Dizilerde felaket senaryolarına aşinayız; ama bu sefer en yaratıcılarından birisi ile karşı karşıyayız. ABC'nin büyük önem verdiği dizisi Designated Survivor'a bir göz atmaya ne dersiniz?
Dizilerde felaket senaryolarına aşinayız; ama bu sefer en yaratıcılarından birisi ile karşı karşıyayız. ABC'nin büyük önem verdiği dizisi Designated Survivor'a bir göz atmaya ne dersiniz?
Öncelikle dizinin konseptini anlamak için Amerikan Anayasası'nda bulunan 'Atanmış Varis' terimini anlamamız gerekiyor.
Atanmış Varis, tüm kabinenin aynı anda aynı yerde bulunma durumunda orada olmayan genelde de bir kabine üyesi olan bakanlar arasında seçiliyor. Yani daha sade bir dil ile, ülke yönetiminde operasyonel anlamda çok etkili olmayan üst düzey bir yetkili, tüm kabineye bir şey olması durumunda başkan olarak göreve başlıyor. Bu başkana Atanmış Varis deniyor.
Amerikan Kongresi akıl almaz bir terör saldırısı ile yerle bir oluyor.
Patlama sonucunda başkan da dahil olmak üzere, tüm kabine, tüm kongre ve temsilciler meclisi üyeleri hayatlarını kaybediyor.
Bu kolay bir görev değil. Onu destekleyenler kadar karşısında olanlar da çok.
Saldırı olmadan önceki gün başkan Richmond tarafından görevden alınmaya hazırlanan Şehircilik Bakanı Kirkman, ülkenin başkanı olarak yemin ediyor.
American Gothic'ten de hatırladığımız Virginia Madsen'in canlandırdığı kongre üyesi karakter Kimble Hookstraten, tam bir politikacı ve başkanı zor durumda bırakıyor.
Californication'dan hatırladığımız Natascha McElhone'un canlandırdığı Alex Kirkman, First Lady olmadan önce göçmenlik konularında uzman olan bir avukat. Bu kimliği ile saldırı sonrası göçmenlere artan öfkeler karşısında ülkenin yasalarını ve değerlerini savunan bir simgeye dönüşüyor.
Yapılan terör saldırısı ardından gözler göçmenlere dönmüşken, yeni Başkan Kirkman göçmen bir ailenin başarılı üyesi Seth Wright'ı basın sekreterliğine getiriyor. Bu hareket ile aslında güncel yaşanan tartışmalara da net bir yanıt verilmiş oluyor.
Saldırı sonrasında ülkenin tekrar yapılanmasını daha sağlam temeller üzerine kurmak isteyen FBI ajanları görünenden daha fazlasını araştırıp, gerçeğe ulaşmaya çalışıyor. Ajan Hannah Wells rolündeki Maggie Q'nun performası izlemeye değer.
Dizi, bir felaket hikayesi üzerinden Amerika'nın güncel sorunlarını ve aslen sahip olması gerektiği değerleri çok dengeli bir şekilde izleyiciye aktarıyor.
Dizinin anlatım biçimi ve konusu itibariyle sadece Amerika'yı ve orada yaşayanları hedeflemediği açık bir şekilde görülüyor.
Hali hazırda ikinci sezon için onay alan dizinin yayınlanmış 21 bölümü var. Eğer yeteri kadar zamanınız varsa, diziye bir şans verebilirsiniz. Pişman olmayacağınızı umuyoruz.
Klişe ve sıkıcı
bi ara bititirim. güzel gözüküyor.
Diziyi başladığı günden beri seyrediyorum. Kesinlikle klişe değil ama tahmin edersinizki çokça amerika reklamı. "Ne olursa olsun hepinizi sikeriz, biz amerikayız" modundalar. Ama bence eğlenceli, sıkılıyorsanız izleyin. "go hom yanki" modunda bi insansanız seyretmeyin.