Berk Üstündağ Yazio: StarLink ve Yeni Bir İstila Türü

Yazının sonucundaki en önemli kısmı en başta ileteyim:

Elon Musk’ın StarLink projesinde 0.03 saniye gecikme ile çok yüksek hızlı İnterneti abonelere vermeye başlamasının müttefik olmayan ülkelerde bir güvenlik ve egemenlik problemine dönüşebileceğinin farkında mısınız? 

SpaceX firması tarafından kurulmakta olan Starlink ağı ile yüksek hızlı internet hizmeti kısıtlı miktarda da olsa ABD’de abonelik vermeye başladı.

Abone cihazlarındaki hız ölçümünde en dikkat çeken nokta 100Megabit/saniyenin üzerinde indirme hızı beraberinde, iki yönlü iletişimde ilk gecikmenin 30ms civarı ve hatta altına inebiliyor olması. Hız kadar bu gecikmenin ve düşük enerji tüketim seviyesinin askeri ve stratejik önemi olduğuna dikkat etmek gerekir.

Toplamda 12.000 taneyi geçecek olan Starlink iletişim uydularının yarısından fazlası Dünya’ya, örneğin Kayseri’ye mesafesi Türksat’ın iletişim uydularının %1’inden daha düşük olacak. Starlink internet iletişiminde Dünya’ya uzak GEO (Geosynchronous Equatorial Orbit) uydu yerine hareketli alçak yörünge uydu (LEO) ağı olması alış-veriş arası gecikmeyi yaklaşık 1/20’sine indirmekte. Daha da önemlisi GEO uydulara göre daha kararlı bir şebeke hizmeti sağlamakta. İşte özellikle BTK ve Genel Kurmay Başkanlığı’nın dikkat etmesi gereken stratejik önem burada başlıyor.

İlk bakışta uçakta, teknede ve İnternet altyapısı olmayan ya da yetersiz olan tüm karalarda yüksek hızlı internet erişiminin harika bir hizmet olarak algılanması çok doğal.

Nitekim bu bakış açısı ile gerçekten de güzel bir elma şekeri. Zira fiyatı yerli Telekom şirketlerine göre biraz fazla geldiyse bir wifi dağıtıcı ile komşularınızla

paylaşabilirsiniz. Beşe bile bölseniz, anlık hızın artması bir yana ortalamada ADSL hizmetinden daha hızlı iletişim sağlayabilirsiniz (Tabi Elon Musk bunu duyup yazılımla kısıt koyma yoluna gitmez ise).  

Telekom şirketlerine ADSL abonesi ya da fiber abonesi olduğunuzda size taahhüt ettikleri Megabit/s hız değeri, verecekleri hizmetin ortalama hızı değildir. Abone internet sözleşme hız değeri, şirketin işlettiği şebekenin internet trafiği yeterince boş olursa modeminizin bağlantı hızının çıkabileceği üst limit olarak bildirilir. Genellikle sözleşmede yazan hız değerini göremezsiniz. Aynı hızdaki Metro Ethernet hizmetinin ADSL’e göre fiyat yüksekliğinden de bu farkı anlayabilirsiniz.

Starlink öncesi, İHA’lar ve SİHA’lar uzun mesafelerde Ku bandında (12..18GHz) ve Ka bandında (yaygınlıka 20..40 GHz), GEO uydu iletişimi için hareketli mobil (on the move) antenler kullanmaktaydı.

Çünkü bulundukları yükseklik ve yer şekillerine göre yaklaşık 100-200km aralığında mesafeden sonra doğrudan yer noktası ile telsiz iletişimi kurmak Dünya’nın eğikliği nedeniyle güçleşir. Çevreleyen arazi koşulları, dağ-tepe yükseltileri nedeniyle uygun değilse bu iletişim mesafesi 50-70km aralığının altına da inebilir. İHA ve SİHA’lar her ne kadar otonom uçuşu destekleseler de atış kontrolü, hedef doğrulama, görev yükleme ya da değiştirme, çevrim içi görüntü (video) aktarma gibi işler için uzun menzilli görevlerde uydu iletişimine ihtiyaç duyarlar.

