor. Zira, Bodo için bile bir plan takımı olduğundan bahsedebiliyoruz. Futbol kültürünün ürünü olduklarından bahsedebiliyoruz. Neredeyse maçın favorisi Bodo diyenler olmuştur maç önünde.
Sorli’nin hoş geldiniz şutu henüz maçın ilk dakikasında Beşiktaş kalesine Norveç’in soğuk rüzgarını estirdi.
Galatasaray derbisinden önce de 'Bu maç Ghezzal’ın maçı olabilir mi?” diye soruyordum. Aynı soru, Bodo maçı için de geçerliydi elbette.
Soğuktu, suni çimdi, takım bu şartlarda hiç antrenman yapamadı derken 28. dakikada çoktan kabullenilmiş bir gol, Bodo tarafından kaydedildi bile.
İkinci yarıya Alex-Gedson oyuncu değişikliği ile başlandı. Var mı bir psikolojik etkisi? Var mı bir taktik kokusu?
Bu arada size bir haberim var. Bu maç da Ghezzal’ın maçı değilmiş.
Onur Bulut’un soyut gol denemelerini Cenk ve Rebic’in isabetsizlikleri izledi durdu.
Böylesine küçük bir şehrin takımının ne kadar anda olduklarını da gözlemlemişsinizdir. Dünyada her ne iş yaparsa yapsın, kendisine saygısı olan insanların işlerinin başlarında ve o anda orada oldukları gerçeği, benim için bir kez daha görünür oldu.
Beşiktaş’ın oyun şifresini de buradan ilan etmek isterim. Şifre:29!
Her 29 dakikada bir gol yemek, Beşiktaş’ın şifresi. 29, 58,87.
Beşiktaş maçlarını izlemek için büyük performans sergiliyoruz, emeğimiz ödenmez.
Bodo Glimt takımının bu derece deneme yapmasına izin veren bir Beşiktaş’ın geleceğinden bahsedebilir miyiz? Var mı bir gelecek öngörünüz?
Onana, kişisel tarihine 90 dakika daha eklemişken, sizler Onana transferinden razı mısınız?
Necip Uysal kaptanken ne hissediyorsunuz?
Beşiktaş’ın bu yönetimi görevdeyken ne hissediyorsunuz?
Ekim’de havlu atan Beşiktaş imajına artık alışmışken aralık ayına kadar sabrınız kaldı mı?
Sizce Beşiktaş’ın her seviyeden kendine gelmesi için ne ve kim gerekli?
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio