"Benim Dolar'la İşim Yok" Diyenlere Özel: Kurdaki Artışla Birlikte Hayatımızda Neler Değişti?

Türk lirasının değer kaybının önüne geçmek artık neredeyse imkansız hale geldi. Bu sabaha sert bir kayıpla uyandık ve devamı da gelecek gibi görünüyor. 'Benim zaten param yok, dolar'la da işim olmaz' diyenler için hayatımızda neler değiştiğini tek tek anlattık.

Öncelikle ayrıntılar için haberimize bakabilirsiniz: 👇

Durdurulamıyor: Türk Lirası'ndaki Sert Değer Kaybı Sosyal Medyanın Gündeminde

1. İlaç krizi kapıda…

Ekonomik olarak hayatın her alanını etkileyen kurdaki yükselişle birlikte ilaç sektöründe kriz baş gösterdi. Kurun sabitlenmesine rağmen 503 ilacın piyasaya kısıtlı bir şekilde verildiği ortaya çıktı. İlaç sanayisinin beklentisini karşılayamayan kurun yükselmesiyle birlikte ilaç firmaları ithal ilaçları limitli bir şekilde dağıtmaya başladı. Arz-talep dengesizliğine yol açan bu hamleyle birlikte özellikle kanser, şeker, yüksek tansiyon ve astım hastaları zor durumda kaldı.

2. Türk lirasındaki bu sert değer kaybı ham madde fiyatlarına yansıdı; üreticinin fiyatlarına da yansıyan bu artışla birlikte hepimizin dilinden düşürmediği o terim gündeme geldi: Enflasyon.

Her ne kadar böyle yansıtılmasa da, dolar'ın artışı Türk lirasının değer kaybetmesi anlamına geliyor. İşte bu değer kaybı da ham madde fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. Ham madde fiyatlarındaki bu yükseliş üreticiye direkt olarak yansıdığı için de biz vatandaşların ağzından tek bir cümle çıkıyor: “Her şey ateş pahası.”

3. Mallar depoda bekliyor, müşteri kaçıyor…

Dolar ve euro ile satın alan ve Türk lirası üzerinden satış yapan firmaların maliyeti kur yükseldikçe arttı. İthalatçılar tarafından gümrükte bekletilen mallar nedeniyle antrepolar doldu. Maliyet artışının yansıması olarak ithalatçılar müşteri kaybetmeye başladı.

4. Kişi başına düşen milli gelir azalıyor, alım gücü düşüyor…

Kişi başına düşen milli gelir dolar bazında hesaplandığı için giderek azalıyor. Bununla birlikte alım gücü de düşüyor. İşçi memur ve emekli maaşları döviz kuru ve enflasyon artışı karşısında adeta eridi. Bir ay önce 4,70 lira olan dolar bugün 6,40 liradan işlem gördü. Bu da bir ay önce 341 dolar olan asgari ücretin yaklaşık olarak 250 dolara düşmesine neden oldu.

5. Kozmetik ürünlerinin fiyatlarındaki artış henüz yansımasa da son 2 yıl göz önüne alındığında büyük bir zam yolda…

Kozmetik ürünlerinde 2016 yılından bu yana yaklaşık yüzde 50 oranında artış oldu. 65 lira olan far paleti 130 liraya, 23 lira olan maskara 42 liraya, 15 lira olan ruj 40 liraya yükseldi. Marketlerden bile 2 liraya satın alınabilen ojelerin fiyatı 5 liraya çıktı.

👇

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

6. Stokçuluk başladı…

Ürünleri kur yükselişinden önce alan firmalar, dolar ve euro’daki rekor artışlardan sonra ilaç sektörüyle benzer şekilde stok yapmaya başladı. Piyasaya mal verilmediği için fiyatlar daha da yükseldi. Bu da her şeyin ithal edildiği Türkiye’de büyük bir krizin kapıda olduğunu gösteriyor.

7. Kültür ve sanat etkinlikleri de yara aldı…

Teknik malzemelerin tamamının ithal olduğu kültür sanat alanında performans sanatçılarının, prodüksiyonun ve yayınların maliyetleri karşılanamamaya başladı. Bir yıl önceden hazırlanan programlar ve festivaller ani kur değişiklikleri nedeniyle sekteye uğradı.

8. Tüm elektronik cihazlar bir ay öncesiyle karşılaştırıldığında alınamayacak duruma geldi…

Hatırlarsınız, Mayıs ayında teknolojik ürünlere yüzde 20 zam açıklanmıştı. İkinci el ve tamir fiyatlarının da benzer bir şekilde artacağını düşününce eldeki aletlere iyi bakmakta fayda var.

9. Otomotiv satışları da hızla kan kaybediyor, ikinci ele rağbet artıyor…

Peş peşe gelen kur artışı, faizlerdeki yükseliş ve erken seçim sonrası araç satışları durma noktasına geldi. İkinci ele talep artarken, bankaların kredi verme noktasındaki isteksizliği de bu durumu tetikledi.

10. Yunan adalarında tatil artık hayal edilemez…

Düşük fiyat ve yüksek kalite sunan Yunan adalarındaki Türk turist sayısı giderek azalıyor. Tasarruf etmeye yönelen insanlar tatillerini daha uygun yerlerde geçirmeye çalışıyor. Tabii yerli turizmcilerin kur artışını muhakkak yansıtacağını düşününce tatilin bile imkansız hale geldiğini söylemek mümkün…

Din turizmini de değerlendirirsek hacı adaylarının işinin zor olduğunu söyleyebiliriz.

11. Akaryakıt ve benzine, gıda ürünlerine, konut fiyatlarına ve hizmet sektörüne değinemedik bile…

Zamlarla birlikte enflasyon artıyor, enflasyon arttıkça faizler yukarı çıkıyor, faizler yukarı çıktıkça yatırım kararları etkileniyor ve Türkiye büyüyemiyor. Ekonomideki bu büyüyememe istihdama ve ücretlere yansıyor.

12. Uzun süredir krizle baş etmeye çalışan tekstil sektöründeki son durum da böyle…

Kısaca özetlemek gerekirse, tüm bu yükselişi “Benim dolar’la işim yok!” diye değerlendiremeyiz.

Popüler İçerikler

İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
10.08.2018

"dolardan bana ne ben tl ile alışveriş yapıyorum" ve "dolar istediği kadar yükselsin biz badem bıyıklımızın arkasındayız" diyen yavşakları denize döksek ülkede çağ atlarız..al sana hem beşeri hem ekonomik kalkınma programı

10.08.2018

düşüncesi bile bi serinletti

Ülke elden gidiyor ama hâlâ bunu göremeyen beyinsiz orospu çocukları aramızda yaşıyor

ECC'ye bile küfür ettirdilerse artık gerisini siz düşünün.

10.08.2018

"Ben hep 50 liralık alıyorum" "Banane bizim para birimimiz dolar mı" diyen SIĞIRLARA duyurulur.

TÜM YORUMLARI OKU (37)