İHA ve SİHA dahil her türlü hareketli kara, hava ve deniz aracının geleneksel GEO uydu iki yönlü iletişim iki tane kısıt bulunmaktadır. Birincisi Türksat’ta olduğu gibi GEO uydularla iletişim için otomatik hareket kontrollü Ku band anten sistemlerinde iletişim hızı düşük ve gecikmesi yüksektir. Diğer bir deyişle, örneğin pilotaj için hareket kontrolünde genellikle 1Mbps’den düşük hızı nedeniyle kaliteli canlı görüntü (video) almak sorun olacağı gibi anlık kontrolü bir merkezden uzaktan kontrol yapmak isterseniz 0.4 ile 1saniye aralığında gecikmeyle karşılaşırsınız. 

TV yayınları tek yönlü grup haberleşmesidir ve GEO uydu gecikme ya da hızı sorun teşkil etmez. GEO uydu gecikme sorunlar özellikle iki yönlü internet iletişiminde ortaya çıkar. Örneğin komuta merkezi destekli bir uçuş yaparsanız, sahadan gelen anlık gözlem verisine göre kontrol yanıtını göndererek hareket tepkisinde gecikme olur. Bu durum konuştuğunuza yanıt almak için her seferinde beklemek zorunda kalmak gibidir. Konvansiyonel GEO uydularda da Ka bandında iletişim hız değeri Ku bandına göre daha iyidir ama o da gecikmenin önüne geçemez çünkü örneğin Türksat 5A uydusu Starlink’in LEO uydularından 100kattan daha fazla uzaktadır.

İkinci bir sorun ise iki yönlü GEO uydu iletişiminde anten sisteminin ağırlığıdır.

Kuiper LEO uydu iletişim anteni, örneğin Anka’da da kullanılmış olan L3 Communications marka hareketli GEO uydu anteninin 1/10’undan daha hafif ve az yer kaplayacaktır. Hızının x100 katın üzerinde olması da elma şekeri.

İHA ve SİHA’lar başta olmak üzere her türlü hava, deniz ve kara aracının Dünya’nın başka bir kıtasından menzil kısıtı olmadan iletişim kurabiliyor olması önemli bir üstünlüktür. Daha da önemlisi, geleneksel savaş uçaklarındaki pilotun kumanda gecikmesinin de 0.01saniyeden fazla olabileceği düşünülürse merkezi bir yapay zeka İHA’yı pilotlu uçuşa göre üstün duruma da getirebilir. 

Halen yapay zeka teknolojileri, özellikle bağlam derinliği (context depth), bağlam farkındalığı (context awareness) ve muhakeme ile çıkartım (reasoning) konularında gelişme aşamasında. Bu durumu DARPA başta olmak üzere ABD kurumlarının ar-ge proje destek çağrılarından da görebilirsiniz. Ancak yakın bir gelecekte bulutta büyük veri ile desteklenen bir yapay zeka sistemi, sahada “Edge AI” işlem gücü desteği beraberinde pilotlu uçaklara karşı önemli üstünlük sağlayabilecektir. Buradaki en kritik sorun olan zaman gecikmesi problemi de Starlink ile başlayan süreçte LEO uydu filoları ile çözülmektedir.

Starlink’in LEO uydu filosu ile yüksek hızlı küresel İnternet hizmetinde bir rakibi olan Amazon’un Kuiper projesi de ABD Federal İletişim Komisyonu’ndan izin aldı. Üstelik Kuiper projesinin anteni Starlink anteninden alan olarak 1/3’ü kadar küçüklükte, yalnızca 30cm civarında. Bu da uydu iletişimi için bir başka rekor anlamına geliyor.

Türkiye’de Turasis Ka band GEO uydu iletişiminde dönüş ve titreşimlere Dünya’daki en dayanıklık anten sistemlerinden birini yerli olarak üretmektedir.

