Beş Farklı Cinsiyet Tanımına Sahip Sıra Dışı Bir Topluluk: Bugis Halkı

Endonezya'nın Güney Sulawesi bölgesinin en büyük etnik grubu olan ve sayıları yaklaşık üç milyonu bulan Bugis halkı, genel olarak kabul ettiğimiz iki cinsiyet tanımının dışına çıkarak 5 farklı cinsiyet tanımı kullanıyor.

Bu cinsiyetler ise; Makkunrai, Oroane, Bissu, Calalai ve Calabai.

Makkunrai ve Oraane sırasıyla, genel olarak kullandığımız normal erkek ve kadın cinsiyetlerinin Bugis halkındaki karşılığı.

Bu tanımlardan Bissu, çift cinsiyetli şamanlara verilen isim.

Şu an sayıları oldukça az olan ve toplum içinde ayrıcalıklı bir role sahip, bir nevi dini lider olarak görülen Bissu'lar, herhangi bir cinsiyetten diğerine geçmiş bireyler değil ve tüm cinsiyetlerin birleşimi olarak kabul ediliyorlar. Kendilerine has kıyafetler giyiyorlar ve hem erkekler hem de kadınlar ile aynı ortamda bulunabiliyorlar.

Bissu olmak içinse hermafrodit yani çift cinsiyetli olarak doğmak gerekiyor.

'Calalai' sahte erkek anlamına geliyor ve erkeklerden beklenen işlevlerin çoğuna sahip anotomik dişiler için kullanılıyor.

Calalai'ler erkek gibi giyinip, onların eşyalarını kullanıyorlar. Geç saatlere kadar dışarıda tek başlarına kalabiliyor, genellikle erkek işi olarak tanımlanan mesleklerde çalışabiliyorlar. Örneğin bir demircinin yanında çeşitli araç gereçlere şekil vermek gibi. 

Evlenebiliyorlar ve eğer isterlerse evlat da edinebiliyorlar.

Calalai'ler ve onların eşleri.

Calabai tanımı ise Calalai'lerin tam tersi olarak, sahte kadın anlamında kullanılıyor.

Birçok açıdan kadınların beklentilerine uyan anatomik erkekler olan Calabai'ler, genel olarak cerrahi yolla bedenlerini yeniden yaratmayı kabul etmiyorlar. Yani sahte erkek olarak tanımlanan Calalai'ler erkek normlarına uyma eğilimindeyken Calabai'ler Bugis toplumunda kendileri için özel bir yol yaratmışlar.

Arkadaki sarı kıyafetli kişi bir Calabai.

Bir düğün olduğunda ise organizasyonu çoğunlukla Calabai'ler yapıyor.

Herhangi bir düğün tarihi belirlendiğinde evlenecek çiftin ailesi bir Calabai ile anlaşıyor ve bu kişi, düğünün yapılacağı çadırı kurmak- süslemek, gelin koltuğunu ve bütün düğün partisinin kostümlerini hazırlamak, ilgili tüm kişiler için makyaj düzenini hazırlamak gibi birçok şeyden sorumlu oluyor. Ayrıca diğer Calabai'ler ise mutfakta yemek hazırlamak ve insanlarla ilgilenmek gibi konularda yardımcı oluyorlar.

Bugis halkı, aynı zamanda oldukça ilginç birçok geleneğe de sahip. Mesela düğünden bir gece önce yapılan 'Mappaccing' denen saflaştırma töreni gibi.

Bu törende ilk olarak gelinin önüne rütbe sembolü olarak bir yastık ve bunun üzerine de iyi hayat sembolü olarak bir muz yaprağı, umut sembolü olarak da 7-8 adet jak meyvesinin yapraklarından koyuluyor. İkinci olarak gurur sembolü olarak 7 adet ipek sarong, üçüncü olarak da büyümeyi simgelemesi adına bir kase pilav konuyor. Dördüncü ve son adımda ise; samimiyet sembolü olarak bazı mumlar yakılıyor ve 'Paccar' denilen bitkilerden elde edilen kırmızı bir boya, gelini saflaştırmak adına avuç içlerine, boynuna ve alnına sürülüyor.

Bugis düğününden bir kare.

Arkada da genellikle Calabai'lerin sorumlu olduğu düzenlemeleri görebilirsiniz.

Zaten dünyanın en büyük dördüncü demokrasisi olan Endonezya'nın yasalarına baktığımızda da eşcinselliğin yasal bir hak olduğunu ve kişilerin dilerse kimliklerini bu şekilde değiştirebileceğini görebiliriz.

Yani ülke genelinde de insan kimliğinin çeşitliliği kabul edilmiş ve benimsenmiş durumda.

Özetle Bugis halkı, bireylerin kadın ya da erkek olmak üzere iki cinsiyetten birine uyması gerektiği ve bu kişinin anatomisinin diğerinin cinsiyetini desteklemesi fikrine meydan okuyor.

Popüler İçerikler

RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
Boks Tarihinin En Pahalı Maçı Öncesi Mike Tyson, Jake Paul'a Tokat Attı!
YORUMLAR

Bu farklı cinsel eğilimlere yapılan ayrımcılığın dinle ilgisi olmadığının bir göstergesi.Endonezya müslüman bir ülke.Ama eşcinsellikle ilgili hoşgörüsü ortada.Demek istedğim farklı insanlara nefret kusarken dini kullanmaktan vazgeçin.Çünkü nefret dinden değil,kişinin kendi korkularından gelir.Hiç bir din bir insanı dışlamayı,aşağılamayı emretmez.

12.01.2017

Ehuehuu komikmiş kardeş aç dininin kitabını oku o zaman. Bi insan iyiyse dini öyle emrettiği için değil kendisi öyle olduğu için iyidir. tam tersi çoğu din kötülüğü emreder ama onları görmez iyilik adına yazılmış şeyleri cımbızla çeker alırız. Herkes görmek istediğini görüyo nasılsa.

11.01.2017

Dünyanın en büyük dördüncü demokrasisinden kastın demokrasi endeksi ise 2015'te 49'uncu sırada Endonezya.

11.01.2017

Benden de amma Calalai olurmuş lan.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