'Berkin'in Annesine Ufacık Bir Ferahlık Yaşattıysam, O Mutluluk Bir Ömür Yeter'

Harvard Üniversitesi’nde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e Roboski, Gezi eylemleri ve Soma’da ölenleri hatırlatıp, ‘ ‘Geceleri nasıl uyuyorsunuz?” diye soran öğretim görevlisi Emrah Altındiş, hala tehdit aldığını, ama bugün olsa aynı şekilde davranacağını söyledi.

Hürriyet’ten Zeynep Miraç’a konuşan Altındiş, ” Berkin Elvan’ın babasından, Abdocan’ın annesinden, Ethem’in ailesinden teşekkür mesajları aldım. O güzel annelerimize taşıdıkları keder içinde ufacık bir ferahlık yaşattıysam, o mutluluk bir ömür yeter. Bu vesileyle Soma’da, Gezi’de ve Roboski’de kaybettiğimiz tüm insanlarımızın acılı ailelerine başsağlığı diliyorum, anneleri beni de evlatları saysınlar” dedi.

Altındiş, üslubunu eleştirenlerle ilgili bir soruya yanıtında, Gül’ün korumalarından birinin silahına davrandığını açıkladı: ” Korumalar üstüme yürüyüp beni taciz etmeye başladılar. Hatta sağ çaprazımdaki elini silahına atınca benim de sesim istemeden refleksif olarak yükselmiş, vücut dilim sertleşmiş, bunu sonradan videoyu izleyince fark ettim. Nezaket diyenlere şunu hatırlatayım: Neden devletin halkına nezaketi değil de benim devlet başkanına nezaketim sorgulanıyor?

Peki, sorunun ardından Gül’ün korumalarından geldiğini söylediği tehditler sürdü mü? Altındiş bu soruya ‘ evet ‘ yanıtını verdi ve avukatlarının inceleme yaptığını da açıkladı: ” Ben sorumu sorarken korumalar beni sözle taciz ettiler, bir tanesi bana bayağı yaklaştı. O sonunda “Sen karışma” dediğim koruma, “İnsan ol, sen insan değilsin, kes sesini” gibi şeyler söylüyordu. Ardından yerime geçtiğimde yine aynı koruma, göz teması kurup “Seninle görüşeceğiz” dedi. Belki o kaş göz işaretleri kameralarca da kaydedilmiştir. Bu olay medyada patladıktan sonra yüzlerce teşekkür, tebrik mesajı aldım. Bunun yanında çok daha az sayıda tehdit ve hakaret mesajı da mevcut. Avukat arkadaşlarım inceliyorlar.”

Harvard’da öğretim görevlisi olan Altındiş, Gül’ün konuşma yaptığı panele girmeye son anda karar verdiğini ve soru alacaklarından bile emin olmadığını da anlattı; niçin dayanamayıp o soruyu sorduğunu da şöyle açıkladı: ” Moderatör Harvard’lı profesör de Cumhurbaşkanı da Türkiye’nin ne kadar demokratik, barışçıl ve ilerleyen bir ülke olduğunu anlattılar. Konuşulan; Berkin Elvan’ı toprağa verdiğimiz, Uğur Kurt’un henüz katledildiği, sokakta şiddetin hüküm sürdüğü Türkiye değildi ve ben de tam bunu sormaya çalıştım.’

Harvard öğretim üyesi, Gül’ün yanıtında söz konusu ölüm vakaları için başsağlığı dilediğini hatırlatmasını da şöyle eleştridi: ” Başsağlığı dilemek anlamlı bir jest. Ancak Ethem Sarısülük’ün katili ve daha nicesi özgürken, başsağlığı neye yarar? Roboski’ye dair tek bir kelime yok cevabında. O jetleri köylülerin üzerine uçuran ordunun başkomutanı kim? Peki iş cinayetleri? Kendisi 7 yıldır Cumhurbaşkanı bu memlekette. Son 7 senede en az 7000 işçimiz önlenebilir iş cinayetlerinde katledildi, yazık günah değil mi? Türkiye ILO’nun 176 maddeli maden güvenliği sözleşmesini imzalamaktan kaçınmasa Soma’da bu katliam olacak mıydı? Kendisinin de bunlardan sorumluluğu yok mu? Ben bu soruyu Cumhurbaşkanlığı makamının sadece bir başsağlığı dileme makamı olmadığını bildiğim için de sordum.

Harvard’lı öğretim üyesi, Fethullah Gülen Cemaati’yle bağlantısı olduğu iddiasına da sert tepki gösterdi: ” Ben Fethullah Gülen ve cemaatinin, Türkiye’de yaşadığımız her türlü antidemokratik uygulamada ve yaşadığımız otoriterleşmede en az AKP iktidarı kadar sorumlu olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla cemaatle bir bağım olması mümkün değil. Hiçbir siyasi parti üyeliğim de yok.

Diken

Popüler İçerikler

Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''
Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"