Abisi için şiir yazıp, minareden okuyacak kadar garip ve kendine has bir karakter; Nazım.
Yazar ve şairlerimizi hatırlatarak kültürel mirasımıza sahip çıkan bu dizi neden bitmesin değil mi?
Göndermeden duramadılar. Ne de olsa onlar ''Başeğmez''.
7. bölümdeki bu ve bunun gibi birçok ''hırsızlık'' vurgulu sahne sosyal medyada yankı buldu. Sonuç ne mi oldu? Beş Kardeş'in 7. bölümü youtube'dan ve birçok siteden kaldırıldı.
9. bölümde bir şirketin reklam verme teklifini ilk önce kabul etmeyen Nazım, kardeşi Orhan'ın beste yarışmasının finaline katılabilmesi için ilkelerini bir kenara koyarak gazetesine reklam almış ve parayı yarışma için Orhan'a vermişti.
Tabi dizi kültürümüzde genç ve yakışıklı bir erkeğin istediği kadını elde etmesi daha ilgi çekici durumda. Serkan Keskin ve Nihal Yalçın gibi iki çok başarılı oyuncunun değeri ne yazık ki bilinmiyor.
Periscope yayınında açıklanmış olan bilgiye göre, Beş Kardeş'in müzikleri bilinçli olarak Hababam Sınıfı'nınkilere benzetilmiştir. Zaten Onur Ünlü ''klasik, yeşilçamvari'' bir iş yapacaklarını açıklamıştı.
Hakkı Abi karakterinin kendiliğinden komikliği ise ayrı bir gerçek...
Kurallar ve sınırlamalar ortaya konulan muazzam iş için engel olamadı.
''Güzel olan her şeyin düşmanı olmak'' bunu anlamamayı gerektirirdi zaten.
Yardımseverliği, sevdiği adama ve onun kardeşlerine sahip çıkmasıyla ''Canan yenge'' karakteri çok sevilmişti.
Mahalle kültürü, şiir, dostluklar, deli gibi sevenler, kardeşleri için dayak yiyenler, sevdiğini nasıl söyleyeceğini bir türlü bilemeyenler ve dahası. Hepsi Beş Kardeş dizinde biraz vardı. Hayatta yaşadığımız gerçekten gülünç ve gerçekten duygusal anların bir başka halini izledik hep beraber.
Sait:
Lan yoksa.. ablamız… Canan?
Nazım:
Gözünü seveyim öyle bir şey olur mu? Neymiş öyle o televizyon dizisi gibi.
Sait:
Değildir di mi?
Nazım:
Yok abi yani olmaz, olsa daha çok izlenir.
''Olsun, ben beklerim''.