Link

Yine yerli C2Tech firmasının da daha düşük frekanslı olan Ku bandında bir cihaz tasarımı var. Ka band frekansının yüksekliği nedeniyle hız açısından üstün olmakla birlikte hareketli sistemlerde stabilizasyon için Ku’ya göre daha hassas bir kontrol sistemi gerektiriyor. Starlink ve Kuiper gibi LEO uydu internet ağları devreye girdiğinde yerli çözümlerin küresel pazara çıkışı önemli oranda sekteye uğrayabilir. Çünkü ABD’li uydu işleticileri uzun süre belki de hiçbir zaman kendi donanımları dışında sistemlerin bağlantısına izin vermeyebilir. Bu da BTK’nın düzenlemelerinde yer alması gereken konulardan biridir.

Mevcut halde Drone’larda da kişi tanıma gibi makine öğrenmesi işlevleri için NVIDIA firması Jetson sınıfı düşük güç tüketimli işlem kartları geliştirmiştir. Bulutta merkezi bir yapay zeka sistemi ve hatta merkezi bir pilot desteği ile düşük gecikmeli işbirliği içindeki “EDGE AI” ile işlevler ve başarım tekil çözümlerden 10 kattan fazla yüksektir. Nitekim ABD hava kuvvetleri SpaceX ile İHA ve uçaklarda Starlink (ve diğer LEO uydu) kullanımı konusunda çalışmaktalar.

Starlink uygulamaları ile karşımıza çıkabilecek güvenlik ve hukuk sorunlarına karşı BTK, Türkiye Uzay Ajansı, Ulaştırma Bakanlığı ve Genel Kurmay Başkanlığı’nın hazırlıklı olması gerekir. Zira Türkiye hava sahasına 200km mesafede ABD varlıklarına izin vermiyorum denilse hukuki ve siyasi problemler çıkabilecektir. Zira halen ABD bir müttefikimizdir ve ayrıca uzayın kullanımı konusunda uluslararası anlaşmalarla belirlenen haklar bulunmaktadır. Burada ilk 100km yüksekliğin BTK spektrum yönetimindeki ulusal hükümranlık alanımız olduğunu varsayıyorum. Yaklaşık 300km mesafede binlerce uydu hükümranlık alanına fiziki olarak İstanbul-Düzce arası kadar yakın demektir (200km). Ayrıca optik görüş mesafesi, bulutsuz bir havada yüksek çözünürlükle görüntü alabilmeye uygundur.

Örnek senaryolardan birinde Akdeniz’deki bir gemiden kalkan starlink bağlantılı İHA filosu, yüzlerce silahlı Drone’u yüksek irtifada serbest bırakabilir.

İHA’lar Drone’ların merkezi yönetim sistemi iletişiminde röle görevi yapabilirler. Bu sayede çok yetenekli yüzlerce silahlı drone’u radar tespit edemeden üstünüze yağarken bulabilirsiniz. Filmlerde bu sahne geçmişte kurguydu çünkü otonom İHA’lar sürü uçuşunda uzak mesafe iletişiminde sorunlu olduğu gibi üzerindeki işlemler ve faydalı yük taşıma da enerji yeterlilik problemi vardı. Tüm bunlara bir de önümüzdeki 5-10 yıl içinde askeri sistemlerdeki batarya enerji tutma kapasitesinin 200..250Wh/kg civarındaki mevcut değerinden 700…1000Wh/kg değerine çıkacak olmasını da eklemek gerekir.

Bu tür risk senaryoları ABD’ye karşı kullanım için de geçerlidir.

Starlink ve Kuiper proje hizmetlerinin ABD’de terör saldırılarına yol açabilecek kullanımlarına engel olmak üzere ABD’nin de teknik ve idari tedbirleri olacaktır elbette. Dolayısı ile sonradan bazı dönülmez sorunlar oluşmadan müttefikimiz (halen) olan ABD’nin ilgili makamları ve şirketleriyle hukuki ve teknik düzenleme konularını ticari ve güvenlik konuları ile bir bütün halinde çalışmak gerekir.

