Berk Üstündağ Yazio: Telekom Şirketlerinin "İnCilizce" Sevdası

Türkiye’de telekom şirketlerinin televizyon ve internet reklamlarında kullandıkları dil adeta Türkçeye bir saldırı düzeyinde. Örneğin “Gigabayt” kelimesi İngilizce resmi dili olan ülkelerde bile yaygınlıkla “Giga…” okunurken Türkiye’deki kampanya reklamlarıyla “Ciga…” şeklinde okunması yaygınlaşmıştır. Türkçe dilinde yaygın yapısal değişim baskısının, ulusal birliğe hasar verebilecek derecede ciddiye alınması gerekir. RTÜK ve Türk Dil Kurumu’nun acilen müdahil olması beklenmektedir. 

Türkiye’de bazı “entelektüelimsi” çevreler yazıldığı gibi okunan dilimizi, yabancı diller ile karışık konuşmada sınır tanımayıp, İngilizcesiymiş zannettikleri şekilleriyle bezemekteler. Örneğin yurtdışına konferansa giden akademisyenlerin bile pek çoğu artık milyar anlamındaki “Giga” yerine “Ciga” demektedir. Trajikomik ama Türkiye’den müdahale ile Türkçe taciz edilse de İngilizce dilinin Dünya’daki konuşma şeklini etkilemiyor.

Giderek ağırlaşan dil enkazında özellikle telekom şirketlerinin reklamlarının önemli bir rolü var. İTÜ’de her dönem Bilgisayar Mühendisliği öğrencileri arasında derste oylama ile anket yapıyorum.  Oy verenlerin %95’inin üzerinde bir kısmı “Ciga” okunuşunun İngilizcesinden geldiğini zannediyor. Hatta, 10⁹ yani “milyarın birimsel öneki” anlamına gelen bir kelimenin İngilizcede “Ciga” okunmadığını söyleyince, inanmakta güçlük çektikleri için referans vermek bile gerekiyor.

Oysa “Ciga” vb. Türkçeye İngilizcede de olmayan ama varmış zannettikleri kelime okunuşları ile saldıranlar, güldükleri Temel’in “Algida” fıkrasının daha gerçek halini temsil ettiklerinin farkında değiller:

Market sahibi Temel, telefonla toptancıyı aramış ve siparişini vermiş:

-İki koli Alcida dondurma.

Adam sevinmiş çünkü Algida'yı ilk kez doğru söyleyen biri çıkmıştır.

- Adresiniz neydi beyefendi?

- Temel cida pazarı

Gerçekten de yurtdışında Algida “Alcida” okunmaktadır, bakınız.

Oysa “Giga” Latince kökenli olduğu için tüm İngilizce konuşulan ülkelerin resmi kaynaklarında yazıldığı gibi okunur. Türkiye “İncilizcesi” yeni bir diyalekt şeklinde şaşkın bir farklılık göstermektedir. Örneğin yaygın bir uluslararası referans olan Cambridge sözlüğünde şu şekilde yer almaktadır.

Görüleceği üzere Amerikan İngilizcesinde de İngiliz İngilizcesinde de “Gigabyte” “Gigabayt” okunur. Avustralya, Yeni Zelanda gibi resmi dili İngilizce olan diğer tüm ülkelerde de bu şekildedir ve sanırım Türkiye’deki telekom şirketleri o ülkelere gidene kadar okudukları gibi yazmaya devam edecekler.

Bazen yabancı kaynaklar da belki “yanlışlıkla da” olsa “Ciga” söylemine yer vermekteler.

Merriam-webster’de olduğu gibi bu tür kaynaklara sığınarak “Ciga” söylemini normalleştirmek de kabul edilemez çünkü bunlar dil referansı değiller ve ansiklopedik olarak çok nadir söyleme biçimine yer vermektedir. 100 tane Amerikalı, 100 tane İngiliz, 100 tane Avustralyalı ile konuşun, özellikle de teknik bir meslek erbabı iseler ansiklopedi sözlüğündeki gibi “Ciga” diyen muhtemelen çıkmaz.

Oysa ortalama eğitimli halk bir yana, 100 tane Türk mühendis ile konuşsanız muhtemelen 95 tanesi kendi dillerinde olmayan biçimi ile “Ciga” demeyi tercih eder.

Telekom şirketlerinden “İngilazca” öğrenen Türklerin yurtdışı konuşmalarındaki durumu “Ahmet Turhan Altıner” in “Best of Temel” kitabının yeni baskılarına aday olabilir.

“Cigabayt”ın doğru İngilizcesi olduğunu savunan Türk entelektüellerden gerekçe olarak “Gigantic” kelimesini gösteren ve ortak kelime kökü olduğunu söyleyenler bile çıkmakta. Oysa “Mili”, “Kilo”, “Mega”, “Giga”, “Tera”, “Peta” gibi birimin üstel büyüklüğünü 1000’in karı şeklinde gösteren eklerin tümü Latince kökenlidir ve yaygınlıkla yazıldıkları şekliyle okunmaktadır. Nadir de olsa bunun dışındaki söyleme biçimler, o dillerde de asıl kökeni bilmemekten kaynaklanabilmektedir. İngilizcede “micro” başka bağlamsal ilişkiler nedeniyle (aynı zamanda sıfat olması vb.)  bu kuralın dışına çıkmıştır ama Türkiye’de telekom şirketleri genellikle büyüklerle ilgilendikleri için henüz “maykro”ya sıra gelmemiş gözüküyor.

Türkçe yazıldığı gibi okunabilen ve bağlamsal ilişkilerin matematiksel organizasyonu ile anlam derinliği kazanan nadide bir dildir. Bir ulusun içinde çok farklı etnik köken olabilir. Ancak ulusal dil birliği ve dilin doğru kullanımı ulusun birlik ve bağımsızlığı için hayati derecede önemli bir konudur. İnsan işitsel korteksi ve algı biçimi ortak konuşulan dil ile şekillenmekte ve genel anlayış ortaklığımızı etkilemektedir. 

Telekom şirketleri geçen 25 yıl içinde en çok reklam veren sektör oldukları için dilin gelişiminde de etkili olmaktadırlar. Değişen yaşam tarzı ve teknoloji ile Türkçeye yeni kelimeler kazandırılabilir ya da bazı kelimeler unutulabilir. Ancak yazıldığı gibi okunma dahil olmak üzere, “Ciga” örneği üzerinden verdiğimiz dilin yapısal özelliklerini bozabilen yaygın faaliyetlere karşı ulusal bir politika dahilinde müdahil olunması gerektiğini savunanlardanım. Bu nedenle açıkça TV ve internet yayıncılığındaki Türkçede yaygın bozucu etki gösteren içeriklere karşı RTÜK ve TDK tarafından düzenleme getirilmesi ve öğretmenler önceliğinde halkın bilinçlendirilmesi gelecekteki olası pişmanlıkları önleyebilir.

Geçtiğimiz hafta Türkiye ve Türkçe için güzel bir gelişme de yaşandı. Türkiye Cumhuriyeti’nin başvurusu üzerine hindi anlamına gelen “Turkey” yerine “Türkiye” kullanılması Birleşmiş Milletler tarafından kabul edildi. Bu karar, ülkeyi tanımayan birisinin ilk algısındaki negatif bilinç altı etkisi bakımından önemli bir değişimdir. Umarız entelektüel camiamız da yabancı dille tüm iletişim ortamlarında “Turkey” yerine “Türkiye” söylemini yaygınlaştırmaya hatta “Turkey” denildiğinde “o da neymiş?” tavrı ile değişimi desteklemeye katkı sağlar.

Popüler İçerikler

Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!