Çin de LEO uydu ağı ile Internet hizmeti konusunda teknik imkanlarını seferber etti ve dijital ipek yolu hizmetleri adı altında 12.992 uydulu bir internet erişim projesini ilan etti. Çin’in uyduları Dünya’ya Starlink kadar yakın değil ama ilk planlamada yine de GEO uyduların yaklaşık %2’si mesafesi kadar yakın. LEO uyduların Dünya’ya mesafesi küçüldükçe yörüngede kalma ömürleri de azalmaktadır.

Türkiye’den Starlink ya da Kuiper abone sayısı yüksek miktara ulaşırsa bunların iletişim trafiğinin başka bir ülkeden kontrol ediliyor olması durumunu BTK stratejik olarak irdeliyordur.

Örneğin bir internet sitesine erişim Türkiye’de yasaklandığında Starlink’in de Türk abonelerine yasaklaması için BTK’nın Elon Musk’ın şirketi ile masaya oturması gerekecek (En azından VPN kullanamayanlar için). LEO uydu iletişim hizmetlerinin yaygınlaşması ile mevcut GEO uydu iletişim yatırımlarında rekabet yönetimi sorunları ve ticari zararlara neden olabilir. THY kabinde internet hizmetini GEO uydu ağına hareketli anten bağlantısı ile vermek üzere yatırım yaptı. Havayolları dahil tüm uygulama ve hizmet tedarikçilerinin GEO-LEO internet ağ dönüşümüne bağlı olarak mevcut yatırım süreçlerinde gereken düzeltmelere dikkat etmeleri gerekir.

Türkiye kendi hava sahasının hemen yakınındaki yörüngelerden faydalanmak üzere proje geliştirirse bundan sonra kalan yörüngeler için ABD Federal İletişim Komisyonu’ndan (FCC) izin istemek durumunda kalabilecektir.

Sorunlu bir halde astronomların teleskop gözlemlerinde Starlink’in ışık kirliliğine karşı hak olarak önerildiği gibi anlık uydu koordinatları servis alınıp, yüksek irtifadaki bir platformdan, örneğin lazer ile Starlink uydusu susturulsa bu sefer de savaş nedeni olabilir.

LEO Uydu İnternet ağları devreye girmesi ile RTÜK kimi denetleyecek ve kimi düzenleyecektir?  1Ağustos2019 tarihli resmi gazetede yayınlanan “Radyo, TV ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamında Sunumu Hakkında Yönetmelik” uyarınca İnternet yayınlarının denetimi ve düzenlemesi RTÜK’e verilmişti. O tarihte Türkiye’de bir abone ABD’deki yayını Türkiye’deki İnternet sağlayıcıdan izliyordu. Ancak önümüzdeki dönemde İnternet sağlayıcı da ABD’de olduğu zaman RTÜK nasıl çalışacak? Ceza keserse yaptırımı ne olabilir? Kimin Starlink kullandığı nereden bilinecek. İran gibi kaçak uydu antenleri işletilirse amaca ulaşılmış mı olacak?

Burada 5G’yi bir an önce yaygınlaştırmanın da önemi ortaya çıkıyor.

Hatta gerekirse denizlerde fener ve şamandıralara bile 5G baz istasyonu konularak yerden daha iyi bir hizmeti ekonomik olarak verme planı öne çıkartılabilir.

LEO Uydu İnternet ağları konusunda askeri ve stratejik uygulamalar başta olmak üzere istenmeyen durumlarla karşılaşmamak için BTK’nın sendikasyona gitmesi düşünüldü mü? Diğer bir deyişle, toplam nüfus alanı 500milyonu geçecek ve özellikle kişi başına alım gücü yüksek ülkelerin düzenleyici kurumları ile anlaşma yapıp Elon Musk ya da Jeff Bezos ile masaya ortak müşteri portföyünün gücü ile oturulması gereği dikkate alınıyor mu? Aksi halde tek tek sarı inek mevzusu oluşur mu?

Elon Musk, Yunan Telekomu ile görüşmeyi başlattı bile. Yunanlılar Starlink ya da Kuiper antenli insansız araçları Ege deniz ve hava sahasında kullanmayacak mı? Nüfusu daha büyük ülkelerin spektrum düzenleyici kurumları ile iş birliğinde daha fazla geç kalınmamalıdır. Burada uzay hukuku açısından Türkiye Uzay Ajansının da işlevsel hale gelmesi gerekebilir. 

Zira 100km yukarıya kadar olan haklarınızın komşuluğunda yaygın bir iletişim ağ varlığı ile başka ülke gelmesinden öte sizin alanınız ile karşılıklı iletişim ile para kazanılıyor olması “sınırı aşan sular” konusunda olduğu gibi yeni bir hukuk platformuna çekilmeli, Birleşmiş Milletler dahil, AB ve ITU (Uluslararsı Telekom Birliği) dahil tüm kuruluşlar nezdinde stratejik bir hareket ile karşılıklılık (mütekabiliyet) ilkesi kurulmalıdır. 

Çin LEO ağı kartı da dikkatli oynanmalıdır. ABD duygusal değil ticaret odaklı bir ülkedir. Ticaret masasında karşılıklı çıkarlar varken pazarlık yapılır. Aksi halde elma şekerini yedikten sonra güzelmiş ama karnım ağrıdı demek sorun olur. Sonrasında müttefiklik problemi yaşamamak başlangıçta ortak çıkarların nasıl yönetilebildiğine de bağlıdır.

Popüler İçerikler

HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
YORUMLAR

Valla uzun zaman sonra onedioda okuduğum en iyi içerikti. Her şey çok güzel açıklanmış doğru oluşabilecek sorunlara dikkat çekmiş. Ama bizimkiler sorunlarla baştan ilgilenmeyi düşünmüyorlar ilk bir sorun çıksın büyüsün kriz olsun ilgilenirler. Ama konu sansür olunca merak etmeyin hemen çözerler o işi.

04.01.2021

modern dunya boyle. sen bilime teknolojiye yatirim yapmadan 500yil onceki gibi yasamak istersin, rant duzeninden gelen kolay para ile bogaz kenarinda nargileni fokurdatmak istersin ama el oglu durmaz surekli calisir yeni bir teknoloji ile bir anda dibinde bitip butun dengeleri alt ust eder. sanayi devriminden bu yana son 200yildir dogu toplumlarinin yasadigi hep ayni hikaye. patlayici baslikli top mermisi yapilir, hop sinopdaki donanma yok olur, zirhli gemi yapip komsuna satarlar hop ege adalari gider. calisip bilime teknolojiye yatirim yapmadigin, insan yetistirmenin onemini anlamadigin surece hikayede ozneler zarflar fiiler degisir kaybeden taraf degismez.

04.01.2021

aslinda her yeni teknoloji tehlike kadar firsattirda. tarihden ornek verirsek ingiltere 20yy. basinda hms dreadnought zirhli savas gemisini denize indiriyor. kendinden once yapilmis tum gemilerden cok daha farkli cok daha guclu cok daha ustun bir gemi. buraya kadar hersey ingilterenin avantajina, guzelligine degil mi? hayir. almanya firsati hemen goruyor. cunku dreadnought bir gecede ingiliz donanmasindaki tum gemileri yetersiz eski teknoloji kiliyor. almanyaya aradaki buyuk gemi sayisini kapatma firsatini veriyor, ingilterenin karsisina gercek bir donanmi gucu surebiliyor, dengeler degisiyor. keza dreadnought'dan sonra donanmalarin gucu sahip olduklari dreadnought sayilariyla olculur hale geliyor.

04.01.2021

yeni drone'lar iletisim teknolojileride ayni. bundan once 50-70yildir argesi yapilip gelistirilmis, on binlerce adet uretilmis silahlari bir gecede anlamsiz kilabilir. daha onemlisi bu alanda sahip olunan kapatilamiyacak arge ve know how farkinida anlamsiz kilar. yeterki dogru vizyonla dogru yerlere yatirim yap, en onemlisiyle yetismis insan gucun, teknolojin ve ekonominle buna hazir ol. sanirim biz son kismi her daim ihmal ettigimiz icin basimiza gelecegi bildigimizden her yenilikde panikliyoruz.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